DEVA Bursa'da ölü doğdu!..

DEVA Partisi, Ali Babacan’ın genel başkanlığında 9 Mart 2020’de kurulduğunda özellikle AK Parti’de  bakanlık, genel başkan yardımcılığı, milletvekilliği ve il başkanlığı  gibi üst düzeyde görev yapmış isimlerle kurucular kurulunu oluştururken, büyükşehirlerde de genelde il başkanı atamalarını  siyaseten tecrübeli ve tanınmış isimler üzerinden yürüttü.

Ancak Bursa’da nedense bu “ince” detayın dışına çıkıldı. Teşkilatlanma görevi aslen Bursalı olan Genel Başkan Yardımcısı Burak Dalgın’a verildi. O dönemde kuruluş çalışmalarını yakından takip ettiğim için biliyorum. 3 bin kişinin dijital ortamda parti genel merkezine başvuru yaptığı açıklamaları partiyi bir anda ilgi odağı haline getirmiş, çıtayı yükseğe çıkarmış ve il başkanı merak ve heyecan uyandır mıştı.

O kadar çok gizli toplantılar ve görüşmeler yapıldığı, AK Parti içinden birilerine teklifler gittiği bilgisi kulağımıza geldi ki, “acaba il başkanı AK Parti içinden tanınmış biri mi, yoksa iş dünyasından ya da STK’lardan tanınmış biri mi?” olacak sorusu haftalardır yerel siyasetin gündemini oluşturdu.

O yüzden 15 Ağustos’ta Serkan Özgöz adında  daha önce ismi hiç duyulmayan birinin DEVA’nın il başkanı olarak atanması kentte büyük şaşkınlık yarattı.

DEVA’NIN BURSA’DAKİ DURUMU NE İDİ NE OLDU?

Sürpriz atamanın yapıldığında  o tarihte En Bursa haber sitesinde“DEVA’nın Bursa’daki durumu ne?”başlıklı yazı kaleme almış ve şöyle bir yorumda bulunmuştum:
“AK Parti içinden koparak Türk siyasi hayatına katılan 2 yeni partinin Bursa örgütlenmeleri için şöyle bir değerlendirme yapılıyor:

“DEVA Partisi Gelecek Partisi’ne göre Bursa’da ölü doğdu.”

Siyasi kulislerdeki bu değerlendirmenin dayanağı da il başkanlarının birinin siyaseten deneyimli ve tanınıyor, diğerinin de hiç siyaset yapmamış ve tanınmıyor olması.

Ben de atamasını duyduğumda açıkçası "nereden çıktı, aylardır Bursa’da o bu derken hiç tanınmamış birine teşkilatlanma görevi vermesi, yeni parti için büyük risk”.

DEVA  İÇTEN İÇE KAYNIYOR

O tarihte yaptığım yorum bugün doğrulanmış durumda.

Parti içten içe kaynıyor. DEVA bir taraftan istifalarla çalkalanırken diğer tarafta yeni kurulan örgütün siyasi deneyimsizliği ile kent belleğinden uzak yapısı saha siyasetinin dışında elit, küçük bir parti görünümü algısı yarattı. Tepkilerin odağında il başkanı bulunuyor.

Son 6 ayda tek ciddi etkinlik olarak bir hafta önce Yunuseli Havaalanı’nın yapılaşmaya açılmaması için muhalefet partileriyle yapılan ortak eylemde kamuoyunun karşısına çıkarken, il başkanı bu eylemiyle de koltuğunu iyiden iyiye tartışmaya açtı.

Denilen o ki, DEVA’nın tüzüğüne göre il başkanının böyle bir ortak eyleme il yönetiminde istişare ile karar alınıp katılması gerekirken kararı tek başına aldı. Ve yine etkinliğe katılıp Millet İttifakı için de görüntü vermesi, İyi Parti ve CHP il başkanlarıyla el kaldırması parti içinde tepkilere yol açarken, genel merkezin de  tepki eyleminin  ortak değil SP gibi tek başına yapılmalıydı görüşünü taşıdığı belirtildi.

3 BİN  BAŞVURU İÇİNDEN HİÇ Mİ NİTELİKLİ İSİM YOK?

Yine il başkanının atandığında “ilk işinin ilçe başkanlarını belirlemek olacağı” yönündeki açıklamasına rağmen aradan geçen 6 ayda ilçelerde teşkilatlanmasını yapamadığı, ancak genel merkezin baskısı sonucu geçen hafta 8 ilçeyi tamamlayabildiği belirtiliyor. İlçe atamalarının gecikmesine koltuğa oturacak nitelikli isim bulunamaması gösteriliyor.

Halbu ki, partinin datasında 3 bin başvurunun olduğu belirtiliyordu. Bu kadar isim içinden kamuoyu nezdinde karşılığı olan hiç mi isim yoktur? Demek ki partinin kuruluşunda kulislerde “AK Parti içinden yüzlerce istifalar var, DEVA’ya geçiyorlar.” söylentileri ile “ Tanınmış iş adamlarından ve STK temsilcilerinden  partiye başvurular var” iddiaları tamamen yalan ve aldatmaca imiş!..

Mevcut yönetim kadrolarına bakıldığında partide hemen hemen tanınan, saha siyasetini bilen  2 kişi var. İkisi de AK Parti’den geçme. Biri daha yeni Mudanya ilçe başkanlığına atanan Dilek Durak, diğeri de Kurucular Kurulu Üyesi, il yöneticisi Hamza Türk.

Yine DEVA, şaşırtıcı biçimde istifalarla da gündemde. Yürütme Kurulu olarak bilinen Politikalar Kurulu’nu il başkanının tüzük dışında kendi iradesiyle belirlediği gerekçesiyle atadığı  3  kişi il başkan yardımcılığından, 4  il yöneticisi de il yönetiminden istifa etti. İl Başkanlığ’ında “değişim” olmazsa istifaların  arkasının geleceğinin de kesin olarak dillendirildiğini belirtmeliyim.

Şunu da belirteyim, yeni kurulan DEVA’daki iç çekişmeler, yönetim boşluğu ve il başkanı Serkan Özgöz’e yönelik tepkiler ile  eş, dost, akraba ve iş ortaklarının kayırılması gibi iddialar hiç de öyle “kol kırılır yen içinde kalır” misalinden değil. DEVA’nın sosyal medya hesaplarına bakarsanız, içerideki tepkilerin genel merkez etiketlenerek paylaşımlar yoluyla mesaj olarak iletildiğini görürsünüz.