Dersim Katliamın her yerinde CHP vardı! Şok belge
Abone olTuncelili olan ünlü müzisyen Hasan Saltık, Dersim katliamının her aşamasında CHP'nin olduğunu belgeleriyle ispat ettiklerini söyledi.
“Dersim Ağıtları” isimli bir müzik
albümünün hazırlık aşamasında Seyit Rıza’nın dramı ve Dersim
katliamının boyutlarına şahit olan Hasan Saltık yıllardır
Cumhuriyet tarihinin en acı dönemini
araştırıyor.
Hasan Saltık, Seyit Rıza’nın 77. ölüm yıldönümünde Dersim’i ve
Alevilik meselesini Sabah'tan İsa Tatlıcan'a anlattı.
Hasan Saltık Tunceli kökenli bir memur çocuğu. Annesi Zaza
babasının kökeni ise Alevi Sarı Saltuklar aşiretine dayanıyor.
Sanatçı Rahmi Saltuk'un kuzeni olan Hasan Saltık, 1992 yılında
kurduğu Kalan Müzik çatısı altında etnik müzik alanında önemli
çalışmalara imzasını atıyor.
Hasan Saltık'ın yapımcılık dışında önemli bir özelliği daha var.
Yıllardır Seyit Rıza'nın idamı ve Dersim katliamı üzerinde çalışan,
bu konuda binlerce belgeye ve görgü şahidine ulaşan Hasan Saltık
ile idamının 77. Yıldönümünde Seyit Rıza'yı, Dersim'i ve Alevi
sorununun çözümününe dair önemli açıklamalarda bulundu.
İNSANLAR KORKUDAN BELGELERİ İMHA ETTİLER
-Seyit Rıza ve Dersim katliamını yıllardır araştırıyorsunuz. Nedir
sizi bu konuda araştırmaya iten? Ben bu sorunun cevabını biliyorum
ama yine de sorayım. Sünni olsaydınız yine bu konu ile ilgilenir
miydiniz?
Elbette ilgilenirdim. Yezidilerle ilgili ilk çalışmayı yapan
biriyim. Ermenilerin, Lazların, Pontusların, Süryanilerin de
müziklerini araştırdım. 1938 Dersim ağıtlarını araştırırken bu
meselenin içinde buldum kendimi. Bu katliamla ilgili görsel
toplamaya başladım. O operasyona katılanları buldum, çocukları ve
torunları ile konuştum. Bazıları korktular belgeleri imha ettiler.
Ulaşamadığım çok belge oldu. Erdoğan'ın ve Davutoğlu'nun
açıklamalarından sonra artık eski korku ortamı ortadan kalktı.
ASKERE GİTMEDİKLERİ, VERGİ VERMEDİKLERİ
YALANDI
-1937-1938 yıllarında Dersim'de ne yaşandı?
Osmanlı müfettişlik raporlarına ve Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki
belgelere bakıldığında Dersim bölgesinde yaşayan insanların asker
vermedikleri, vergi ödemediklerinin külliyen yalan olduğunu
anlıyoruz. Ama oranın kendine has bir özelliği var. Çok dağlık bir
bölge. Ne Osmanlı ne de Cumhuriyet oraya ciddi bir yatırımda
bulunmamış. Mezhepsel olarak da Alevi bölgesi olduğundan dolayı
yatırımların değil müfettişlerin uğrak yeri olmuş.
1938 TÜRKİYE'SİNDE CHP DEVLET DEMEKTİ
-Peki bugün çok tartışılıyor. CHP bu tartışmaların
neresinde?
Türkiye Cumhuriyeti ilk kurulduğunda bir Alevi şehrine tahammülü
yok. Geçmişten bu yana Dersim'i potansiyel bir tehdit olarak gören
CHP yönetimi bu bölgeyi dağıtmak istiyor. 4. Dersim müfettiş
raporları hem Meclis'e hem de CHP'ye gönderiliyor. CHP demek zaten
o dönemde devlet demek. Başka bir parti yok çünkü. 1933 raporundan
sonra Dersim'in adı Tunceli oluyor ve hareket başlıyor.
TESLİM OLMAYA GELİRKEN SEYİT RIZA'YI
TUTUKLUYORLAR
-15 Kasım Seyit Rıza'nın asılmasının 77. yıldönümüydü. Seyit
Rıza'yı darağacına götüren süreç nasıl başlıyor?
1935'te silahla7 köy köy toplanıyor. Bütün köyler aranıyor. 3794
tane silah toplanıyor. Seyit Rıza eşkıya deniliyor. 1915'teki Rus
işgali sırasında Harput'a geçmek isteyen Ruslara karşı Seyit Rıza
ve adamları direniş gösteriyor. Eşkıya denilen adam Rus
işgalcilerin Harput'a girişini önlüyor. Hakkında yakalama kararı
olduğu için teslim olmak ve ifade vermek için Elazığ'a gidiyor.
Köprüde askerler tarafından gözaltına alınıp mahkemeye
götürülüyor.
