Devlet Bahçeli ağır konuştu
Abone olÜlkü Ocakları Gençlik Kurultayı'nda konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hükümete sert eleştiriler yöneltti.
Öcalan'ın Başbakan Erdoğan'ın akıl hocası durumuna geldiğini savunan Bahçeli, ülkenin karanlık bir sürece doğru ilerlediğini savundu ve "Ermeni mezalimi bile bu kadarını yapmamış, Yunan işgali bile bu kadar hasar bırakmamıştır" ifadelerini kullandı.
Bahçeli, Ankara Spor Salonu'nda Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından düzenlenen ''Türk Gençlik Kurultayı ve Şöleni''ndeki konuşmasına gençleri selamlayarak başladı.
Kurultayda bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Bahçeli, ''İnanın bana, sizlerin asaleti Türk milletinin güvencesidir. Sizlerin inanmışlığı, sizlerin heyecanı Türkiye'nin teminatıdır'' dedi.
Merhum Alparslan Türkeş'in kendilerine iki büyük emanet bıraktığını belirten Bahçeli, bunların Ülkü Ocakları ve MHP olduğunu söyledi.
Türk Gençlik Kurultayı'nın düzenlendiği bugünün aynı zamanda MHP'nin kuruluşunun da 44. yıl dönümü olduğuna işaret eden Bahçeli, şöyle konuştu:
''8-9 Şubat 1969 tarihinde soğuk bir kış gününde, Adana'da yapılan bir kongreyle başlayan millet ve ülkü mücadelemiz bugün 44 yılla buluştu, 44.yılına girdi. Aklında vatan ve millet sevgisinden başka hiçbir şey olmayan tertemiz vicdanlar, al bayrağın yanına üç hilali sancak yaparak 44 yıl evvel yola koyuldu. Dünden bugüne dalga dalga büyüyerek geldik. Kefenlerden doğduk, pusulardan filizlendik. Saldırıları püskürterek, belaları def ederek, tuzakları bozarak güçlendik. Kuşatmaları yararak, hainleri yenerek, milletimize güvenerek ayakta kaldık. Bu cevher paslanmadan Türk milleti esir alınamayacaktır. Bu cevher talan edilmeden Türkiye bölünemeyecektir. Bir simidi bölüşerek yiyenlerin, soğuk günlerde bir paltoyu sırayla giyenlerin, ayakkabılarının altı delik de olsa yüreklerinde gedik olmayanların özetidir 44 yıl. Cami avlularında arkadaşlarının tabutuna omuz verenlerin, biraz sonra musalla taşına yatma pahasına verdikleri ülkü mücadelesinin neticesidir 44 yıl. Nitekim 44 yıl; mükafat beklemeksizin, takdir ve tebrik ummaksızın, karşılık gözetmeksizin Türk ve İslam değerlerine sahip çıkışın adıdır, şanıdır.''
BİZİ HAFİFE ALANLAR YANILDIKLARINI ANLAYACAK
Hareketlerinin dünden daha hevesli bir şekilde Türk milletinin emrinde ve hizmetinde olduğunu vurgulayan Bahçeli, ''Milliyetçi-ülkücü hareket var oldukça Türkiye'ye zarar gelmeyecektir. Sizler dimdik durdukça bölücüler, hainler, komünist bakiyesi teslimiyetçi sözde aydınlar, teröristler, küresel plancılar, BOP'çular, Sevrciler, eyyamcılar, işbirlikçiler, soysuzlar, soytarılar başaramayacaktır. Bizi hafife alanlar yanıldıklarını anlayacaklardır'' dedi.
Ülkü kavramının önemine değinen Bahçeli, bir ülküden mahrum, bir hedeften uzak insan veya toplumların, gelişigüzel etrafa saçılan mayınlar gibi olacağını savundu.
''Büyük hedefleri olan ülkücünün, küçük ve günübirlik kaygıları olmayacaktır, olmamalıdır'' diyen Bahçeli, ''Türk milletini yükseltme, milletler mücadelesinde öne çıkarma ülküsünün hedefine varabilmesi için ülkücünün müdahale ve dokunuşu gerekmektedir. Ülkücü, yılgınlığı cesaretle geçecek, ataleti şuurla devirecektir'' diye konuştu.
