Dershanelerin kaderi belli oluyor...
Abone olMilli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, mevcut dershanelerin yüzde 20’sinin özel okula dönüşme kabiliyetine sahip olduğunu belirterek, diğer yüzde 80...
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, mevcut dershanelerin yüzde
20’sinin özel okula dönüşme kabiliyetine sahip olduğunu belirterek,
diğer yüzde 80’inin açık lise, kurs ya da MEB tarafından halk
eğitim merkezlerine dönüştürülebileceğini söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Siyaset, Ekonomi ve Toplum
Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) düzenlediği “Milli Eğitimde Neler
Oluyor?” konulu panele katıldı. Bakan Avcı, panelde SETA Başkanı
Taha Özhan’ın sorularını cevapladı. Panel sırasında dışarıda
şüpheli bir çanta bomba paniği yaşattı. Korumalar olaya müdahale
ederek, çantayı açınca bomba olmadığı anlaşıldı.
SETA Başkanı Taha Özhan’ın son 10 gündür tartışılan dershanelerin
kapatılmasıyla ilgili olarak dershanecilerin kaygıları ve
dershanelerin geleceğine ilişkin izlenecek yol haritası ve
hazırlanan yasa taslağı ile teşvik paketiyle ilgili sorusu üzerine
Bakan Avcı, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle 81 ilden davet
edilen öğretmenlerle buluşacağını hatırlatarak, “Bu konuyla ilgili
çalışmalar 3 ay önce başlamış çalışmalar değil. 10 yıldan beri
parti programında, hükümet çalışmalarında, Milli Eğitim Bakanlığı
dokümanlarında yer alan bir çalışma. Dolayısıyla bizim
hazırlıklarımızda 10 yıldan beri muhtelif hızlarla süren bir
çalışma. Bunu derleyip toplayıp, stratejik belgesinin öngördüğü
2010-2014 Milli Eğitim Bakanlığı Stratejik Belgesi’nin öngördüğü
çerçevede 2014 sonu itibariyle dershane kurumlarının
dönüştürülmesini sağlamak. Bunun için öngördüğümüz çerçeve kısaca
şu; mevcut dershanelerimiz bizim yaptığımız araştırmalara göre
yüzde 20’si özel okula dönüşme kabiliyetine ve imkanlarına sahip.
Dolayısıyla geriye kalan yüzde 80 için bir dönüşüm programı
hazırlamamız gerekiyordu. Hazırlıklarımızı biz aşağı yukarı 2
yıldan beri sürdürüyoruz” diye konuştu.
Bakan Avcı, son zamanlarda çalışmalarını paydaşlarla görüşmek için
7 ilde 8 çalıştay düzenleyeceklerine değinerek, bu çalıştayda
dershane çalışanları ve yöneticileriyle bir araya geleceklerini
hatırlattı. Bakan Avcı, bu açıklamadan sonra “Siz her şeyi
hazırlamışsınız” şeklinde eleştiriler geldiğini ifade ederek,
eleştirilerin doğru olmadığını ve bu çalışmaların 2 yıldan beri
yapıldığını kaydetti. Yüzde 20’nin dışında kalan dershaneler için
geliştirilen geçiş modeli sürecini anlatan Bakan Avcı, “1992-1993
yılından beri yürürlükte olan açık lise uygulamamız var. Bu 20 sene
önce çağ nüfusunu geçmiş daha sonra lise eğitimini tamamlama
ihtiyacı duyan yetişkinler için geliştirilmiş olan bir model. 4+4+4
ile 12 yıllık zorunlu eğitim yasasını getirdikten sonra liselere
olan talep ciddi manada arttı ama bu talep arttı ve çeşitlendi.
Bazı yerlerde çalışan insanlar o çağ nüfusunda ama çalışmak
sorunda. O çağ nüfusunda ama farklı gerekçelerle o çağ içinde örgün
eğitime katılmak istemiyor. Mevsimlik işçilerimizin çocukları,
bunlar okul açıldığı tarihte kayıt yatıramıyor. Bunları da
gözeterek biz açık liseyi çağ nüfusunun da hizmetine açtık. Sadece
yaşı geçmiş yetişkinlerin değil, herhangi bir nedenle devam
edemeyen çocuklarımız için de açık lise imkanını açmış olduk.
Dershanelerin bu dönüşüm sürecinde bu imkanı da geçiş yöntemi
olarak değerlendirebiliriz. Adı açık lise olur mu olmaz mı bunu
ilgili paydaşlarla konuşuyoruz” şeklinde konuştu.
Mevcut açık lise uygulamasında 1 milyon 200 bin civarında çocuğun
okuduğunu kaydeden Avcı, açık lise uygulamasındaki eğitimin çok
nitelikli bir eğitim olmayacağını ve açık lise eğitimine nitelik
kazandırmak amacıyla özel okula dönüşme kabiliyeti olmayan
dershaneleri özel okul kadar yüksek standartlar istemeyen yüksek
kriterler koymamış olan bir statüyle açık liseye dönüşmelerini ama
şimdiki uygulama gibi devam zorunluluğu olmayan değil, örgün
eğitimdeki gibi 40 saate yakın asgari bir yüz yüze eğitimin
yapılması gerektiğini söyledi.
“ÖZEL ETÜT SALONLAR VE OKUMA SALONLARI KAPATILMAYACAK”
Kurs veren kurumlara yönelik olarak ise Bakan Avcı, “Bazı
dershanelerimiz kurslara dönüşebilir. Bir kısmını biz halk eğitim
merkezi olarak değerlendirebiliriz. İşletmeci ben özel okula da
dönüşmem, açık liseye de dönüşemem, kursta yapmak istemiyorum, o
formülü de bu formülü de uygulayamam diyenler için de tamam biz
alalım MEB olarak ve buraları halk eğitim merkezi olarak
yararlanabiliriz diye düşünüyoruz. Bu yarından itibaren
çalıştaylarda, sektörle ilgili paydaşlarla yapacağımız
çalıştaylarda konuşacağımız çerçeve. Bu çerçeve içerisinde özel
etüt eğitim merkezleri yok, okuma salonları yok. Kamuoyunda bunlar
gündeme getirildi. Okuma salonlarıyla ilgili herhangi bir yaptırım,
kapatma yok. Faaliyetlerine devam edecekler” ifadelerini
kullandı.
(İHA)