ARAÇ FARLARI IŞIKLARINDA İDAM GERÇEKLEŞİYOR
-Seyit Rıza'nın mahkeme sürecinde neler
yaşanıyor?
Hızlı bir mahkeme süreci başlıyor. 4. Müfettişlik Meclis'e sormaya
gerek duymadan mahkemenin idam kararını uygulamaya karar veriyor.
Meclise onaylatmıyor ama her aşamasında CHP'nin haberi var. Acilen
oğlu ve birkaç arkadaşı ile birlikte Buğday Meydanı'nda askeri
araçların far ışıklarında oğlu ile beraber 15 Kasım 1937'de idam
ediliyor. Seyit Rıza'nın "Evlad-ı Kerbelayız, günahsızız, ayıptır,
günahtır" şeklinde başlayan savunmasını da işte o uyduruk mahkemede
yapıyor.
-İdamlara itiraz eden çıkmıyor mu?
İlk olarak oğlunu asıyorlar. Seyit Rıza'nın yaşı daha küçük, oğlu
da daha büyük gösterilerek idam gerçekleştiriliyor. Savcının biri
itiraz ediyor. Atatürk'ün bir gün sonra Elazığ'a gelme ihtimali
var. Şehirde olağanüstü bir durum var. Kimse sesini
çıkaramıyor.
13 BİN KİŞİ KATLEDİLİYOR
-Dersim katliamı Seyit Rıza'nın asılmasından hemen sonra mı
başlıyor?
13 bin kişinin öldürüldüğü büyük Dersim katliamı Seyit Rıza'nın
asılmasından 8 ay sonra başlıyor. Bu katliamın neden
gerçekleştirildiğini anlayabilmiş değilim. Zaten o dönemde her
köylüde bulunan silahların hepsi toplanmış. Eşkıya denilen Seyit
Rıza idam edilmiş. Hiçbir gerginlik yok. Bu katliam neden yapıldı?
Basit birkaç adli olay üzerinden bir halkı neden katlediyorsunuz?
Katliam başlıyor hiçbir direniş yok. Rahatça köylere giriliyor.
DERSİM NÜFUSUNUN YARISI YOKEDİLİYOR
-Dersim katliamının sonrasında geriye nasıl bir şehir
kaldı?
O kadar çok öldürme olayı yaşanıyor ki artık can sıkıntısından
öldürmeler oluyor. Yoldan geçenlere nişan alıp öldürüyorlar.
Dersim'in nüfusunun %20'si katlediliyor. Bir o kadar da sürgüne
gönderiliyor. Bir de öldürülenlerin çocukları var. Bunlar da
evlatlık olarak veriliyor. Bence devlet bunları açıklamalı.
Bunların yanında 2 bin civarında kayıp var. Dersim nüfusunun yarısı
yokediliyor. Kesin rakamlar Genelkurmay belgelerinde. Ama onlar
belgeleri nedense bir türlü açmıyor.
KİMYASAL GAZ KULLANILDIĞINI DEVLET KABUL ETTİ
-Kimyasal gaz kullanıldı mı bu saldırılarda?
Biz değil dönemin siyasetçisi İhsan Sabri Çağlayangil anlatıyor.
Mağaralara sığınmış insanlara kimyasal gaz atıldığını anlatıyor.
Daha sonra Dersim'de kullanılan gazların başka bölgelerde
kullanılmaması için dönemin Cumhurbaşkanı Atatürk'e rapor
sunuluyor.
-Sizin ailenizden öldürülen oldu mu?
Benim annem de 1937'de annesinin karnında. Askerin bir tanesi
nineme "şuradan aşağı kaç" diyor. Ninem birkaç yıl önce hayatını
kaybetmeden önce hepsini anlattı. Bizim aileden de kaçamayanlar
oluyor. 13 kişi ölüyor bu saldırılarda.
SABİHA GÖKÇEN DERSİM'İ BOMBALADI
-Sabiha Gökçen Dersim katliamında görev aldı
mı?
Sabiha Gökçen de bombardımana katılıyor. "Ben onları insan değil
keçi zannediyordum" diyerek gururla anlatıyor. Kendi anılarında
Dersim'i nasıl bombaladığını uzun uzun anlatıyor. Bunların hepsi
belgeli fotoğraflı...
“Dersim Ağıtları” isimli bir müzik albümünün hazırlık aşamasında
Seyit Rıza’nın dramı ve Dersim katliamının boyutlarına şahit olan
Hasan Saltık yıllardır Cumhuriyet tarihinin en acı dönemini
araştırıyor. Hasan Saltık ile Seyit Rıza’nın 77. ölüm yıldönümünde
Dersim’i ve Alevilik meselesini konuştuk.
İSMET İNÖNÜ OPERASYONUN BAŞINDAKİ KİŞİDİR
-Başbakan ve CHP lideri İsmet İnönü bu katliamdan bilgi
sahibi mi?
