Derviş yalan mı söylüyor?
Abone olKemal Derviş 2001 krizinden sonra hazırlıksız geldiğini iddia etmişti. Tercüman'dan Osman Özsoy aksini söyledi. Delil olarak ta ABD Hazine Bakanı Paul O'Neill'i gösterdi.
Halka ve Olaylara Tercüman yazarı Osman Özsoy Kemal Derviş'in
sözlerini duyunca o kriz günlerinin öncesine döndü. Derviş'in
bilinçli olarak gönderildiğini Amerikan Hazine Bakanı O'Neill'in
sözlerini yazısıyla savundu.
2001 yılı Ocak ayı ortaları. George W. Bush'un başkan seçildiği
2000 yılı Amerikan başkanlık seçimlerinde etkin görev üstlendiğini
bildiğim, Amerikan siyasi çevrelerine yakın Türk işadamı tanıdık
bir isimle Atatürk Havalimanı'nda karşılaştım. Birkaç gün sonra
başlayacak Davos toplantılarına gitmek üzere yola çıkmışken,
günübirlik Türkiye'ye de uğramak istemiş.
Bir kahve içimlik o kısa sohbet sırasında söylediği birkaç cümlenin
geçen zaman içinde kazandığı anlamı unutamadım. Şunları
söylemişti:
- Dün yola çıkmadan önce, yakın arkadaşım Amerikan Hazine Bakanı
Paul O'Neill'e de uğradım. Türkiye'ye yeni kredi hazırlıkları
içinde olduklarını söyledi. Ben kendisine, niye gönderiyorsunuz ki,
onu da daha öncekiler gibi çarçur edecekler, yolsuzluklara kurban
edecekler dedim. Bunun üzerine O'Neill bana, Amerikan halkından
toplanan vergileri çarçur etsinler diye başka yere göndermem dedi.
Bu nasıl olacak ki dedim. Krediyi vereceğimiz kişiyi de
göndereceğiz dedi. Kelimesi kelimesine aramızdaki diyalog bu oldu.
O sırada henüz o meşhur 19 Şubat krizi patlamamıştı.
Acaba kim?
AKLINIZDAN, acaba kimi göndereceklermiş ki diye bir soru geçtiğini
tahmin edebiliyorum. Fakat üzgünüm. O gün kendilerine bunu soru
sorup sormadığımı hatırlamıyorum.
Her şey iyi güzel de, yıllar sonra bu nereden aklına geldi
diyebilirsiniz... Bunu bana hatırlatan, Kemal Derviş'in o günlere
ilişkin bir anısı oldu.
28 Şubat Pazartesi günü Galatasaray Üniversitesi'nde düzenlenen bir
toplantıda konuşan Kemal Derviş, 2001 ekonomik krizinde alınan
yapısal önlemler ve sonuçları hakkında öğrencilere bilgi verirken,
Türkiye'ye nasıl geldiğine ilişkin anısını da anlatmış.
Amerika'daki evinde kahvaltı yaptığı sırada, dönemin Başbakanı
Bülent Ecevit'in bizzat telefon ederek Türkiye'ye davet ettiğini
söylemiş.
Oyunun kuralları ...
KEMAL Derviş 4 sene önce bugün, 3 Mart 2001 de ekonomiden sorumlu
Devlet Bakanı olarak göreve başladı. Hemen ardından Amerika'ya
gitti. Amerika'daki yetkilileri oldukça hazırlıklı buldu. Önüne,
TBMM de 15 günde çıkarılmak üzere 15 yasa önerisi konuldu.
Gerisini, gazeteci Hasan Cemal'in o günlerde yazdıklarından takip
edelim.
- Kemal Derviş'in Washington görüşmelerinde ilginç ve hiç
beklenmedik bir konu da ön plana çıktı: Siyasal reform. Derviş ile
iki saatlik görüşmesinde Türkiye'de siyasal reform konusunu dile
getiren Amerikan Hazine Bakanı Paul O'Neill oldu. Başkan Bush'un
yakın çevresinden olan O'Neill, sözü Türkiye'de siyasal sisteme
getirdi. Verilecek paraların dipsiz bir kuyuda kaybolup gitmesini
istemediklerini, parasal destekten önce ilgili ülkelerin oyunu
kuralına göre oynamaları gerektiğini yüksek sesle söylemiş ...
(Milliyet, 29.03.2001)
Oyunun kurallarının ne olduğunu elbette bilmiyoruz. Aynı yazıda, o
günlerde Türk- Amerikan Konseyi'nin yıllık konferansı için
düzenlenen ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in de katıldığı bir
konferanstan da söz ediliyor. Toplantıda (bugünlerde adı Dünya
Bankası başkanlığı için de geçen) Başkan Bush'un yakın adamlarından
Paul Wolfowitz'in de bir konuşma yaptığı, Türkiye'deki krizin
sadece ekonomik kriz olmadığı, krizden gerçek kurtuluş için siyasal
sistemin kendini yenilemesinin de şart olduğunu vurguladığı
anlatılıyor.
Karışık işler...
19 Şubat krizinin ardından Türk ekonomisine el konuldu. Yaşaması
için dış yardıma muhtaç hale getirildi. Üst üste çıkarılan
yasalarla Türk ekonomisi küresel sisteme entegre edildi. 11 Eylül
saldırı sonrasında Avrasya merkezli bir operasyon başlatıldı. Önce
Afganistan'a müdahale edildi. Türk Cumhuriyetleri'nde Amerikan
askeri varlığı artırıldı.
Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit hastane odalarına, partisi de
parçalanmaya mahkum edildi. Gürcistan ve Ukrayna da siyasal yapı
küresel sisteme entegre edildi. Şimdilerde sıra Lübnan'da. Peşinden
bir ihtimal Suriye gelecek.
Sorular ...
EĞER 19 Şubat tarihli MGK toplantısı bir krizle sonuçlanmasaydı,
bir başka bahaneyle yine de kriz çıkar mıydı? Kriz patlak vermeden,
Kemal Derviş yola çıkmak üzere hazırlıklara başlamış mıydı?
Amerikalı yetkililer kendisiyle bunu paylaşmışlar mıydı? Derviş'i
göreve getirmesi durumunda kredi musluklarının açılacağını birileri
Ecevit'e fısıldamış mıydı?.
Son soru:
- Sizce operasyon tamamlandı mı?
Yazı:Osman Özsoy
Kaynak:tercuman.com.tr