Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Dershanelerin kapatılması tartışmalarının daha en başında,
"Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar sürecek büyük savaş
daha yeni başlıyor. Yaşanacaklar Gezi'yi gölgede bırakacak. Türkiye
ya batacak, ya çıkacak!" demiştim.
O günlerde bir başka şey daha söylemiş, "Önümüzdeki
günlerde bir bıktırma, bezdirme ve parçalama taktiği
uygulayacaklar" demiştim.
Bildiğiniz Amerikan taktiği: "Böl, parçala ve
yönet"
Özal'dan beri bu taktiği uyguladılar ve hep başarılı oldular.
Çiller'i, Erbakan'ı ve Ecevit'i de böyle yok ettiler.
Neydi o taktik?
Önce parti içine nifak sokulacak. Ardı ardına gelen milletvekili ve
bakan istifaları sağlanacak. Ardından medya devreye girecek ve
gerilim günden güne yükseltilecek. Muhalefet liderlerine koltuk
vaadinde bulunarak onlar da satın alınacak.
Gerilimin dozu günden güne yükseltilecek ve milletin
"Galiba bizimki giderse bu gerilim bitecek"
diyerek partisinden vazgeçmesi sağlanacak.
Çok geriye gitmeye gerek yok! Hatırlasanıza merhum Necmettin
Erbakan dönemini...
"Pezevenk" dediler, "rejim
düşmanı" dediler, "irticacı" dediler.
Hatta bir teğmene televizyonların önünde tokatlatmayı bile
düşündüler. O zamanların şantajı ve montajı başkaydı. Rahmetliye
fotomontaj tekniğiyle rakı bile içirdiler!
Verilen mesaj açık ve netti! "Siz Erbakan'ın arkasında
durduğunuz sürece bu gerilim devam edecek" diyorlardı.
Büyük gerilimden sonra Erbakan siyaset sahnesinden çekildiğinde
kavga gürültü bir anda bitti. Bitti çünkü bu kavga, gürültü ve
gerilim arasında devletin kasasından 360 katrilyon TL gitti.
Erbakan bu dünyadan göçtüğünde, kendisine küfür ve hakaret edenler,
28 Şubat darbesiyle koltuktan indirenler, cenaze namazında en ön
saflardaydı. Hepsi anlaşmışçasına aynı şeyleri söylüyordu:
"Büyük devlet adamıydı. Bu ülkeye büyük hizmetleri
oldu."
Ecevit dönemini hatırlayın!
Aynı şekilde devirmediler mi? Önce gereksiz bir Anayasa kitapçığı
kavgası. Ardından zemberekten boşalırcasına gelen milletvekili ve
bakan istifaları. Sonra muhalefet liderlerine verilen iktidar
sözleri.
Halkın sokaklara dökülmesi, medyanın gerilimi köpürtmesi ve
ekonomik kriz. "Artık ülkeyi yönetemez. Yatağına çiş
ediyor. Altını başkalarının temizlediği bir adam mı bu ülkeyi
yönetecek" diye yayılan haberler.
Bu kavga ve gerilim arasında devletin bankaları boşaltıldı. IMF'den
gelen paralar birilerinin cebine aktı. Hazine ve Merkez bankası
iflas etti. 28 Şubat döneminden daha ağır bir vurgun yapıldı.
Ecevit'in cenaze namazında kimler vardı? Yine kendisini koltuktan
indirenler vardı ve yine aynı sözleri utanmadan söylüyorlardı:
"Büyük devlet adamıydı. Bu ülkeye büyük katkılar sağladı.
Yeri asla doldurulamaz!.."
Şimdi sırada Erdoğan var!
AK Parti seçmeni, "Erdoğan gitsin de bu gerilim ve kavga
bitsin" kıvamına gelinceye, halkın büyük kesiminde,
"Yolsuzluk yapılmış" diye inancı yerleşinceye
kadar bu kavga ve gerilimi tırmandıracaklar. Geçmişte bu işi
Doğan Grubu yapıyordu, şimdi ise Gülen Grubu. Taktik aynı, aktörler
farklı anlayacağınız.
Şu ana kadar devletin kasasından giden para 200 katrilyon! AK Parti
düşüp Erdoğan teslim bayrağını çektiği an, bu rakam muhtemeldir ki
500-600 katrilyonu bulacak!
