Derviş, CHP'ye akıl verdi
Abone olPartisini "CHP eşittir devlet, yasaklar, güdüm" şeklinde özetleyen Derviş, değişimin gerektiğini söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcılığı ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK)
üyeliğinden istifa eden İstanbul Milletvekili Kemal Derviş, CHP'nin
mevcut görüntüsünü "CHP eşittir devlet, yasaklar, güdüm" şeklinde
özetleyerek, parti politikalarının değiştirilmesini istedi.
Derviş'in istifası parti yönetimi tarafından "Yeri doldurulur"
sözleriyle değerlendirilirken CHP Genel Sekreter Yardımcısı Sinan
Yerlikaya, "Öyle uluorta değişiklik istenmez. Değişiklik yapılacak
yer kurultaydır. Ben zaten 6 aydır beraber çalıştığımız Kemal
Bey'in ciddi bir sunuş yaptığı görmedim" dedi. Uzun süredir
partisiyle sorun yaşayan CHP'li Kemal Derviş, Genel Başkan
Yardımcılığı ve MYK üyeliğinden istifa ettiğni açıkladı. Yerel
seçimlerin hemen ardından istifa sinyalini veren Derviş,
"Rahatsızlık var ama henüz kararımı vermedim" demişti. CHP'nin 23
Ekim 2003 tarihindeki 30. Olağan Kurultayı sonrası MYK'ya seçilen
Derviş, 6 aylık süreçte partisine yönelik özeleştirileriyle dikkat
çekmişti. Seçim sonrası ilk MYK toplantısında yöneticilere
dağıttığı bir raporda eleştirilerini sürdüren Derviş, görüşlerinin
dikkate alınmadığını, aksine kendisinin ağır bir şekilde
suçlandığını kaydetti. Derviş, 3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde
katıldığı CHP'de en çok tartışılan isimlerden biri oldu. Partisini
batıdaki sosyal demokrat anlayış çerçevesinde siyaset yapamamakla
eleştirdi. Derviş özellikle özgürlükler konusuna dikkat çekerek
partisinin "statükocu" görüntüden kurtulmasını istedi. İstifa
kararını açıkladığı TBMM Grup Toplantısı'nda istifasının bir
ayrışma anlamına gelmemesi gerektiğini belirten Derviş, düşünsel
bazı sentezler yapmak istediğini, kitap yazmayı düşündüğünü ve
milletvekili sıfatıyla CHP'ye daha verimli hizmetler yapabileceğini
belirtti. Derviş, istifasına neden olan konuları "Soldaki
dağınıklık, parti içinde kendisine yönelik sert eleştiriler ve
düşüncelerinin göz ardı edilmesi" şeklinde özetledi. Bu arada, MYK
üyesi Zeynep Damla Gürel'in de görevinden istifa etmesi, parti
yönetiminde Derviş'in girişiminin kişisel olmadığı yorumlarına
neden oldu. Derviş'in kontenjanından MYK'ya seçilen Gürel'in
yanısıra Bihlun Tamaylıgil ve Ersin Arıoğlu'nun da istifa
edebilecekleri belirtiliyor. "CHP EŞİTTİR; DEVLET, YASAKLAR, GÜDÜM"
Edinilen bilgilere göre, Genel Başkan Deniz Baykal'ın odasına
giderek parti yönetiminden ayrılmak istediğini belirten Derviş,
"Başarılı olamadık. Ben bunun gereği olarak genel başkan
yardımcılığı görevimden istifa etmek istiyorum" dedi. Ancak Baykal,
Derviş'in bu sözlerine, "Ortalık zaten yeterince karışık. Hele bir
değerlendirmemizi yapalım. Kendi aramızda konuşalım. Bunları sonra
ele alırız" şeklinde karşılık verdi. Derviş, bu görüşmenin ardından
katıldığı MYK toplantısında ise bazı il teşkilatlarına ağır
suçlamalarda bulundu. Partinin seçimde aldığı sonucun başarılı
gösterilemeyeceğini belirten Derviş, "İstanbul'da alınan başarısız
sonucun en önemli etkenlerinden biri buradaki CHP örgütü. Seçim
çalışmalarında adayların en çok örgütten şikayetçi olduğunu gördüm.
İstanbul örgütü çok kötü durumda. Rant peşinde koşan bir örgüt"
diye konuştu. Derviş, yerel seçimlerden sonra MYK üyelerine
dağıttığı bir raporda da partisine yönelik eleştirilerini sürdürdü.
