Devin bebeğin yaşam bedeli
Abone olTıpta tedavisi bulunamayan sayılı hastalıklardan biri olan Tyrosinami, Hamburg'da yaşayan Gümüştaş ailesinin bebeğini buldu.
Anne-babadaki kan uyuşmazlığından kaynaklanan ve 150 binde bir
görülen Tyrosinami Tip 1 isimli karaciğer hastalığı, minik Devin'i
daha anne karnındayken yakalamış. Hamburg Eppendorf Üniversite
Kliniği'nde tedavi gören 05.12.2004 doğumlu minik Devin'in
hastalığı kontrol altına alınmış durumda ancak Devin'e ömür boyunca
beraber yaşamak zorunda olduğu rahatsızlığı yüzünden en önemli
besin kaynaklarından protein yasak. Çocuklarının ilk olarak 8
aylıkken tatil için gittikleri Türkiye'de gribe yakalanmasıyla
hastalığın belirtilerini gösterdiğini söyleyen anne Gülay Gümüştaş,
"Çocuğum sürekli ağlamaya başladı. Karnı şişmeye başladı ve 60
santime kadar geldi. İzmir'de kliniklerde 'Çocuğun gazı vardır'
denildi, ilaç verdiler. Ancak Almanya'ya gelince ağlaması hala
devam ediyordu. Çocuk bir ay boyunca gece ve gündüz sürekli ağladı.
Hamburg'da kontrole soktuk ve hemen yoğun bakıma alındı. Meğer
çocuğum son günlerini yaşıyormuş, müdahale edilmeseydi ölecekmiş.
Müdahaleden sonra ağlaması kesildi, şimdi 2-3 haftada bir kontrole
giriyor. Bundan sonra ömür boyunca diyet yapması ve 4 çeşit hapını
aksatmaması gerekiyor. Ayrıca genlerle ilgili bir hastalık olduğu
için 2 yaşındaki kızımız Nileyn'i de kontrole sokacağız" dedi.
AYLIK 3 BİN EUROYA BESLENECEK Tyrosinami hastalığı yüzünden 4 çeşit
hapı sürekli kullanması gereken Devin, özel bir mamayla beslenecek.
Mamanın iki haftalığı 600 euro civarındayken, hapların iki
haftalığının ise bin150 euro civarında olduğu belirtildi.
Hastalığın kontrol altında tutulabilmesi için aylık yaklaşık 3 bin
ila 4 bin euro arasında para harcanması gereken besin maddesi ve
hapların masraflarını ise hastalık sigortası karşılıyor. Tıbbın
henüz kesin çare bulamadığı Tyrosinami hastalığında ömür boyu bu
ilaçların kullanılması ve diyet yapılarak yenilen besinlerdeki
protein miktarına dikkat edilmesi gerekiyor ANNE BABALAR DİKKAT
Erken müdahalenin önemli olduğu Tyrosinami Tip 1 hastalığının
belirtilerinin zamanında anlaşılması gerektiğini söyleyen anne
Gülay Gümüştaş, "Hastalığın belirtileri, karın şişliği, kesintisiz
ağlama, kusma, gözlerin altında beyazlık, kanın farklı çıkması.
Aileler bu belirtileri görünce çocuklarını Tyrosinami için kontrole
götürsünler" dedi. 2 sene öncesine kadar bu hastalığa yakalananlara
karaciğer nakli yapıldığını ancak hapların tıp dünyasına
kazandırılmasıyla ciğer nakline gerek kalmadığını açıklayan Gülay
Gümüştaş, karaciğer naklinin daha tehlikeli olduğunu söyledi.
Annesi, minik Devin'in günlük en fazla 10,5 gram protein
alabileceğini belirterek, çocuğun anne sütündeki proteinden bile
etkilendiğini söyledi. Hastalığın çok nadir görülen türden olması
sebebiyle kimseden detaylı bilgi alma şansı olmadığını söyleyen
Gülay Gümüştaş, " Kanada ve İsviçre'de Tyrosinami hastalarının
olduğunu öğrendik. İsviçre'dekinin numarasını henüz alamadım. 83
doğumlu bir şahıs. Alır almaz arayacağım. Çünkü bir anne olarak
başka annelerle çocuğunuzun hastalığı hakkında konuşabilirsiniz.
Ancak bu hastalık hakkında kimseyle konuşamıyorum. Doktorlar bile
bu hastalığı tam olarak tanımıyorlar. Çünkü çok nadir görülen bir
hastalık. Hastalık sahipleri, anne-babaları daha çok bilgiye sahip"
dedi. KARACİĞER İFLASINI ENGELLEDİK Devin Gümüştaş'ın Hamburg
Eppendorf Üniversite Kliniği'ndeki doktoru Dr. Med. Chris
Mühlhausen ve Diyet ve Beslenme Danışmanı Margret
Heddrich-Ellerbrok, Devin'in karaciğer iflasının tedavi yoluyla
engellendiğini söylediler. Doğuştan genlerle gelen bu hastalığı
tamamen yok etmenin şu anda mümkün olmadığını belirten Mühlhausen,
hastalığın ancak erken teşhisle kontrol altına alınabileceğini ve
ilaçlarla zehrin etkisinin ortaya çıkmasının engellenebileceğini
açıkladı. Eşlerdeki kan uyuşmazlığından kaynaklanan hastalığa karşı
uygulanan terapide ise en önemli şeyin terapi esnasında yapılan
beslenme olduğuna dikkat çeken uzmanlar, "Bu hastalıkta sorun,
bünyeye alınan proteinin yakılamaması ve bunun zehre dönüşerek
karaciğeri mahvetmesi. Ancak çocuğun kontrol altındayken
gelişiminde bir sorun yok" dediler.