Deri kanseri riskini iki kat arttırıyor
Abone olAraştırmalar, güneş yanığı gelişiminin deri kanseri sıklığını iki kat arttırdığını gösteriyor...
Güneş ışınlarının yeryüzündeki hayatın devamı açısından
vazgeçilmez bir kaynak olduğunu belirten uzmanlar, güneşin birçok
hastalığa iyi gelmesine rağmen bazı rahatsızlıkları da beraberinde
getirdiğine dikkat çekti.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Neval Bayazit, güneşin özellikle D vitamini yapımında etkili olduğunu, sedef hastalığı, ergenlik sivilceleri ve bazı egzamalar gibi cilt hastalıkları üzerinde de iyileştirici etkisi olduğunu söyledi.
Güneşli havaların psikolojik durumu düzeltici etkisinin olduğu ve yaşama canlılık getirdiğine vurgu yapan Uzm. Dr. Bayazit, son yıllarda sıcak bölgelerde tatil yapılmasının, güneşlenme alışkanlığının ve dışarıda yapılan sporların artması ile insanların yoğun olarak ultraviyole ışığına maruz kaldığını kaydetti.
Bu ışının zararlı etkilerinin de son yıllarda artış gösterdiğini anlatan Uzm. Dr. Bayazit, "Bilimsel çalışmalar erken yaşlarda bir kez bile su kabarcığı oluşturacak kadar şiddetli bir güneş yanığı gelişiminin, erişkin çağlardaki melanoma tipi deri kanseri sıklığını iki kat arttırdığını göstermiştir. Özellikle ozon tabakasındaki hasar, küresel ısınma, iklim değişiklikleri gibi olaylar da güneşin zararlı etkilerinin gittikçe artmasında önemli rol oynamaktadır." dedi.
Güneş ışınlarının istenmeyen etkileri arasında
'güneş yanıkları, güneş alerjileri, deride kahverengi lekelerin
oluşması, kırışıkların artması, benlerde sayıca artış ve
yapılarında bozulma, deri kanseri, deride bağışıklık sisteminin
baskılanması ve mikrobik hastalıklara yatkınlık' olduğunu belirten
Bayazit, özellikle yüz ve el üstleri gibi bölgelerde güneş hasarına
uğramış deride incelme, ince ve kaba kırışıklıklar olabileceğini
belirtti.
Yüz kısmında kahverengi lekelenmeler, pürüzlü görünüm, gevşeklik, sarımsı renk değişikliği, çillenmeler ve kılcal damarlarda belirginleşme görüldüğünü dile getiren Dr. Bayazit, bu durumun yıllarca güneşe maruz kalmış veya solaryuma girmiş kişilerde neredeyse kaçınılmaz biçimde gerçekleşebilecek bir durum olduğunu kaydetti.
Dr. Bayazit şöyle devam etti: "Güneş aynı zamanda deri kanserlerinden bazal hücreli karsinom, skuamöz hücreli karsinom, melanom gelişim sıklığını arttırmaktadır. Özellikle benlerin kötü huylu bir dönüşüme açık olma potansiyelinden dolayı güneşten korunması gerekmektedir. Ancak güneşin bütün bu zararlı etkilerinden korunmak mümkündür. Güneşten korunabilmek için saat 11–16 arasında dışarıya çıkılmamalı, güneşin yansıyan ışınları da etkili olduğundan gölgede dahi en az 30 koruma faktörlü güneşten koruyucu ürünler kullanılmalıdır. Güneşli havalarda şapka, güneş gözlüğü, kapalı giysiler kullanmak da güneşten korunmada diğer alınacak önlemler arasındadır."