Devlet aklıyla soruyor

Yazar Tülin Türkoğlu, MHP lideri Bahçeli'nin, 'Öcalan, DEM grubunda silah bırakma çağrısı yapsın' açıklamasını değerlendirdi. Bahçeli'nin oyun içinde oyun yönettiğini düşünen Türkoğlu, "ABD buna izin verir mi? Yoksa Sayın Bahçeli elimizi uzattık tutmadınız , Önderiniz Apo’mu Yoksa ABD’mi der mi?" ifadelerini kullandı.

Tülin Türkoğlu tulindindar@hotmail.com

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, geçen haftaki grup toplantısında PKK lideri Abdullah Öcalan'a yaptığı, "örgüte silah bırakma talimatı verip terörün bittiğini ilan etsin" çağrısını, bu haftaki grup toplantısında bir ileri aşamaya taşıdı. Bahçeli, "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM'de DEM Grup Toplantısı'nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın" dedi.

Bu açık davet üzerine;

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Bahçeli'nin çağrısına destek verdi, "Hep beraber terörün olmadığı Türkiye'yi inşa edelim istiyoruz" dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’de, "Partisinin terörün bitmesine tam destek vereceğini" söyledi, bu konuda her şeyin TBMM'de yapılması gerektiğini vurguladı.

Zafer Partisi lideri Sayın Ümit Özdağ: 'Öcalan ile el ele yürüyorlar'diyerek oldukça sert tepki verdi.

"Bahçeli, terörist başı Öcalan’ın TBMM’de DEM grubunda konuşmasını istedi. Allah böyle siyaseti kahretsin. Bir bebek katili terörist, İstiklal Harbi vermiş gazi TBMM’de DEM grubunda konuşacak. İnanır gibi değil" dedi.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları söylenenler karşısında şaşkınlığını saklayamadı

"Kürt sorununun çözüm yolu bellidir. Orta Doğu ve Türkiye'de barışın muhatabı İmralı'da ağır tecrit altında bulunan sayın Abdullah Öcalan'dır. Çözümün yolu TBMM'dir. Biz inisiyatif almaya hazırız. Bir başlangıç olarak tecrit kaldırılsın" dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Müsavat Dervişoğlu, Devlet Bahçeli'ye "Atatürk’ün kurduğu meclisin kürsüsünden, terörist başları ve yardakçıları değil, ancak ve ancak Mustafa Kemal’in mirasçıları konuşabilir" dedi.

Bahçeli’nin bahsettiği umut hakkı nedir?

MHP lideri Bahçeli'nin Öcalan için gündeme getirdiği umut hakkı, ömür boyu hapis cezası alan hükümlülerin yeniden özgürlüğe kavuşmasının yolunu açan bir infaz sistemi.

Eski Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) yer alan idam cezasının mevcut TCK'daki karşılığı ağırlaştırılmış müebbet, yani ömür boyu hapis cezası. Bu cezaların istisnası yok.

Ancak umut hakkı, bu ömür boyu hapis cezasına karşılık hükümlünün belli bir süreden sonra toplumla yeniden buluşmasını sağlamak için öne çıkan bir hak.

Bu hak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan bir mahkûmun belirli bir süre sonra cezasının yeniden gözden geçirilmesine ve rehabilitasyon sürecine tabi tutulma şansını içeriyor.

Umut hakkı, ceza hukukunda, hapis cezasına mahkûm edilen bireylerin belirli süreler boyunca gösterdikleri iyi hal ve davranışları göz önünde bulundurularak, kanunla belirlenmiş şartlar dahilinde koşullu salıverilme olasılıklarının değerlendirilmesini kapsıyor.

Bu hak her mahkûm için geçerli değil, özellikle belirli koşulları sağlayan mahkûmlar için geçerli.

Umut hakkı, öngörülebilir bir infaz biçimi getirerek kişinin yeniden özgürlüğüne kavuşma umudunu korumasını sağlıyor.

Apo için düşünülen umut hakkından FETÖ üyeleride faydalanacak. Bu nasıl önlenebilir.

AİHM'in Öcalan kararı

Abdullah Öcalan’ın avukatları 2003'te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurarak ömür boyu hapis cezasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) işkence ve diğer kötü muameleyi yasaklayan 3. Maddesi'ne aykırı olduğunu savunmuştu.

AİHM, 18 Mart 2014’te verdiği kararla Öcalan’ın şartlı salıverilme hakkına sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmesini umut hakkı bağlamında değerlendirerek AİHS’ye aykırı bulmuştu. Bu karar, umut hakkı özelinde Türkiye aleyhine verilmiş ilk karardı.

Aynı doğrultuda yapılan başvurular üzerine Hayati Kaytan, Emin Gurban ve Civan Boltan için de AİHM tarafından ihlal kararı verilmiş ancak kesinleşen ilk karar olan Öcalan kararının üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen Türkiye tarafından söz konusu ihlalleri ortadan kaldırmaya dönük herhangi bir düzenleme yapılmamıştı. O nedenle de Türkiye’ye yönelik denetim sürecini başlatmıştı.

MHP lideri Bahçeli, partisinin bugünkü Meclis Grup Toplantısı'nda Öcalan'ın, "örgütü lağvetme ve terörü sonlandırma dirayeti" göstermesi halinde, tecridin kaldırılmasının yolunu da açan, "Umut hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenleme yapılabileceğini söyledi.

1 Ekim'de TBMM'nin yeni yasama yılının açılışında DEM Parti’yle tokalaşmasının ardından yaptığı açıklamalar ve Abdullah Öcalan'a yapığı çağrılarda gündemde olan Bahçeli, bugünkü konuşmasında, "DEM'e uzattığı elin günlerdir konuşulup, tartışıldığına" dikkat çekti. Açıklamaları nedeniyle "dedikodu borsasının rekor kırdığını" belirten Bahçeli, "Son iki haftadır görüş ve düşüncelerimi berrak ölçüde açıklayıp samimi niyetimi paylaşmış olsam da birileri yine rahat durmuyor, ısrarla samanlıkta iğne arayışına, karanlıktan aydınlığa taş fırlatmaya kalkışıyor" dedi.

Bahçeli, "Eğer terörsüz bir siyaset, terörsüz bir ülke, terörsüz bir gelecek hususunda herkes ittifak halindeyse; o halde değil elimizi taşın altına koymaya, gövdemizi koymaya varız ve buradayız" dedi.

Bütün bu söylemleri doğru okumak, doğru anlamak toplumada doğru anlatmak gerek. Yoksa toplumsal bir infiale yol açar. Elbette ki iç barış çok önemlidir, fakat iç barışı sağlamak adına Öcalan’ın meclis kürsüsünde konuşma yapması ütopiktir. Cumhur ittifakı seçmeninin böyle bir çağrıyı kabul etmesi namümkündür. Bu söylem AK Parti’ ye de, MHP’ye de oy kaybettirir. Ancak Sayın Devlet Bahçeli’nin oyun kurduğunu, hatta oyun içinde oyun yönettiğini söylemek mümkündür.

PKK Abdullah Öcalan’ı hala lider olarak görüyor mu?

Kandil ile Öcalan arasında görüş farklılıkları olacak mı?

Apo örgüt içinde çimento olmaya devam ediyor mu?

ABD buna izin verir mi?

Yoksa Sayın Bahçeli elimizi uzattık tutmadınız , Önderiniz Apo’mu Yoksa ABD’mi der mi?