Dersim’i yapan CHP’dir, özür dileyen AK Parti
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Türkiye’de Alevi vatandaşlarımızın sorununu kendi sorunu bilen ve bugüne kadar bu sorun üzerine gitmiş te...
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Türkiye’de Alevi
vatandaşlarımızın sorununu kendi sorunu bilen ve bugüne kadar bu
sorun üzerine gitmiş tek Cumhuriyet hükümeti AK Parti hükümetidir.
Dedeliği yasaklayan CHP’dir, bugün dedelere maaşı konuşuyoruz”
dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, TGRT Haber’de yayınlanan, İhlas
Medya Ankara Grup Başkanı Nuri Elibol’un moderatörlüğünü yaptığı
Ankara’nın Gündemi programına konuk oldu. Programda, Nuri Elibol
ile beraber Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Kartoğlu ve
Vatan Gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Çelik’in sorularını
cevaplayan Bozdağ, gündem ile ilgili önemli değerlendirmelerde
bulundu.
Bakan Bozdağ, Demokratikleşme Paketi’nin Türkiye’nin iklimine çok
büyük bir katkı sağladığını ve paketin içinde yer alan konuların
her birinin, bir diğerinden önemli olduğunu ifade etti. En önemli
olanın, paketin açıklanmasının ardından Türkiye kamuoyunun ortaya
koyduğu tepki olduğunu belirten Bozdağ, “İdeoloji gereği
konuşanları bitarafa koyarsanız, kamuoyu tepkisi olarak, ‘Bu
pakette şunlar niye yok, şunlar biraz daha ileri noktalara
taşınmalı’ şeklinde paketten daha ilerisini talep eden bir yaklaşım
ortaya çıktı. Biz bu yaklaşımdan dolayı iftihar ediyoruz. Bu, 11
yıllık iktidarımız döneminde, önemli bir zihniyet dönüşümünü
başardığımızın bir göstergesi” diye konuştu.
Bozdağ, 2008 yılında yüksek öğretimde öğrencilerin başı örtülü
şekilde üniversitelere gidebilmeleri için bazı maddelerde
değişiklik yapıldığında, Türkiye’de kıyamet koptuğunu ve 14 Mart
2008’de AK Parti’ye kapatma davası açıldığını söyledi. O tarihte
grup başkanvekili olduğunu hatırlatan Bozdağ, o zamanlar
yaşadıklarını şu şekilde anlattı:
“Bana “Kamuda başörtüsü konusu nedir, Nasıl olacak, orada da olacak
mı, şurada da olacak mı?” diye sorduklarında, “Hayır, öyle bir
düşüncemiz yok, olmayacak” diye birkaç açıklamam oldu. Benim gibi
başka arkadaşlarımın da açıklamaları oldu. Düşünebiliyor musunuz,
2008’de bunun olacağını söylemekten çekinen ve söyleyecek iklimi
bulamayan bir grup başkanvekiliydim ben. Başkaları da hakeza
öyleydi. O zamanlar üniversitelerde başı örtülü evlatlarımızın
okuması için anayasa değişikliği yapmanın kaos olarak algılandığı
bir dönemdi. Ve kapatma davasında ben, “Anayasa değişiklikleri
doğrudan uygulanma kabiliyetine haizdir, bunun için ayrıca bir
kanun düzenlemeye gerek yoktur” dediğim için, o dönemin Cumhuriyet
Başsavcısı, benim bu sözümden hareketle beni siyasi yasaklılar
listesine koydu. Baktığınız zaman bugün geldiğimiz noktada, artık
Türkiye’de CHP dahil, hiç kimse bunun karşısında bir görüşü ortaya
koyma mecalini kendinde göremez hale geldi. Çünkü, Türkiye’nin
demokrasi iklimi değişti, hürriyet iklimi değişti, insanların
bakışı değişti.”
“MEMLEKET BÖLÜNECEK DEMİŞLERDİ”
Bozdağ, programda Kürtçe ile ilgili atılan adımları da anlattı.
Toplumun, Kürtçe konusunda adımlar atıldıkça Türkiye’nin
bölünmediğini, aksine bütünleşmenin sağlandığını anladığını ifade
eden Bozdağ, “Kürtçe’nin kurslarda serbest olması gündeme
geldiğinde çok tartışmalar oldu. Televizyon yayınları, radyo
yayınları olduğunda memleket bölünecek dendi. Üniversitelerde
bölümler açıldı, enstitüler kuruldu gene başka şeyler söylendi.