İnönü tamamen bu operasyonun başındaki kişidir. 1933 raporlarına
bakarsanız CHP'nin ve İnönü'nün belirleyici olduğunu görürsünüz.
Alevi kesimi bu işe inanmak istemiyor. Seyit Rıza asılmadan önce o
bölgedeydi ve bir gün sonra Elazığ'a geldi. Bilgisi olmadığını asla
düşünmüyorum.
ERDOĞAN VE DAVUTOĞLU'NU ALKIŞLAMAK GEREKİR
-75 yıldır Dersim katliamı hiç konuşulmadı. 2011 yılında Erdoğan'ın
özrü, 2014 yılında Davutoğlu'nun cesur açıklamaları tartışmayı
başka bir noktaya getirdi. Peki Dersim katliamının sorumlusu
dediğiniz CHP neden bir adım atmıyor?
Devletin kibirli bir yapısı vardı yıllardır. CHP AK Partililer
kadar bu cesareti gösteremedi. AK Parti muhafazakar bir parti
olmasına rağmen bu konuda cesur bir politika izliyor. "Dersim
modern Kerbela'dır" diyen Başbakan Davutoğlu'nun açıklamalarını
alkışlamak gerekir. Şimdiye kadar hiçbir politikacı bunu söylemeye
cesaret edemedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da 2011'de yaptığı
Dersim'den özür açıklaması çok ileri bir açıklamadır.
-Peki CHP'den bir özeleştiri beklemek hakkımız değil
mi?
CHP bence sorumluluğunu kabul etmeli. Çünkü o dönemde CHP devletin
kendisi. Kendi arşivlerine bakarsa katliamın izlerini bulacaktır.
Özür dileseydi daha güçlü çıkardı bu tartışmadan. Özür dilemek
acizlik değil güç göstergesidir.
AK PARTİ ALEVİLERİN GÜVENİNİ KAZANABİLİR
-Dersim kökenli Kemal Kılıçdaroğlu katliamda CHP'nin
izlerinden haberdar olmaması mümkün mü?
Ben CHP'nin yönetilemediğini düşünüyorum. CHP yönetilmiyor, idare
ediliyor. Dersimli Kılıçdaroğlu'nun bu olayları bilmemesine imkan
var mı? Atatürk yeniden hayata gelse ve CHP'nin başına geçse belki
o da yönetemeyecek bu partiyi. Onun için halktan kaptı, Ankara
partisi haline geldi.
-Peki Aleviler neden ısrarla Cumhuriyet tarihi boyunca CHP
ile birlikte hareket ediyor?
Kendi celladına aşık olmak olarak görülebilir bu. Diğer taraftan
Alevi toplumunda bir Hz. Ali bir de Atatürk fotoğrafı vardır.
Aleviler bence tarihle yüzleşip kendini buna göre değerlendirmeli.
"Dersim modern Kerbela'dır" açıklaması çok
önemlidir. Bu oy verip vermeme meselesi değil. Bütün Alevi
örgütleri geçmişi yeniden gözden geçirmeli bence. Tabi bir de
Sivas, Maraş, Çorum katliamlarının yarattığı travma henüz
atlatılabilmiş değil. Alevi toplumu hala tedirgin. Bence bu mesafe
kapanabilir. Güven ortamı yeniden oluşabilir.
DERSİM'E 1938 MÜZESİ YAPILMALI
AK PARTİ ALEVİLERE ÖZGÜRLÜK VERMEKTEN
KORKMAMALI
-Peki ne yapılması gerekir. Ne yapılırsa Alevi meselesi
kökünden çözülmüş olur?
Cem evlerine bir statü verilirse bence müthiş bir gelişme olur.
Bence büyük bir rahatlama olur. Gereksiz yasaklar yüzünden bu sorun
derinleşiyor. Kürtçe yasağı gibi, başörtüsü yasağı gibi bir mesele
bu. Serbest bırakıldı da ne oldu? Kürt devleti mi kuruldu şeriat mı
geldi? Alevilik meselesinde gereksiz bir hassasiyet ve korku var.
Özgür bırakılır, Cem Evleri'ne ibadethane statüsü verilirse bu
sorun çözülür. Sünniler bu çözümden korkması için hiçbir neden
görmüyorum.
DERSİMLİLER TAZMİNAT DEĞİL ÇÖZÜM İSTİYOR
-Böyle bir çözüm yöntemi geçmişin acılarını tümden tazmin
edebilir mi?
Dersimlilerin para ve tazminat peşine düşeceklerini zannetmiyorum.
Başbakan Davutoğlu önümüzdeki günlerde Dersim'e gidecek. Şehrin tam
ortasında Kışla denilen bir yer var. Orası kültür merkezi yapılmak
isteniyor. Orada 1938 müzesi açılmasına vesile olursa ben elimdeki
belgeleri vermeye hazırım. O cesareti şu anki iktidar gösterdi. Bu
yapılırsa Türkiye'yi daha güçlü kılar. Alevi meselesinin çözümünde
önemli bir adım olur.