LOZAN ANLAŞMASI ANADOLU'NUN NİHAİ SENEDİDİR
Cumhuriyetin ilanı ile imza altına alınan Lozan Anlaşması'nın, Anadolu'nun nihai senedi olduğunu ifade eden Bahçeli, Türk milletinin, sınırları ve milli kimliği ile ilgili son sözünü o tarihlerde söylediğini belirtti.
Bahçeli, şunları kaydetti:
''Bugün son vatanımız üzerinde hesap yapan, düşman emellerini kendisine rehber edinen densizler, bundan yaklaşık bir asır önce kendileriyle aynı niyet içinde bulunanların malum akıbetinden ders çıkarmalıdır. Türk'ün nabız atışının duyulduğu hiçbir yeri aklımızdan silmedik, silmeyeceğiz. Türk milletinin yüzyıllar içinde elde ettiği milli hazinesi, milli kimliği Recep Tayyip Erdoğan'ın terekesi değildir. Asla yağmalatmayacağız.''
''Dün Anadolu'yu paylaşamadan, esareti kurumsallaştıramadan defolup gidenlere bugün çözüm ve barış kelimeleriyle süslenmiş bölünme davetiyesi gönderilmektedir'' görüşünü savunan Bahçeli, ''Bugün de tıpkı Çanakkale gibi, içte ve dıştaki kuşatmayı yaracağız ve asla teslim olmayacağız. Bunu da sizlerle yapacağız'' diye konuştu.
DAHA KASVETLİ DÖNEM
Milliyetçi-ülkücü hareketin belki de 12 Eylül öncesinden daha ağır, o günkü şartlardan daha kasvetli bir dönemde bulunduğunu savunan Bahçeli, Türk milletinden bahsetmenin ırkçılıkla anılır hale geldiğini söyledi.
Türkçülüğün vebalı hasta muamelesi gördüğünü ileri süren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Kibir ve cehaletin içine batmış olan AKP zihniyeti, milletine kurşun sıkan katillerle milli değerlere ilave seferler düzenlemektedir. İmralı'da yatan bebek katili başbakan ile çözüm zehri imalatına başlamıştır. Türkiye'nin tansiyonu İmralı'ya göre inip çıkmaktadır. Bölücü kalkışmanın med-ceziri tam olarak İmralı'ya endekslenmiştir. Genelkurmay başkanları, Türk ordusunun şerefli simaları kan akıtan PKK militanlarıyla yer değiştirmiş, terörist olarak küstahça suçlanmıştır. Türk milletinin tüm direnç ve tepki eşikleri törpülenmekte ve tasfiye edilmektedir. Bunun için milliyetçilik kötülenmekte ve kötü gösterilmektedir. Türklükten bahsetmek, Türk milletinin birlik hukukunu savunmak alçakça şeytanlık olarak sunulmaktadır.
Şeytana bile külahını ters giydirecek kadar günah ve çamura batmış güruh geleceğimizi karartmakta, hayallerimizi kapatmaktadır. Milliyetçilik suçlanmaktadır; zira Türk milletinin bölünmesi için bu zorunluluktur. Türklük sulandırılmakta ve etnik kimlik mertebesine çekilmektedir; zira bu Türk milletinin sakatlanması için neredeyse mecburidir. Üniter devlet yapısı tartışılmakta, başkanlık modeli inatla dillendirilmektedir; zira Türkiye'nin federasyona gitmesi için bu gereklidir. Türkçe ikinci plana düşürülmekte, anadilde savunma talepleri karşılanmakta ve anadilde eğitim dayatmaları etaplar halinde uygulanmaktadır; zira Türk milletinin içinden yeni bir millet yaratılması için işleyen süreç bunu gerektirmektedir.''