Daha sonra okullarda seçmeli ders koyduk yine konuşuldu. Ama baktı
ki toplum, bu adımlar atıldıkça Türkiye bölünmüyor aksine bir
bütünleşme oluyor, insanlarımız arasındaki bağlar daha da
kuvvetleniyor, o nedenle şimdi daha ileri bir adım attığımızda o
adımı birkaç parti, bilindik ezberleri tekrarlayanlar dışında
toplumun yadırgamadığını görüyoruz. Bütün bunların hepsi geçmişte
atılmış doğru adımların, milletimizde nasıl değişim ortaya
çıkardığının somut göstergesi” şeklinde konuştu.
“NEVŞEHİR ÜNİVERSİTESİ’NİN ADININ DEĞİŞTİRİLMESİNDEN İBARET
KALMAYACAK”
Demokratikleşme Paketi’nde Alevilikle ilgili maddelerin olmadığı
eleştirilerini cevaplayan Bozdağ, Alevilikle ilgili yapılacak
reformların sadece Nevşehir Üniversitesi’nin adının Hacıbektaş-ı
Veli olarak değiştirilmesinden ibaret kalmayacağını söyledi.
Konunun, ayrı bir çalışma talimatıyla ele alındığını belirten
Bozdağ şunları dedi:
“Başbakanımızın Kayseri’de bir açıklaması oldu. Milli İradeye Saygı
Mitingi’nde açıkladı. Şahsıma da bu konuyla ilgili bir görev
verdiğini ifade etti. İşte o günden beri süregelen bir çalışma var.
Ama bu çalışma henüz nihayetlenmiş bir çalışma değil. Dolayısıyla
ayrı yürüyen bir çalışma olduğu için bu paketten çıkarılmış bir şey
değil. O kendi mecranda yürüyor. Tamamlandığı zaman o da Türkiye
kamuoyuyla paylaşılacak.”
“ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ, İZİN ALMADAN DERSTEN ÇIKIP NAMAZ
KILAMAZ”
Öğrencilerin ders anında, öğretmenlerinden izin isteyip namaz kılma
şanslarının olup olmadığı yönündeki bir soruyu cevaplayan Bozdağ,
şöyle devam etti:
“İnsanlar öğrenciyken üniversitede ya da orta öğretimde namaz
kılabilir. Öğrenciler şimdi üniversitede istedikleri zaman dersten
çıkabiliyor. Bunda herhangi bir sorun yok. Fakat orta öğretimde
bunun bir disiplini ve düzeni var. Herkes ona uyacak. Namaz
kıldığınızda vakit hemen 1 dakikada geçmiyor. Öğle namazının
ikindiye kadar vakti var. Başka namazların da vakitleri var.
Dolayısıyla öğrencinin oradaki eğitimi aksatması mümkün değil. Yani
bir kişi bunu yapmak istiyorsa teneffüste yapabilir, arada
yapabilir, izin alarak yapabilir. Ama öğrenci dersin ortasında bunu
yapacağım dediğinde ve öğretmen ona izin vermediğinde bir suç
oluşmaz. Çünkü onun o hakkını kullanması için uygun zamanı var.
Biri kalkar uygun zamanda namaz kılar ve biri de gelip burada namaz
kılma dediği zaman suç oluşur."
DERSİM’İ YAPAN CHP’DİR, ÖZÜR DİLEYEN AK PARTİ
Bozdağ, Türkiye’de Alevi vatandaşların sorununu kendi sorunu bilen
ve bu sorun üzerine giden tek Cumhuriyet hükümetinin AK Parti
hükümeti olduğunu kaydeden Bozdağ, CHP’ye eleştirilerde bulundu.
CHP’nin geçmişte Aleviler’in aleyhinde yasalar çıkardığını ifade
eden Bozdağ, “1930lu yıllarda Dersim’i yapan CHP’dir. Ama
Dersim’den özür dileyen AK Parti’dir. Dedeliği yasaklayan, Alevi
kardeşlerimizin dergahlarını, tekkelerini, zaviyelerini kapatan
kanun 1925’te çıkmıştır. O zaman iktidar yine CHP’dir. Bugün Cem
Evleri’ne statü vereceğim diyen iktidar AK Parti’dir. Dedelik,
halifelik, çelebilik, seyitlik, efendilik, babalık yasaktır. Ve
bunlara ilişkin cezalar da 677 sayılı kanunda alt cezası 3 ay
hapis, üst sınırı yok. Yani devlet çıkarmış yasayı ve demokrasinin
kılıcı gibi tutuyor. Yani iklim değişir, hava değişir alt sınırı 3
ay ama ben sana 30 yıl ceza verebilirim. Böyle bir şey olabilir mi?
