DERGİ - Ay'da köy kurma hedefi gerçekçi mi?
Abone olAvrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) yeni başkanının ilk hedeflerinden biri de Ay'ın öteki yüzünde bir köy kurmak.
Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) başına geçen Profesör Johann-Dietrich Woerner bir hafta önce yeni görevine başladı.
4,4 milyar euro civarında yıllık bütçesi olan ESA’daki her türlü çalışmadan o sorumlu olacak. Avrupa’nın yeni gözlem, hava, iletişim ve navigasyon uyduları, Uluslararası Uzay İstatasyonu’ndaki (ISS) astronotlar, Mars, Merkür ve Jüpiter’e gönderilecek uzay araçları ve 10 yıldan uzun bir süre önce Dünya’dan ayrılıp da uzaydaki bir göktaşına konan Philae adlı robot onun gözetiminde olacak.
ESA’daki hedeflerine dair soruma, uzayın ekonomik ve sosyal faydaları ya da bilinmeyen evrenin keşfinin bilim açısından önemi gibi bir cevap vermesini beklerken Woerner’in vizyonunun oldukça iddialı olduğunu görüyorum.
“ISS’nin ötesine bakmamız lazım. Dünya’ya yakın bir yörüngede mikro yerçekimi araştırmaları yürütecek daha küçük çaplı bir uzay aracı ve Ay’ın öteki yüzünde kurulacak bir köy öneriyorum” diyor.
Evet, Ay’da bir köy. “Bu Ay köyü sadece evler, bir kilise ve belediye binası anlamına gelmemeli. Dünyanın her tarafından ortakların buradaki topluluğa robot ve astronot göndererek katkıda bulunması ve iletişim uydularını desteklemesi gerekiyor.”
Üç boyutlu yazıcı
Woerner Ay’a gitmek için hem bilim açısından hem de Güneş Sistemi’nin keşfi bakımından iyi nedenler olduğunu düşünüyor.
“Ayın öteki yüzü çok ilginç; burada hem ay üzerinde bilimsel araştırmalar yapıp hem de evrenin derinliklerini teleskopla inceleyebileceğimiz gibi, uluslararası karakteri de büyük önem taşıyor. Amerikalılar yakın zamanda Mars’a gitmenin yollarını arıyor; oysa ben bunun nasıl başarılabileceğini anlamıyorum; Mars’a gitmeden önce, orada neler yapılabileceğini Ay’da denememiz gerekiyor.”
Woerner, örneğin NASA’nın dev bir üç boyutlu yazıcıyla Mars’ta üs kurma olanağının önce Ay’da denenebileceğine inanıyor. Böylece uzayda kurulacak bir kolonide işler yolunda gitmezse, altı ay uzaklıktaki Mars’tan ziyade dört günlük mesafedeki Ay’dan geri dönüş daha kolay olacaktır.
Woerner Ay köyünde astronotların yanı sıra Rus kozmonotların ve hatta belki de Çinli taykonotların yer aldığı çok uluslu bir yerleşim öngörüyor. Böylece ISS’deki sınırlı katılımın da genişletilmiş olacağına inanıyor.
“Herhangi bir sınırlama olmaksızın uluslararası işbirliği olmalı. Dünya’da farklı uluslar arasında yeterince sorun var; uzay bu Dünyevi sorunlar arasında köprü kurabilir ve Ay ideal bir alan gibi görünüyor.”
“Herhangi bir ülkeyi dışlamak doğru değil; uzayda işbirliğine gitmek, Dünya’daki insanlar arasındaki bağları güçlendirmenin bir yolu olabilir.” Bu sözler ABD’nin Çin’in uzay programına angaje olmayı reddetmesine üstü örtülü bir eleştiri olarak alınabilir. “Uzaylılar Dünya’yı ziyarete gelse ve burada neler yaptığımızı görse iniş yapacaklarını sanmıyorum” diyor Woerner.
Ay modası mı?
Woerner, uzay araştırmaları için büyük paralar harcanmasını eleştirenlere de karşı çıkıyor:
“Sera gazı etkisini ele alalım. Bugün herkes bunun ne olduğunu biliyor. Araştırmak için de uyduları kullanıyoruz. Ama bunun keşfi Dünya’da değil, Venüs’e giden bir uzay aracı sayesinde oldu.”
Şimdilik Ay köyü sadece bir öneri. Henüz herhangi bir ülke ya da kurum bu iş için para ayırmış ya da bu düşüncenin ayrıntıları üzerinde çalışmış değil.
Fakat Ay’a yapılacak yeni bir yolculuğa ilgi büyük. Uzmanlar önümüzdeki on yıl içinde uzay araştırmalarında ilk sıraya Ay’ın yerleştirilmesini istiyor.
Uzay araştırmaları konusunda en etkili isimlerden biri olarak Woerner’in önerisi ciddiye alınacaktır. Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA, Orion uzay aracının bir sonraki uçuşunun nereye olacağı konusunda henüz net değil. Ay uygun bir güzergah olabilir.
“Genlerimizde pratik uygulamaların ötesinde bir şey var” diyor Woerner. “Keşfetmek, öncülük etmek istiyoruz. Bu insani bir özellik ve bizi geleceğe taşıyacak olan da budur.”
Bu makalenin İngilizce aslını BBC Future’da okuyabilirsiniz.
Dergideki diğer makalelere buradan ulaşabilirsiniz.