Dersim fotoğrafı ilk kez yayınlandı
Abone olÖymen'in konuşmasıyla gündem gelen Dersim isyanındaki gizli kalmış belge ve fotoğraflar gün ışığına çıktı.
Kalan Müzik'in sahibi Hasan Saltık'ın, Dersim araştırmasında
ulaştığı yüzlerce belge ve fotoğraf kitap oluyor. Belgelerde
ölenlerin ve sürgüne gönderilenlerin gerçek sayısının yer aldığı
bir raporla, olaylar sırasındaki fotoğraflar da bulunuyor
1937-1938 yıllarında harekâta katılan asker ve subayların, dönemin
emniyet müdürlerinin, vali ve kaymakamların kişisel arşivlerinden
isyanla ilgili hiç bilinmeyen yüzlerce fotoğraf ve yazılı belgeye
ulaşıldı.
Belgeler arasında, ölenlerin ve sürgüne gönderilenlerin gerçek
sayısının bulunduğu bir raporla, isyanın liderlerinden olduğu öne
sürülen Seyit Rıza'nın idam kararının alındığı mahkeme çıkışında
oğluyla kol kola görüldüğü fotoğraf da bulunuyor.
ASKERİN GÖZETİMİNDE İKİ BEBEĞİ
EMZİRİYOR
Bölgenin önemli aşiret reislerinden Şahin Ağa
ve amcasının cansız bedenini, askerlerin mağaralara düzenlediği
baskınları ve halkın çaresizliğini gösteren fotoğraflar da dikkat
çekiyor. Bir başka karede ise askerlerin gözetimindeki kadın aynı
anda iki çocuğunu birden emziriyor. Fotoğrafların birinde ise
harekât emrini veren dönemin Başbakanı İsmet İnönü, Hozat
ziyaretinde görülüyor.
4. UMUM MÜFETTİŞLİK RAPORU
Dersim olaylarıyla ilgili 9 yıl boyunca araştırma yapan Kalan
Müzik'in sahibi Hasan Saltık, arşivindeki bu önemli belgeleri ilk
kez Sabah'tan Pervin Metin ile paylaştı. Harekâta katılmış, hayatta
kalan asker ve bürokratlara, ölenlerin akrabalarına ulaşan Saltık;
sahaflar, müzayedeler, özel koleksiyoncular ve İngiliz Ulusal
Arşivleri'nden de yararlanarak, kendi tabiriyle 'çuvallar dolusu
belge ve yüzlerce fotoğrafa' ulaştı.
13160 ÖLÜ
'Katliam' olarak nitelendirdiği Dersim olaylarında ölen ve sürgüne
gönderilenlerin sayısının yanlış bilindiğini söyleyen Saltık,
"Harekâtın başında olan bir subayın Dördüncü Umum Müfettişlik
raporuna ulaştım. Bu rapora göre, 13 bin 160 sivil ölü var. Sürgüne
gönderilen hane sayısı 2 bin 258. Kişi sayısı ise 11 bin 818" diye
konuştu.
"KAN İÇER İNSAN ETİ YERLER"
Dönemin Ovacık Kaymakamı'nın Ankara'ya yazdığı bir rapora da ise
Tunceliler'in kan içip, insan eti yediği, güneşe taptığının
yazıldığını anlatan Saltık, "Harekât için daha ne bekliyorsunuz
demeye getirmiş. Bir müzayedede o dönemin Tunceli Emniyet
Müdürü'nün fotoğraf albümünü de ulaştık. Harekat sırasında çekilmiş
fotoğraflardı. Bir vali muavinin arşivini de bulduk, ölenlerin tek
tek fotoğrafları var" dedi.
"ÇOK KÖTÜ ŞEYLER YAPTIK"
Belge toplarken zorlandığını da ifade eden Saltık, nedenini şöyle
anlatıyor; "Bazıları hiç konuşmazken bazıları anlattıklarının kayıt
altına alınmasını tercih etmedi. Konuştuklarının öldükten sonra
yayımlanmasını isteyenler oldu. Kimi '12 Eylül'de solcular bizi
öldürür' korkusuyla elindeki tüm fotoğrafları imha etmiş.
Araştırmalarım sonucu şunu gördüm ki, Dersim hareketine katılan
askerlerin, subayların çoğu bir daha eski haline dönememiş. Çoğunun
söylediği aynı: 'Çok kötü şeyler yaptık'."
