Destici’den Ergenekon açıklaması
Abone olBBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Ergenekon davasında uzun yıllar ceza alanlar için sevinmelerinin söz konusu olmadığını belirterek, "Biz ...
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Ergenekon davasında uzun
yıllar ceza alanlar için sevinmelerinin söz konusu olmadığını
belirterek, "Biz hiç kimsenin ceza almasını ve uzun yıllar
cezaevinde kalmasını istemiyoruz" dedi.
BBP lideri Destici, Genel Sekreter Üzeyir Tunç, Genel Başkan
Yardımcıları Hasan Hüseyin Bozok, İlker Kayalıoğlu, Ünsal Dalgın,
İl Başkan Yardımcısı Yıldıray Fırat ve çok sayıda partili ile
birlikte bayram namazını Tacettin Dergahında kıldı. Destici
namazdan sonra vatandaşlar ile bayramlaşırken, çocuklara harçlık
dağıttı. Destici gazetecilere de çikolata ikram etti.
BBP Kurucu Genel Başkanı Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun kabrini de
ziyaret eden Destici ve beraberindekiler Kuran-ı Kerim okuyup
dualar etti.
Gazetecilerin sorularını cevaplayan Destici, İslam coğrafyasında
yaşanan olaylar sebebiyle bayrama hüzünlü girdiklerini
kaydetti.
"ÜMİD EDERİZ Kİ BU BAYRAMDA ÇATIŞMALAR SON BULUR"
Destici, “İslam coğrafyasının tamamında başta Doğu Türkistan olmak
üzere Myanmar, Kafkaslar, Filistin, Gazze, Irak, Mısır, Suriye
olmak üzere yeryüzündeki tüm İslam coğrafyalarında maalesef kan ve
gözyaşı devam ediyor. Birlik ve beraberlik içerisinde olmamız
lazım. Müslüman’ın Müslüman’a
kanı, canı, malı, namusu ve her şeyi haram olmasına rağmen bu
mübarek günlerde de Müslümanlar aralarına sokulan bir takım nifak
tohumları neticesinde savaşmaya ve birbirlerini öldürmeye devam
ediyorlar. İnşallah bu bayram bu çatışmaların son bulmasına vesile
olur. Yeryüzünde başta İslam coğrafyası olmak üzere, tüm
coğrafyalar huzura, mutluluğa, sükûnete ve barışa erişir. Ben bu
bayramın hem ülkemiz için hayırlara vesile olmasını, hem de tüm
İslam dünyası için hayırlara vesile olmasını diliyorum. İslam
coğrafyasındaki mazlum ve zulüm gören milletlerin kurtuluşa vesile
olmasını yüce rabbimden niyaz ediyorum. Yeryüzündeki hangi fikre,
inanca ve düşünceye sahip olursa olsun nerede zulüm varsa, orada
zulmün bitmesini ve bütün mazlumların kurtuluşa ermesini yüce
rabbimden niyaz ediyorum.” dedi.
"BARIŞ VE KARDEŞLİK DİLİNE İHTİYACIMIZ VAR"
Türkiye’nin de birliğe ve beraberliğe ihtiyacı olduğunu vurgulayan
Destici, “Kendi ülkemiz de de birliğe, beraberliğe ihtiyacımız var.
Barış ve kardeşlik diline ihtiyacımız var. İnşallah bu bayram
vesilesiyle bunu sağlarız. Milletimizin birliğinin, beraberliğinin
önündeki engelleri kaldırırız. Milletimizin içerisine de nifak ve
ayrılık tohumları ekerek milletimizi bölmeye, parçalamaya, hatta
vatanımızı bölmeye, parçalamaya çalışan kesimler var. Rabbimin bu
bayram vesilesi ile onlara fırsat vermemesini diliyorum. Milletimiz
inşallah bu oyunları bozacaktır. Birliğini, beraberliğini bu zamana
kadar olduğu gibi bundan sonrada koruyacaktır” diye konuştu.
"BİZ KİMSENİN CEZA ALMASINI VE UZUN YILLAR HAPİSHANEDE YATMASINI
İSTEMİYORUZ"
Gazetecilerin Ergenekon Davası kararları ile ilgili sorularını
cevaplayan Destici, “Biz hiç kimsenin ceza almasını ve uzun yıllar
cezaevinde kalmasını istemiyoruz. Çünkü bunları görmüş geçirmiş,
ağır bedeller ödemiş bir siyasi hareketin temsilcileriyiz. Kurucu
merhum genel başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu, yedi buçuk yıl hapiste
yattı ve bir gün ceza almadı. Suçsuz oldukları halde cezaevinde
yatan binlerce kişi vardı. Bunlara darbeciler sebep olmuştu. Buna
rağmen biz kendimize zulüm edenlerin bile kötülüğünü istemeyiz. Biz
herkesin hayrını, selametini ve iyiliğini isteyen siyasi bir
hareketin temsilcileriyiz” şeklinde konuştu.
"İKİ KONUYA ÇOK ÜZÜLDÜM"
Destici açıklamasında şunları söyledi: “Türkiye’de Genelkurmay
Başkanlığı yapmış, kuvvet komutanlığı yapmış, üst düzey bürokrasi,
sivil bürokraside, iş dünyasının, siyasetin önemli isimlerinin,
basının önemli isimlerinin ceza almasına insani duygularla üzüldüm.
İkinci üzüntüm, bu derece üst seviyeye gelmiş insanların, hala
demokrasi dışı yollarla hükümet kurma veya hükümeti devirme
organizasyonu içinde olmasıdır. Türkiye’de darbe girişimlerine
müsaade edilmemeli. Türk toplumu bu darbeler yüzünden özlediği bir
ülkeye kavuşamamıştır. Kimse darbe suçuna tevessül etmemesi
gerektiğini artık bilmelidir. Siyasi partiler, sandığa, millet
iradesine karşı bir darbe girişimi varsa buna ortak tavır
sergileyip darbelerin karşısında durmalıdırlar. Ben buna
inanıyorum. Bir daha kimse darbeleri aklından geçirmemelidir. Buna
müsaade etmeyecek düzenlemelerde yapılmalıdır. Suçun karşılığının
mutlaka hakkaniyet içinde verilmelidir. Bundan kimsenin şüphesi
olamaz. Savcı ve hâkimlerin haksızlık yaptığını iddia edemeyiz.
Daha hukukun birinci aşaması sona ermiştir. Yargıtay aşaması
vardır. Bu kararlar bazılarının hoşuna gitmemiş olabilir ama
yargının verdiği karara herkes saygılı olmalıdır.”
(İHA)