Yarın bir gün Erdoğan öldüğünde cenaze namazında en önde saf
tutacak olan yine bunlar olacak. "Türkiye adına yeni
bir çağ başlattı. Görülmemiş hizmetleri oldu" diyecekler,
buna emin olun!
Etrafınıza bir bakın!
CHP, İsrail, ABD, İngiltere, komünist, terörist, Yahudi, Hristiyan,
kim varsa bu kavganın içinde. Ve kavganın tetikçiliğini yapan ise
adına cemaat dediğimiz bir yapı.
Cumhurbaşkanı'nın yatak odası, Başbakan'ın devlet sırlarını
konuştuğu kriptolu telefonlar, makamı ve yatak odası dahi
dinlenmiş. Bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar, gazeteciler,
işadamları dinlenmiş veya zaaf durumlarına göre seks kasetleri
yayına alınmış!
Her şeyi bir kenara bırakın!
Mavi Marmara şehitlerinin yakınları bile dinlenmiş! Vicdanınız
neredeyse elinizi oraya koyun ve söyleyin. Mavi Marmara
şehitlerinin yakınlarını kim, kimlerin çıkarları için dinler,
söyleyin!
"Hükümet tarafından 2004 yılından beri
fişlenmişiz" diyenler meğer tam da 2004 yılından beri
herkesi fişlemiş ve dinlemiş! Böylesi korkunç bir paralel yapının
kötü niyetini ve vatana ihanetini anlamak için çok akıllı olmaya
gerek yok. Sadece aptal ve hain olmamak yeterli olanı biteni görmek
için.
Şimdilik görünen o ki, aptal sandıkları,
"Bıktırma" politikasıyla tekrar kandıracaklarını
umdukları halk oynanan oyunu yemiyor. Miting meydanları geçmiş
yıllara oranla tıklım tıklım doluyor.
Öfke nöbeti geçirmelerinin, her gün bir başka çirkinliğe imza
atmalarının nedeni bu. Dershanelerde ve öğrenci evlerinde gencecik
beyinleri zehirlemeye çalışmalarının nedeni de bu.
Bakın iyi izleyin!
Bu aralar cemaate bağlı yayın organlarında iki haber sıkça dönmeye
başladı. Birincisi Muhsin Yazıcıoğlu suikastı, ikincisi ise Muta
Nikahı... Çünkü bu haberler üzerinden Erdoğan'ı vurmanın temelleri
atılıyor. Aynı şeyler dershanelerde ve hizmet evlerinde kalan
öğrencilere de anlatılıyor.
"Yakında Erdoğan'ın gencecik kızlarla Muta nikahı kıyarak
nasıl birlikte olduğunun video görüntüleri yayınlanacak. Yakında
Erdoğan'ın falan sanatçı kadınla yaşadığı seks görüntüleri ortalığa
saçılacak. Yakında Sümeyye Erdoğan'ın ABD'de eğitim görürken bazı
adamlarla yaşadığı şeylerin görüntüleri servis edilecek. Yakında
Erdoğan'ın Muhsin Yazıcıoğlu'nu nasıl öldürttüğü ortaya
çıkarılacak. Yakında Erdoğan'ın Uludere'nin talimatını nasıl
verdiği ortaya çıkacak" gibi korkunç hikayeler oradaki
çocuklara ballandıra ballandıra anlatılıyor.
Anlayacağınız oynanan oyun, AK Parti seçmeninin partisinden ve
liderinden vazgeçmesi üzerine kurgulanıyor.
Her şey size bağlı...
Eski darbeci ordunun temellerini yeniden atabilmek için, MİT'in
yeniden başka ellere geçmesi için, yapılan devasa
yatırımların durması için, PKK ile sürdürülen çözüm sürecinin
sekteye uğraması ve şehit cenazelerinin gelmesi için, inanç
hürriyetinin yeniden kısıtlanabilmesi için, bankaların ve devletin
kasalarının birkez daha boşaltılabilmesi için çabalayanlarla karşı
karşıyasınız.
"Bitsin bu gerilim. Bitsin bu kavga" diyerek
pesettiğiniz gün, cehennemin kapılarını aralamış olacaksınız!
Kararınızı ona göre verin!