Bunu CHP çıkardı. Şimdi biz dedelere maaşı konuşuyoruz” dedi.
“NEREDEYSE 10 YIL SOL ZİHNİYET İKTİDARDAYDI”
Bekir Bozdağ, Madımak olayında iktidarda, sonradan CHP ile birleşen
SHP’nin olduğunu hatırlattı. AK Parti’nin Madımak Oteli’ni
kamulaştırdığını, kültür merkezine çevirdiğini belirten Bozdağ,
“1993 yılında Sivas’ta bir Madımak hadisesi oldu. Orada pek çok
insanımız, hepimizin içini acıtacak bir şekilde hayatını kaybetti.
İktidarda o zaman CHP zihniyeti vardı. Adı SHP ama hepimiz
biliyoruz ki onlar CHP zihniyetindendi. Olaya bakın ki, Rahmetli
İnönü başbakan yardımcısıydı ve özel kalemi Sivas Valisi’ydi. Ondan
sonra CHP de oldu SHP ile birleşti. Daha sonra DSP iktidar oldu.
Neredeyse 10 yıl sol zihniyet iktidardaydı. Ama Madımak’ta döner
kesmeye hala devam edildi. Orayla ilgili Alevi kardeşlerimizin bir
sürü talebi oldu. Neden yapmadılar? O oteli kamulaştıran AK Parti
iktidarıdır. Kültür merkezine çeviren, oraya kütüphane yaptıran,
anı merkezi kuran ve bu konuda somut adım atan yine biz olduk.
Davayı zaman aşımına biz uğratmadık. O dava ile ilgili kanunlar
bizden önceki kanunlardı. O zaman Adalet Bakanı Mehmet Moğultaydı.
Davaları bitirselerdi, ellerinden tutan mı oldu. Ve biz zaman
aşımlarını uzattık” ifadelerini kullandı.
“DEVLET İLK DEFA ALEVİ VATANDAŞLARI MUHATAP ALDI”
Orta öğretimde okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarına
Alevilik ile ilgili bilgiler koyduklarını kaydeden Bozdağ,
konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Orta öğretimde okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarına
ilk defa Alevilik ile ilgili bilgileri, Aleviler’in saygın, bilge
kişilerine biz yazdırdık. Noktasına, virgülüne dokunmadan da
kitaplara koyduk. Alevi klasiklerini ilk defa Türkçe’ye çeviren ve
yayınlayan adımı da biz attık. Alevi çalıştayları yaptık ve devlet
ilk defa alevi vatandaşları muhatap aldı. Bizden önceki dönemde
insanlar, Alevi olduğunu gizliyordu bu toplumda. Bugünün
Türkiye’sinde herkes göğsünü gere gere “Ben Alevi’yim diyor.”
Kimsede bununla ilgili bir yadırgama duygusu kalmadı, çünkü biz
bunu normalleştirdik. Özellikle Alevi vatandaşlarımız için büyük
önemi olan Muharrem Ayı ile ilgili TRT’de ilk defa Alevi
kardeşlerimizin saygı duyduğu bilge kişilerin katıldığı programlar
yapıldı.
“BELEDİYE BAŞKANI ADAYI OLAN BAKANIN İSTİFA ETMESİ GEREKMEZ”
Bozdağ, son günlerde sıklıklar gündeme gelen, belediye başkanı
adayı olmak isteyen bakanların istifa etmesi gerekip gerekmeyeceği
konusuna da açıklık getirdi. Aday olmak isteyen bakanların istifa
etmelerini gerektirecek bir sebebin olmadığı yönünde görüş bildiren
Bozdağ, “Belediye başkanları da aynı zamanda kamu görevlisidir. Ama
seçime girerken belediye başkanları istifa etmezler. Bizim
anayasamızda sadece, milletvekili seçimlerine giderken, Adalet,
İçişleri ve Ulaştırma Bakanları’nın istifası yer alıyor.
Milletvekilleri de istifa etmez. Seçildiği zaman birinden birini
tercih etmek zorundadır. Fakat bakanlık görevi çok ciddi bir
görevdir. Bence bir bakan aday olduğu zaman, 3-4 ay milletin
huzuruna çıkacağı için, seçim kampanyasıyla uğraşacağı için orada
birtakım aksamalar olabilir. Bunun için kendi tercihleriyle istifa
edebilirler" diye konuştu.
(İHA)