"Diktatör" diyor hâlâ...
Kime?
Recep Tayyip Erdoğan'a...
Putin'e benzetiyor şimdi de...
Başbakan Davutoğlu'nu da
Medvedev'e...
MHP'nin kralı söylüyor bunları. Meral Akşener için,
"O hanımefendi dinlenecekler" diyen Bahçeli, 1
Kasım öncesi ve sonrasında hiç aynaya bakmamış
anlaşılan.
MHP'nin krallığını kimseye kaptırmamaya yeminli
Devlet Bahçeli, Allah muhafaza partisini iktidara
taşıyabilseydi, nasıl bir yönetim şekli sergileyecekti hiç
düşündünüz mü?
"Hık" diyeni kapının önüne koyan zihniyetin
yapacaklarını düşünmek bile istemiyorum.
Türkiye'de Putin benzerliğini konuşacaksak eğer,
MHP'de sesini çıkaran herkesi yok eden Devlet Bahçeli'den daha iyi
bir Putin olamaz.
Cumhurbaşkanlığı için adı geçti diye, Meral Akşener'i siyaseten
yok eden bir adamın, Türkiye'de Cumhurbaşkanı veya Başbakan
olduğunu düşünsenize...
İşte o adam kalmış şimdi, Erdoğan'a "Putin"
diyor, Davutoğlu'na "Medvedev" yakıştırmasında
bulunuyor.
Türkiye'de Putin benzerliğini konuşacaksak eğer, MHP'de
sesini çıkaran herkesi yok eden Devlet Bahçeli'den daha iyi bir
Putin olamaz.
Türkiye'de Putin benzerliğini konuşacaksak eğer,
Meral Akşener gibi bir siyasetçiyi kapının önüne sebepsiz bir
şekilde koyan Devlet Bahçeli'den daha iyi bir putin
olamaz.
Türkiye'de Putin benzerliğini konuşacaksak eğer, ülkücü
camiaya tattırdığı yenilgiye rağmen, koltuğunda kalmaya yeminli
Devlet Bahçeli'den daha iyi bir Putin olamaz.
Putin, kendi küçük dünyasında efelenip
duruyor.
Bahçeli ise kendi küçük MHP'sinde efelenip
duruyor.
Medvedev benzetmesine gelince...
Bahçeli'nin karşısında elpençe o kadar Medvedev var ki...
Hangi birini sayayım?
GAZETECİLER TUTUKSUZ
YARGILANSIN
Haklı bir çağrı...
Can Dündar ve Erdem Gül'ün
tutuklu yargılanmasından Başbakan Ahmet
Davutoğlu'nun da şikayetçi olması, CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu'nun bu çağrısını daha da önemli hale
getiriyor.
AK Parti Grup toplantısı konuşmasında ağzından bal damlayan
Başbakan Davutoğlu samimiyse (ki ben samimi olduğuna inanıyorum) bu
çağrıya kulak verir ve Türkiye'nin büyük bir ayıptan kurtulmasına
katkı sağlar.
Ama...
"Gazeteciler tutuksuz yargılansın" dedik
diye...
Ne idüğü belli olmayan gazeteci kılıklı tiplerin de bu
haktan faydalanmasını istediğimiz anlaşılmasın!
Bunları yazdım diye isteyen istediğini
söyleyebilir, yazabilir... Umurumda değilsiniz! "Paralel" yaftasına
devam edeceklere de sözüm şudur: "Paralel senin babandır!"
Cebinde bir kartı var, hırsızlık yapıyor, arsızlık
yapıyor, şerefsizlik yapıyor, namussuzluk yapıyor ve yaptığının
karşılığını buluyor.
Biz buna gazeteci mi diyeceğiz?
Tabii ki hayır!
Hakiki gazetecilerin tutuklanmasın diyoruz...
Can Dündar gibi...
Erdem Gül gibi...
Türkiye'de her haltı yiyerken efelenen, ama hukuk karşısında
hesap vermeye gelince yerini yurdunu terkedip yabancı ülkelerin
topraklarında soytarılık yapan Emre Uslu gibi
gazeteci kılıklı kimselerin elbette tutuklanması
gerekiyor.
Ama kaçma şüphesi olmayan, yeri yurdu adresi belli
kimselerin (Mehmet Baransu, Hidayet Karaca) tutuklu yargılanıp,
mağdur edilmesine de, gönlüm razı değil!
NOKTA...
Bunları yazdım diye isteyen istediğini söyleyebilir,
yazabilir...
Umurumda değilsiniz!
"Paralel" yaftasına devam edeceklere de sözüm
şudur:
"Paralel senin babandır!"