Başarının yolunu Atatürkçü-sosyal demokrat sentezde gördüğünü
anlatan Derviş, CHP'nin mevcut görüntüsünü ise "CHP eşittir;
devlet, yasaklar, güdüm" şeklinde özetledi. Partinin özellikle
özgürlükler konusuna eğilmesi gerektiğine değinen Derviş,
"Atatürkçülüğün bugün de ihtiyaç duyulan her şeyi kapsadığı ve
dolayısıyla partinin tek düşünsel dayanağını oluşturması gerektiği"
görüşünün yaygın ancak oldukça yanıltıcı bir yaklaşım olduğunu
kaydetti. CHP içinde ve parti yandaşlarında 1930'lu 1940'lı
yıllardan gelen bir geleneğin bulunduğu gözlemine yer verilen
raporda, "Bu geleneğin özüne sahip çıkmalıyız ve bu gelenekle gurur
duymalıyız. Ama aynı zamanda bu gelenek, belirli dönemlerde
özellikle de 2. Dünya Savaşı'nda ve ondan sonra yaşanan olaylar
yüzünden, gerçekte olduğundan ve Atatürk'ün öngördüğünden daha
devletçi, daha merkeziyetçi, daha sınırlayıcı, yasakçı, içine
kapalı ve dünyadan uzak kalmaya yönelik bir model haline
dönüştürüldü. Dolayısıyla, 'CHP eşittir; devlet, yasaklar, güdüm'
hissi yurttaşların bir kısmında devam etmektedir. Bu algılamanın
iyice aşılmasını sağlamamamız gerekmektedir" denildi. "CHP'DE
BAŞARISIZLIK 3 KASIM SEÇİMLERİNDE BAŞLADI" Kemal Derviş'in
görevinden istifasıyla sonuçlanan rahatsızlığı, 3 Kasım 2002 genel
seçimlerinde başladı. Derviş, bir süre önce partisinin yerel
seçimde aldığı sonuçları değerlendirirken, başarısızlığın 3 Kasım
2002'de yapılan genel seçimlerde başladığını ifade etti. 2002'deki
seçimlerde CHP'nin oylarını yükseltmiş görünmesine rağmen bunun
yeterli olmadığını belirten Derviş, partinin yerel seçimlerde
aldığı oyun bu kriterle büyük başarısızlık sayılmayacağını
belirtti. Partisinin daha liberal politikalar izlemesini isteyen
Derviş, partideki ağırlıklı görüşün türban sorununun
tartışılmasından yana bile olmadığını belirterek, CHP'yi soruna el
atmamakla suçladı. Türban sorununun Türkiye'nin gerçeği olduğuna
işaret eden Derviş, türbanlıların üniversiteye girmesine karşı
olmadığını, bunun sosyal demokrasinin gereği olduğunu vurguladı.
Partisini özgürlükler konusunda eleştiren Kemal Derviş, "CHP
'Özgürlüklere karşıyız' demiyor ama özgürlüklerin sağlanması
konusunda öncülük de yapmıyor" dedi. Derviş'in CHP'yi rahatsız eden
en temel eleştirileri ise şu şekilde sıralandı: "- Üniversitelerde
başörtüsü serbest olmalıdır. - CHP özgürlükçü bir parti değil. -
Hükümet ekonomide başarılı. - Hükümet Kıbrıs konusunda iyi politika
sergiliyor. - CHP'nin Kürt politikası yok. - Parti hem genel hem de
yerel seçimlerde başarısız oldu." İSTİFAYA TEPKİLER CHP Genel
Başkanı Yardımcısı Cevdet Selvi, Derviş'in istifasını "Özgür
iradesiyle öyle düşünmüş, öyle uygun görmüş. gayet normal bir olay"
sözleriyle değerlendirdi. Derviş'in bir takım tereddütleri olduğuna
işaret eden Selvi, "Daha önceden de böyle bir şey duyulmuştu. O
nedenle de istifa etti. Bu partide görev alabilecek pek çok
arkadaşlarımız var. Yeri boş kalmaz. Tüzüğün doğrultusunda yeni
arkadaşlar görevi sürdürür" diye konuştu. Diğer Genel Başkan
Yardımcısı Eşref Erdem de istifayı doğal karşıladıklarını söyledi.
CHP'nin yoluna devam edeceğini belirten Erdem, bir yöneticinin
istifasıyla bir sorun yaşamayacağını kaydetti. Derviş'e en sert
tepki ise Genel Sekreter Yardımcısı Sinan Yerlikaya'dan geldi.
İHA'ya konuşan Yerlikaya, Derviş'in partiye yönelik eleştirileri
hatırlatıldığında "Partinin programı ve tüzüğü belli. Bunların
değiştirileceği yer kurultaydır. Öneri getirilir. Eğer doğru ise
kurultayda kabul edilir. Tüzükte bunlar yazılı. Uluorta değişiklik
istenmez. Arkadaşımızla 6 aydır beraber çalışıyoruz. Bu süre
zarfında ciddi bir sunuş yaptığını hatırlamıyorum" dedi. İstifayı
saygı ile karşıladığını ifade eden Yerlikaya, "Yerine başkası
gelir. Yeri boş kalmaz. Parti meclisinde 80 arkadaşımız var.
Onlardan biri bu göreve getirilir" diye konuştu. İstifanın yaygara
konusu yapılmaması gerektiğini belirten Yerlikaya, "Bence haber
konusu bile değil" yorumunu yaptı. CHP'nin politikasının belli
olduğunu, bunun da Milli Mücadele ve Atatürk ilkeleri doğrultusunda
şekillendiğini anlatan Yerlikaya, amaçlarının çağdaş demokrasiye
geçmek olduğunu sözlerine ekledi.