BDP'YLE SONUNDA TAM OLARAK KUCAKLAŞMIŞIR
Yargının iktidar partisinin güdümüne alınması için tüm hazırlıkların önceki adımlara eklemlenerek ilerletildiğini iddia eden Bahçeli, ''AKP-BDP-PKK yanlarına aldıkları CHP'yle Türkiye'yi karanlık ve sonu meçhul bir ortama doğru hızla sürüklemektedir. Başbakan Erdoğan PKK'yla anayasa yapmak için düğmeye basmıştır. Terörün stepnesi, terörün yedeği, şuursuzlar, saygısızlar, ceset avcıları, nekrofiller, Apo'ya peygamber diyenler sözleriyle suçladığı BDP'yle sonunda tam olarak kucaklaşmıştır'' dedi.
''Türk milleti ne olduğu henüz açıklanmayan, ancak aşağı yukarı hakkında fikir sahibi olduğumuz sözde çözüm süreciyle ötenazi masasına istismar morfini yardımıyla sere serpe uzatılmıştır'' diyen Bahçeli, Türkiye'nin her tarafından yontulduğunu ileri sürdü.
MÜNAFIKLAR, MEYMENETSİZLER, MERHAMETSİZLER AKP'NİN IŞIĞINA KOŞMUŞ
Bahçeli, şunları söyledi:
''Ermeni mezalimi bile bu kadarını yapmamış, Yunan işgali bile bu kadar hasar bırakmamıştır. Türk isminden nefret duyan münafıklar, meymenetsizler ve merhametsizler, öbek öbek AKP'nin ışığına koşmuşlardır. Vefasızlığın, dönekliğin, açgözlülüğün ve vicdanları eleğe dönmüş batı piyonlarının hepsi AKP'de derlenmiş, AKP'de toparlanmış ve AKP'de karar kılmıştır. Türk milleti AKP tasallutu altındadır. Türk milleti AKP-Haçlı ittifakıyla sarsılmaktadır. Türk devletinin itibar ve inandırıcılığı ayaklar altındadır. Önüne gelen AKP aracılığıyla ülkemize yön çizmekte, ayar vermektedir. İmralı canisi, başbakanın akıl hocası, hacet kapısı seviyesine çıkmıştır. Yabancı sefirler, AKP'yle danışıklı dövüş halde kamuoyuna çarşaf çarşaf mülakatlar vermekte ve içişlerimizle ilgili yorumlar yapmaktadır. Türk milletinin gündemi dumanlıdır. Böylesi bir ortam içinde, milletimizi teslim almak ve mukavemet noktalarını tesirsiz kılmak amacıyla, milliyetçiliğin ve ülkücülüğün gözden ve gönülden düşürülmesi hedeflenmektedir. Milliyetçi-ülkücü hareket bu oyunu kati olarak bozmaya muktedirdir.''
TAHRİKLERDEN UZAK DURUN, KAVGAYLA ARANIZA SINIR ÇEKİN
Bahçeli, milliyetçiliklerinin kültür temelli olduğu için ırkçılığı, millete dayandığı için demokrasi dışı arayışları dışladığını ve reddettiğini de söyledi.
Ülkücü gençlerden tedbirli ve itidalli olmalarını isteyen Bahçeli, şöyle dedi:
''Tahriklerden uzak durunuz, kavgayla aranıza sınır çekiniz; sabırlı, imanlı, ahlaklı, çalışkan, kültürlü Türk gençliği olmaya muhakkak ki devam ediniz. Hiçbir çekişme, çatışma ve ihtilafın içine düşmeyiniz. Sizleri tuzağa çekmek maksadıyla, değişik şekillerde olaylara sokmaya çalışan provokatörlere aldırmayınız ve doğruluktan çıkmayınız. Elinizden bilgisayarı, zihninizden kitapları, kalbinizden vatan ve millet sevgisini, gözlerinizden neşeyi, dilinizden güzellikleri, yüreğinizden iyilikleri, dokunuşunuzdan şefkati, münasebetlerinizden cömertliği, sözlerinizden nezaketi hiç eksik etmeyiniz.''
Gençlerle gurur duyduğunu ve onlara güvendiğini vurgulayan Bahçeli, konuşmasını ''Ne Mutlu Türküm diyene'' sözleriyle tamamladı.
Bahçeli'nin konuşması sık sık ''Devletin başına Devlet gelecek'' sloganları ile kesildi.
Konuşmasının sonunda Bahçeli'ye Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz tarafından plaket verildi. Bahçeli, daha sonra salondan ayrıldı.