Devlet arazileri özel sektöre açılıyor
Abone olDevlet arazilerinin özelleştirilmesinde son noktaya ulaşıldı.TİGEM'e ait 11 işletme özel sektöre tarımsal amaçlı kullanılmak üzere 30 yıllığına kiralama işlemi gerçekleşti.
Devlet arazilerinin ilk defa özel sektöre kiralandığı
organizasyona Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in
katılmaması, davetlilerde üzüntü yarattı. TİGEM arazilerinin özel
sektöre 30 yıllığına kiralayan işletmelerin son durumu, Hilton
Otel'de düzenlenen bir toplantıda değerlendirildi. Değerlendirme
toplantısında firmalar, şimdiye kadar yaptıkları çalışmalar
hakkında bilgi verirken, işletmeleri bu yıl içinde devir alan 2
firma hariç, 8 firmanın 9 işletmeye şimdiye kadar 20 trilyon
liranın üzerinde yatırım yaptığı ifade edildi. İşletmeleri 30
yıllığına kiralayan firmalar, bu sürede toplam 136.4 trilyon
liralık yatırım yapmayı taahhüt etmişti. Firmalar, şimdiye kadar da
748 kişiye istihdam sağladı. Halen özel sektöre, uzun vadeli
kiralanmak üzere işletmeye çıkarılan, 4 TİGEM işletmesine verilen
tekliflerin incelemesi sürüyor. TİGEM işletmelerine yatırım yapan
firmalarla potansiyel yatırımcı firmaların davet edildiği bugünkü
değerlendirme toplantısına, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker
rahatsızlığı nedeniyle katılamadı. Bakan Eker'in sis nedeniyle
Antalya'dan Ankara'ya uçakla gelemediği, karayoluyla bugün öğle
saatlerinde ulaştığı, ancak rahatsızlığı nedeniyle toplantıya
katılamadığı ifade edildi. Eker'in son anda toplantıya katılamaması
firma sahipleri ve davetliler arasında hayal kırıklığına neden
oldu. TİGEM İsmail Hakkı Sayın, 1999 yılında karar alınmasına
karşın TİGEM işletmelerinin özel sektöre kiralanmasına, ancak 2003
yılında başlandığını belirtirken, gecikmeye neden olan bürokrasiden
yakındı. "Bir bürokrat olarak bürokrasiden yakınmam doğru değil ama
kiralama işlemleri çok yavaş gerçekleşti" diyen Sayın, işletmelerin
'uzun süreli özel sektöre kiralanmasının bir özelleştirme modeli
olduğunu ve Türkiye'nin tarım gerçeklerine uyduğunu, tarıma yatırım
yapılmasının sağlandığını vurguladı. Sayın, yöntemin TBMM KİT
Komisyonu tarafından uygun bulunması halinde uygulamaya devam
edeceklerini açıkladı. Uygulama hakkında bilgi veren Sayın, şöyle
konuştu: ''Yüksek Planlama Kurulu (YPK) 1999 yılında, TİGEM
işletmelerinin, yüzde 15-25 TİGEM ortaklığıyla özel sektöre
devredilmesi yönünde bir karar aldı. Ancak 2002 yılında çıkarılan
Kamu İhale Kanunu yüzde 1 kamu ortaklığı olsa bile alımların bu
kanuna göre yapılmasını öngörüyordu. Özel sektör bu dayatmayı kabul
etmediği için Dımes'le kurulan ortaklık dışında bir uygulama
olmadı. 2003'de Tigem ortaklığı olmadan işletmelerin 30 yıllığına
özel sektöre kiralanmasına ilişkin ikinci bir karar alındı. Aynı
yıl bu sefer işletmelere özelleştirme kapsamına alınarak yetki
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na (ÖİB) verildi. Bu hukuki sorunun
çözümü işletmelerin özelleştirme kapsamından çıkarılması için 8
ayda 82 toplantı yaptık. Gecikmelerin tamamı bürokrasiden
kaynaklandı. Buna rağmen şimdiye kadar 2004 yılında 7, 2005 yılında
3 işletme özel sektöre kiraya verildi. Yıl sonuna kadar da kiraya
verilen işletmelerin sayısı 16'ya ulaşacak.'' "BU BÜYÜKLÜKTE
İŞLETMELER AB'DE BİLE YOK" Kiralamayla mülkiyet devri yapılmadığı
için arazi bütünlüğünün ve arazinin tarım vasfının korunduğunu
vurgulayan Sayın, işletmelerde projeye dayalı üretim ve yatırım
yapıldığını vurguladı. İşletmeler kiraya verilirken sektöre yeni
yatırımcıların girmesi ve diğer sektörlerden sermaye transferi
sağlanması için isteklilerden iş deneyim belgesi istenmediğini
anlatan Sayın, TİGEM'in 38 işletmesi için devletin 2004 yılında 6
trilyon lira kaynak ayırmasına karşın 11 işletme için özel sektörün
130 trilyon yatırım öngördüğünü kaydetti. Devredilen işletmelerdeki
arazi varlığının TİGEM'in toplam arazi varlığının sadece 3.47'sini
oluşturduğuna da işaret eden Sayın, ''Arazimiz azalmasına karşın
özel sektörden sağladığımız kaynakla yatırımlarımızı
gerçekleştirdik ve üretimimiz rekor düzeylerde arttı'' dedi. TİGEM
işletmelerinin parçalanmamasının, AB ile müzakereler açısından önem
taşıdığını vurgulayan Genel Müdür Sayın, ''Bu yöntemle AB ile
mücadele edebilecek 16 büyük işletme oluşturduk. Bu büyüklükte
işletmeler AB'de bile yok. Süt ve et otağlarının belirlenmesinde bu
işletmeler önemli rol oynayacak'' diye konuştu. Özel sektöre
kiralanan arazilerinin 70 yıldır ıslah edildiğini ve bir kısmının
da Atatürk'ün hazineye verdiği araziler olduğunu anlatan Sayın,
yatırımcıları, ''Bu arazilerin değerini bilmeleri, TİGEM'den izin
almadan yatırım yapmamaları, istihdam ve yatırımla ilgili
taahhütlerini yerine getirmeleri konusunda uyardı. TBMM Tarım Orman
ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Vahit Kirişçi de toplantıda yaptığı
konuşmada, Telekom'un yüzde 55 hissesinin devrini ''En büyük
özelleştirme, tarihi bir gün'' olarak niteledi, tarımda da aynı
başarının sağlanması gerektiğini söyledi. TİGEM'deki özelleştirme
uygulamasının, önemli ve örnek gösterilecek nitelikte olduğunu
kaydeden Kirişçi, devletin üretimden çekilerek başta adalet ve
emniyet olmak üzere, asli fonksiyonlarına dönmesi gerektiğini
vurguladı. Toplantıda TİGEM'den arazi kiralayan firmalar,
yaptıkları çalışmalar hakkında davetlilere bilgi vererek gelecekte
yapmak istedikleri çalışmaları anlattı. Toplantının sonunda firma
sahipleri ve TİGEM Genel Müdürü toplu olarak fotoğraf çektirdi.