Derya Sazak'tan zina itirafları
Abone olBasın dünyası yeni TCK'dan çok dertli. Gazeteci Derya Sazak tehlikeyi zina yasasının tartışıldığı günlerde vermişti. Sazak'ın yürüyüş yapan gazetecilere bir çift lafı var.
Yeni Türk Ceza Kanunu gazetecilerin çalışma özgürlüğünü
kısıtlığı iddia ediliyor. Milliyet yazarı Derya Sazak gazetecilerin
yürüyüşlerine sitemkar yaklaştı. Sazak, kanun hazırlanırken zinaya
odaklanan gazetecilerin yasanın tamamına bakmamasına bozuldu.. "
Ben kürsüden, yeni Ceza Yasası tek bir zina maddesine hapsedilemez
diye konuştum. Ama dinletemedim" sözleriyle yazısıyla gerçekleri
itiraf etti.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek'le dün 1 Nisan'da yürürlüğe girecek yeni
Türk Ceza Yasası'nın medyanın özgür çalışma koşulları açısından
doğuracağı sakıncaları ve yeni bir paketle değiştirilmesi
olasılığını konuştuk.
Hükümet sözcülüğü görevini de üzerinde bulunduran Adalet Bakanı
Çiçek, öncelikle şu noktanın altını çizdi:
"Ceza Yasası 1 Nisan'da yürürlüğe girecek, bundan geri adım atma
şansımız yok. Bundan sonra uygulamaya bakılır, gazeteci
cemiyetleriyle oturur konuşuruz, parlamento uygun görürse yasa
değişebilir de ancak bunun yolu eylem yapmaktan geçmez.
Hükümetin basını susturmak, köşeye sıkıştırmak için Ceza Yasası'nı
değiştirdiği savunulamaz. İntikam peşinde değiliz. Bu ahlaki olmaz,
siyaseten de doğru değildir.
Türk Ceza Yasası, Meclis komisyonlarınca aylarca tartışıldı,
iktidar ve muhalefet gruplarınca açık ve şeffaf şekilde ele alındı.
Medyamız o zaman sadece zinayla ilgilendi. Ben kürsüden, yeni Ceza
Yasası tek bir zina maddesine hapsedilemez diye konuştum. Ama
dinletemedim. Gazeteci örgütleri şimdi ortaya çıkıp, 'basının
susturulacağını' söylüyorlar. İtiraz ettikleri maddelerle ilgili
daha önce niye değişiklik önerisi getirmemişler."
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, 'Kadın örgütleri ve Yargıtay dışında
kimseden itiraz gelmedi. Basın da Meclis'te sabahlasaydı!' şeklinde
kendisine atfedilen sözlerden rahatsız olmuş. 'Basın düşmanı' gibi
gösterilmesinin medyaya karşı siyasi yaşamı boyunca izlediği
'diyalog ve hoşgörü' çizgisine haksızlık olduğunu belirtiyor.
Dünde değinmiştik:
Medyanın da özeleştiri yapmasını gerektiren bir 'atlama' söz
konusu. Yasanın doğuracağı sakıncalar zamanında tartışılmadı.
Çiçek, şunu savunuyor:
"Zina tartışması dışında Ceza Yasası üzerinde iktidar ve muhalefet
arasında geniş bir konsensüs sağlandı. Hakaret ve müstehcenlikle
ilgili maddeler dışında CHP'nin de itirazı olmadı. Hatta milli
yararlara ilişkin 305'inci madde görüşülürken AKP'li arkadaşlar
daha esnek olunmasını savundular. CHP'li üyeler 'Kalsın,
dokunmayalım' dediler. Tutanaklar ortada. Acaba bütün bu
tartışmalar olurken, Gazeteciler Cemiyeti'nin öteki meslek
örgütlerden değişiklik isteği gelmiş mi? Aradan 6 ay geçtikten
sonra tepki gösteriliyor."
Peki bundan sonra ne yapılabilir?
1 Nisan'a yetişmese bile, kısa sürede, Ceza Yasası'nın medya
aleyhindeki hükümleri yeni bir paketle ayıklanabilir mi?
Adalet Bakanı'na iletilmiş öneriler var. Cemil Çiçek de, Kanunlar
Müdürlüğü'ne, Gazeteciler Cemiyeti'nden gelen dosya ile Avrupa'daki
uygulamalar çerçevesine 'Ne yapılabilir, araştırın' diye talimat
vermiş. Çiçek, 'Oturup konuşur, birlikte çözüm üretebiliriz ama
bunun yolu eylemden geçmez' diyor.
Yazı:Derya Sazak
Kaynak: milliyet.com.tr