Dershaneler KCK gibi oldu!

Hükümet ile Gülen Cemaati arasındaki dershane kavgası sürüyor. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, eğitimde dönüşüm programı hazırlandığını söyledi. Hükümet dershanelerle ilgili düzenlemeyi yeni yılda Meclis gündemine getirecek. TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyesi ve AKP Ardahan Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay söz konusu tartışmaya ilişkin “Nasıl ki devlet içinde KCK bir paralel yapılanmadır. Dershaneler de öyle oldu. Bir tür paralel yapılanma hâline geldi” ifadelerini kullandı.

Türkiye’deki dershanelerin üçte birinin Fettullah Gülen cemaatine ait olmasından dolayı tartışmanın buraya odaklandığını belirten Orhan Atalay, “Bütün savaşlar barışla bitmiştir. Bu sorun da masada çözülür. Ortak bir yol mutlaka bulunur” dedi. Atalay, dershaneleri eğitim sistemindeki bir anormallik olarak tanımladı.

KPSS’de 90 puan alan kişinin öğretmen olarak atandığını, daha düşük puan alanların ise dershanelerde öğretmenlik yaptığını ifade eden Atalay, bunun sonucunda da okulun, öğretmenin itibarının zedelendiğini, ekonomik anlamda da dershanelerin israfa sebep olduğunu belirtti.

DERSHANELER OKULLARI BY PASS EDİYOR

Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki çocukların dershanelere gidemediğini başarı sıralamasında hep alt seviyede kaldıklarını belirten Atalay, bunun eğitimde eşitsizliğe yol açtığını ifade etti. Türkiye’deki dershanelerin üçte birinin cemaate ait olması nedeniyle tartışmanın yaşandığına işaret eden Orhan Atalay, “Dershaneler bir sonuçtur. Bir sebep değildir. Önce sınav sisteminin değiştireceksiniz. Öğrenciler ilköğretimde, lisede nasıl bir sınav sisteminden geçiyorlarsa üniversitelere de aynı sınav sistemi ile girmelidirler. Bunu Meclis’teki komisyon toplantısında Bakan’a da ilettim. ‘Çocukların testmatik durumdan çıkarılması gerekir’ dedim. Ancak bakan bunun için (ÖSYM’den gelen cevaba göre) iki yıla ihtiyaç olduğunu söyledi. ‘Zaman yok’ dedi” şeklinde konuştu.

BÜTÜN SEKTÖRÜ KARŞINIZA ALIYORSUNUZ

Atalay, “Dershaneyi kapatmak, sorunu ortadan kaldırmıyor. Dershaneler ihtiyaç olmayacak bir sınav sistemi getirilsin, sonra dershaneler kaldırılsın. Dershane sorunu uzun süredir vardı. Ancak işin siyasi boyutu olduğu için ertelenmişti. Ertelene ertelene problem büyütüldü. Türk eğitim sisteminin gerçeği, dershaneler bir sektör hâline geldi. Değiştirmeye çalıştığınızda ise bütün sektörü karşınıza alıyorsunuz. Dolayısıyla cemaati karşınıza alıyorsunuz” dedi.

Cemaat ile olan tartışmayı değerlendiren Orhan Atalay, şunları söyledi: “Cemaat dershaneler konusunu olabildiğince abarttı. Üslup ve yöntemleri yanlış. Dershanelerin kapanması veya dönüştürülmesi dünyanın sonu değil. Başbakan Erdoğan’ın, cemaati sindirmek gibi bir niyeti yok. Toplumun yönelimleri dershaneleri vazgeçilmez kılıyor. Psikolojik şartlanmayı ortadan kaldırırsan ve ÖSYM farklı sınav sistemini devreye sokarsa sorun ortadan kalkar. Bütün kavgaların sonu barışla biter. Hükümet cemaat arasındaki kavgada ise sorun masada çözülür. Ortak bir yol mutlaka bulunur.”