Devlet Bahçeli Birand'ı unuttu!
Abone olDevlet Bahçeli, dün hayatını kaybeden duayen gazeteci Mehmet Ali Birand'ı unutan iki liderden biri oldu.
Devlet Bahçeli Mehmet Ali Birand'ı unuttu mu? Türk medyasının
efsane ismi dün hiç beklenmedik bir anda hayata gözlerini yumdu.
Taziye mesajları birbirini izledi. İki parti lideri ise başsağlığı
mesajı yayınlamamayı tercih etti.
İNTERNETHABER ÖZEL-
Safra kesesindeki stent değişimi için Amerikan Hastanesi’nde
ameliyat olan Birand'ın kalbi operasyon sırasında durmuş,
doktorların çabasıyla yeniden çalıştırılmıştı. Yoğun bakımdaki
Birand saat 18.29 sıralarında hayatını kaybetti.
Birand'ın ölümü Türkiye'yi adeta bir şoka soktu. Medyada neredeyse
yas ilan edildi. Tüm haber kanalları, duayen gazeteciyi derin bir
saygı ile anarken, liderlerden de ardı ardına taziye mesajları
yağmaya başladı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yaptığı yazılı açıklama ile
üzüntülerini dile getirdi. Gül, "Derin üzüntü duydum.
Dünden bu yana devam eden umutlu bekleyişin ardından, bugün
maalesef Mehmet Ali Birand'ı kaybettik. Türkiye'nin başı
sağolsun.Mehmet Ali Birand, renkli kişiliği, kendine has üslubu,
cesareti, bilgisi, tecrübesi, başarılı meslek kariyeri,
yetiştirdiği değerli gazeteciler ve Türkiye'nin önemli meseleleri
konusunda açık sözlülükle savunduğu fikirleriyle; sevilen, sayılan,
yeri doldurulamayacak bir gazeteci ve haberciydi."
sözleriyle acısını dışa vurdu.
Başbakan Erdoğan, Kanal D Haber merkezine telefonla bağlanarak
hayatını kaybeden Mehmet Ali Birand'la ilgili duygularını dile
getirdi. Kendisi ile yaptığı röportajlardan
çok memnun kaldığını dile getiren Başbakan Erdoğan, ailece Birand'a
hastalığından dolayı dua ettiklerini de sözlerine
ekledi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise Çin'de aldı acı haberi. Derhal
bir yazılı açıklama yaparak, "Halkın
doğru haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı çabasıyla, hayaliyle
dünyamızdan ayrılan Mehmet Ali Birand'ın hayalinin birgün
gerçekleşmesi dileğiyle usta gazeteci Birand'a rahmet, ailesine,
basın dünyasına ve Türkiye'ye başsağlığı
diliyorum." dedi.
Liderleri Meclis başkanı Cemil Çiçek, bakanlar, milletvekilleri,
işadamları, spor dünyasından önemli isimler ve eski
Cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel takip etti. Listede
olmayanlar içinde bir isim ise dikkat çekti.
MHP LİDERİ BAHÇELİ'DEN SES YOK!
O isim MHP lideri Devlet Bahçeli'ydi. Bahçeli
Birand'ın ölüm haberinden sonra adeta suskunluğa büründü. MHP
cephesinden parti adına yapılan hiç bir resmi taziye mesajı olmadı.
Sadece Oktay Vural, kişisel görüşlerini ve üzüntülerini
anlatmakla yetindi.
MHP'NİN BİRAND'A BAKIŞI
Mehmet Ali Birand, 1988 yılında Milliyet için yaptığı röportaj ile
Türkiye'nin en çok konuştuğu ama hakkında pek bir şey bilinmeyen
Öcalan'ı Türkiye'ye tanıtmıştı. O dönemden sonra bazı kesimler
tarafından adeta bir terörist muameseli gören Birand, MHP
tarafından da çoğu zaman çok sert eleştirilere maruz kalmıştı.
Birand, yaptığı haber yüzünden ülkücüler tarafından
sevilmeyen gazeteciler sınıfında kalmaktan bir türla
kurtulamamıştı.
Birand, Türkiye'nin son 30 yılına damgasını vuran Kürt Sorunu ile
ilgili en çarpıcı işlere de imza atan isimdi. Bir yandan yaptığı
röportajlar ile yapılmayanları yapan Birand; yazdığı kitaplar ve
makaleler ile de sorunun çözümüne katkı sunmaya çalışmıştı.
En çarpıcı işi kendisinin de yaşamını anlatırken söylediği gibi Türkiye'de Öcalan ile yapılan ilk röportajdı.
ÖCALAN'I TÜRKİYE'DE KİMSE TANIMIYORDU
Birand kişisel web sitesinde o röportajın hikayesini şöyle
anlatıyordu:
"Öcalan’la o ana kadar kimseye konuşmamıştı. İlk defa Milliyet’e konuşması olay oldu. Gazete toplatıldı. Röportajın yayını yasaklandı. Röportaj bir yandan da hayatımı boyunca asker ile ilişkilerimin bozulmasına neden oldu. "
RÖPORTAJ YÜZÜNDEN ANDIÇLANDI, İFTİRAYA UĞRADI
28 Şubat sürecinde Çevik Bir ve ekibinin kendi ismini Sırrı Sakık'ın ifadelerine eklemesine, işinden kovulmasına, ölüm tehditleri almasına neden olan o röportaj için bakın ne diyordu Birand:
"Meslek hayatımda başıma en fazla bela açan röportaj.
Andıçlanmama, iftiraya uğramama ve işsiz kalmama neden olan
röportaj. Kararı siz verin; Abdullah Öcalan ile yaptığım bu
röportaj sonucu yaşadıklarımı hak etmiş miyim?"