Başbakan Tayyip Erdoğan’ın CHP’yi yumuşak
karnından vurmak için attığı “Dersim yumruğu”
ülkede bomba etkisi yaptı. Türkiye’nin yakın tarihine
“resmi” bir damga vurdu.
Artık Dersim 1937-38’de o bölgede nelerin yaşandığı başka bir
düzlemde tartışılıyor. Bu ayki NTV Tarih dergisinin kapak konusu,
kimseyi kıpırdatamayacak fotoğraflar yayınladı. Kalan Müzik’in
sahibi Hasan Saltık’ın arşivinde bulunan Dersim
Belgeleri tartışılmaz acıları gözler önüne koyuyor.
Ama burası Türkiye olduğundan “klasik
pişkinlik” de bütün çıplaklığıyla sırıtıyor. BDP Meclis
Araştırma Komisyonu kurulması için bir önerge verdi. AKP oylarıyla
bu öneri reddedildi. Başbakan“özür diliyorum”
diyor, milletvekilleri ise boş ver, salla yolla umursamazlığıyla oy
kullanıyor.
Bir başka pişkinlik örneği de yönetmen Çayan
Demirel’in yaptığı “Dersim 38” belgeseli
ile ilgili olarak ortada duruyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Değerlendirme ve Sınıflandırma Kurulu
bu belgesel için Ticari Dolaşıma Sokulma İzni vermiyor. Avukat
Fikret İlkiz’in açtığı dava Ankara 7. İdare
Mahkemesi tarafından 22 Temmuz 2010 tarihli kararıyla bu
adeletsizliğe dur dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ise karara
itiraz etti.
Hani Dersim için özür dilemiştiniz?
Tarihimizle yüzleşme öyle bir mecrada ilerliyor ki, bu
pişkinliğe ancak şu tanım yakışır:
-Yüzsüzleşme!
Şevval Sam ihalesi
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan “operasyonda” İZENERJİ
Genel MüdürüAli Sabukay, Kültür Müdürü
Abdülhalim Cumhur Yazıcı ve prodüksiyon şirketi
sahibi Sedat Sakur tutuklandılar.
Bilirkişi raporuna göre 2011 Şubat ayında yapılan Şevval Sam
konseri için ihale açılmamış olması tutuklama gerekçesi olarak
gösterildi.
Her hangi bir belediye veya başka bir kurum Şevval Sam konseri
düzenlemek isterse sanatçının organizatörünü arayıp kaşe ücretini
sorar, anlaşırlarsa konser yapılır. Anlaşamazlarsa yapılmaz.
Ama bunun için ihale açılabilir mi?
Ülkede 150 tane Şevval Sam yok ki… İhale açılıp
da bütün Şevval Sam’ların katılmasına olanak sağlansın…
İhale ile konser yapılırsa ne olabilir?
İhale zarfları açıldığında bir de bakılır ki, en düşük teklifi
veren konseri kapmış… Şevval Sam’ı dinlemek üzere salona gidenler
konser anı geldiğinde şu anons ile karşılaşabilirler:
-Şimdi alkışlarınızla Ankaralı Turgut sahneye
geliyor!
Dinleyiciler şaşkınlıkla birbirlerine sorabilirler:
-Abi n’oldu? Hani Şevval Sam konseriydi?
-Valla biz de öyle düşünmüştük ama mevzuata göre ihale açtık bu
sanatçı kazandı!