Sabah gazetesi Dersim'e ait ilk kez ortaya çıkan bu fotoğrafı yayınladı..Görüntülerde idama giden Seyit Rıza ve kolundan tuttuğu oğlu da bulunuyor. |
KILIÇDAROĞLU'NUN AŞİRETİ TEKİRDAĞ SARAY'A
SÜRÜLÜYOR
Jandarmanın 1931'de tuttuğu Dersim raporunda, "Kızılbaş, Sünni'yi
sevmez, kin besler ona ezelden beri düşmandır" deniyor. Türklüğü
telkin için 2 okul açılması öneriliyor
Sabah; Jandarma Umum Kumandanlığı'nın (Jandarma) 1931 yılında
Dersim'le ilgili tuttuğu raporu ortaya çıkardı. Tutulan raporlar,
bir kitap haline getirildi ve sadece 100 adet basıldı. Türk Tarih
Kurumu Kütüphanesi'nin raflarında bulunan "Dersim" kitabında;
aşiret, aşiretlerin yapısı, hükümete yakın olanlar olmayanlar,
devlet karşıtı aşiretlerin içlerine sızma yöntemleri ile Batı'ya
göç ettirilen aşiretlerin listesine yer veriliyor.
KILIÇDAROĞLU'NUN AŞİRETİNE
Cumhuriyet döneminde, Dersim'de devlete karşı ayaklanan, kendi
içlerinde işbirliği yapan aşiretlerin tümü sürgün ediliyor.
Sürgünde Trakya ilk adres oluyor. CHP'li Onur Öymen için 'gereğini
yapsın" diyen partisinden Kemal Kılıçdaroğlu'nun isyancı dedesinin
Kureyşanlı Aşireti, Tekirdağ'ın Saray kazasına gönderiliyor.
Trakya'ya sürgüne gönderilen 347 aileden 3 bin 470 kişinin ulaşım
masrafları devletin kasasından çıkıyor. Botanlı Aşireti Edirne
(Uzunköprü), Koç Uşağı Aşireti ve Hozat Reisleri Balıkesir (Balya),
Şadilli Aşireti Balıkesir ( Bandırma), İksor Aşiret Reisleri
(Kırklareli), Balabanlı Aşiret Reisleri Çorlu'ya gönderiliyor.
KİM BU DERSİMLİLER
Rapordaki en dikkat çekici bölüm ise devletin bakış açısını ortaya
koyması açısından Dersimliler'le ilgili tespitler:
-Konuştukları dil Zazacadır.
-Dersim kalabalık ve çok silahlıdır. Dersim'de silah toplamak gün
ve ay işi değildir. İki sene işidir.
-Türk ve Türklüğü telkin etmek için iki mektep açılmalı.
-Hükümete karşı tamamıyla anarşiktir.
-Dersim hükümeti cumhuriyet için bir çıbandır.
-Dersimliler askerlik yapmazlar.
-Zaza kadını, Türkmen ve Yörük kadınları gibi cinsi temasa pek
düşkündür.
-Türkmen kadını gibi evinin işlerini çevirir.
-Yavuz Sultan Selim'in gazabı olmasaydı bugün güzel Türkiyemiz'de
tek bir Sünni'ye tesadüf etmek imkanı belki de mümkün
olmayacaktı.
-Aleviliğin en kötü ve tefrika değer cephesi Türklük'le
aralarındaki derin uçurumdur. Bu uçurum Kızılbaşlık itikadıdır.
-Kızılbaş, Sünni Müslümanı sevmez. Kin besler, onun ezelden
düşmanıdır.
-Kızılbaşları, yuvarlak kafası, geniş alnı basık yüzü ile
gözlerinin daima akın yollarını, uzakları araştıran cevvaliyeti ile
Türk neslinden ayrı bir nesle bağlamak güç bir iş olur.
-Dersim; Türk, Faris, Asur, Ermeni, Arap gibi milletlerin
tortularını almış bir mıntıkadır.
-Ermenilik Dersim içinde şimale gittikçe kesafetini kaybetmiş ve
ancak kasabalar ve onların yakınında barınıp taşamamış ve hiçbir
zaman Dersim umum nüfusunun yüzde 20'sini aşamamıştır. Harbi
umumiden sonra izlerini bırakarak ölmüştür.
BEBEKLER TRAVMAYLA DOĞAR
Tunceli'de bebeklerin '37-38 olayları' yüzünden
travmayla doğduğunu, söyleyen Saltık, "Yıllarca isyan gibi
gösterildi. Ulaştığım belgeler de gösteriyor ki, Dersim olayları
Alevi - Kızılbaş kıyımına yönelikti. Dağlarda aranan 40 kişi
yüzünden bu kadar insanın öldürülmesi akla başka bir şey
getirmiyor. Birçok yetim başka illere gönderilip evlatlık verildi,
kızlar Türkler'le evlendirildi. Hazırlanmış, planlanmış bir
hareket."