Derbilerin efendisi kim olacak?
Abone olŞampiyon olunacaksa ilk adım rakibini yenmektir. Ezeli, ebedi rakibini, efsanevi derbide, tarihe nispet olsun diye yenmek... Bu derbinin efendisi kim olacak?
Son olaylar nedeniyle tadı tuzu iyice kaçan ligin en büyük
şöleni bu hafta sonu. Dünyadaki sayılı derbiler arasında olan
Galatasaray-Fenerbahçe karşılaşması, bu sezon iki İstanbul ekibinin
ligin zirvesinde birbirlerini takip ediyor olmalarından dolayı daha
da büyük önem taşıyor. Beş puan farkla ilk devrenin sonuna iki maç
kala lider olan Fenerbahçe kazanırsa en yakın takipçisiyle puan
farkını yediye çıkarma ihtimali var, Galatasaray'a ise sekiz puan
fark atacak. Bu durum normal şartlarda Fenerbahçe'yi şampiyonluğa
epey yaklaştırırken, bu sezon Türkiye ligi dışında bir hedefi
olmayan Galatasaray'ın moral motivasyonunu ziyadesiyle olumsuz
etkileyecek. Derbiye dair beklentileri yükselten bir başka etken
İstanbul'un iki köklü kulübünün son haftalarda oynadıkları futbolun
düzeyi. Açıkçası iki ekipte şu an yüksek form düzeyindeler ve iyi
futbol oynuyorlar. Her ne kadar kimi otoriteler öncelikle
yenilmemeyi hedeflemesi muhtemel olan her iki hocanın yavan bir maç
seyretmemize yol açacağını iddia etseler de, sırf ilk devrenin
bitişine bir hafta kala ligin tepesinde bulunan iki ezeli rakibin
birbiriyle karşılaşacak olması bile atmosferi yükseltiyor.
Fenerbahçe Daum'un diziliş değişikliğinden beri daha az eleştiri
alıyor; lig maçlarındaki mütehakkim havasını Prag'dan getirdiği
galibiyetle perçinledi, Avrupa macerasını UEFA'da devam ettirmeyi
garantiledi. Her ne kadar derbilerde favoriler kazanamaz dense de
bu kez favori onlarmış gibi gözüküyor. Yine de orta sahanın ikamesi
mümkün olmayan dinamosu Marco Aurelio'nun (Fenerlilere göre)
Kuddusi Müftüoğlu tarafından derbinin dışında bırakılması lig
liderinin oyun kalitesi açısından onarılmaz bir hasar kaynağı
olabilir. Marco'nun vatandaşı Alex de Souza ise 'Fener kazanır'
senaryosunun muhtemel yıldızı. Attıkları kadar özellikle duran
toplarda Marcio Nobre'ye ya da defanstan gelen takım arkadaşlarına
attırdıkları ile öne çıkan süper yıldız kuşkusuz derbide
Fenerbahçe'nin en tehlikeli silahı olacak. Aurelio'nun yokluğunda
özellikle Raşit Çetiner'in önceki genç milli takımının yıldızları
Fenerbahçe orta sahasının ortasında sorumluluk yüklenmek
zorundalar. Bu durum bu karşılaşmayı onlar için gerçek bir
yeterlilik testi haline getirecek. Aslında Fenerbahçe defansı
içinde benzer bir durum söz konusu. Orta sahadan daha fazla yardım
aldıkları yeni dizilişin hiç değilse ligde ne kadar işe
yarayacağını Galatasaray'ın artık Ramazan sendromundan çıkmış olan
yetkin forvet hattı önünde deneyecekler. Bu da, Manchester maçının
formalite maçına dönüştüğü düşünülürse, derbiyi yeni dizilişin
defansif yeterliliğinin ilk sahici sınavı haline getiriyor.
Galatasaray'ın üç önemli avantajı var. İlki, Ali Sami Yen ve onu
dolduracak olan seyircisinin yaratacağı ruh. İkincisi, aralarında
İtalyanca konuşan Hırvat ve Kamerunlu defans ustaları. Tomas-Song
ikilisi ligdeki en iyi defans bloğu olarak gösteriliyor.
Arkalarında Mondragon ile birlikte özellikle göbekten gelen
atakları durdurmakta çok etkililer, defansın kenarlarına dair soru
işaretleri hala duruyor. Orhan Ak solda, Cihan ise sağda bu
bölgelerin bu sezona kadar devamlı oyuncuları olmamalarına rağmen
tatmin edici bir performans sergiliyorlar, derbi onlar için de bir
yeterlilik testi olacak. Galatasaray'ın üçüncü avantajı tabii ki
forvet hattı. Hakan Şükür'ün öyle her ortakla oynamayacağını herkes
bilir. Necati'yi benimsediği ise ortada. İkili daha üst düzey bir
uyum göstermeseler de giderek artan oranda vuruculuklarını
yetkinleştiriyorlar, bunu taçlandırmak için Ali Sami Yen'deki bir
Fenerbahçe derbisinden daha iyi bir fırsat bulamazlar. Bu ikilinin
performanslarının sınırlarını bu maçta zorlayacaklarını tahmin
etmek hiç de zor değil. Galatasaray'ın orta sahası ise bir muamma.
Derbinin sonucuna dair en kolaycı ve harc-ı alem yanıt şu olabilir:
Galatasaray'ın orta sahası forvete gerekli pozisyonları yaratır,
defansı da sarı lacivertli hücum hattıyla baş başa bırakmazlarsa
maçı kazanırlar. Ama ligde kimi zamanlar daha kolay rakiplere karşı
dahi bunları beceremiyorlar. Bu noktada da tabii Hagi'nin orta
sahayı nasıl dizeceği önem kazanıyor. Derbi bir anlamda
Galatasaray'ın tamam ya da devam maçı, Daum ise bu sezon bir
derbiyi daha kaybetmeyi göze alamaz, üstelik Lyon maçları ve
formalite haline gelmediği dönemdeki Manchester maçı da düşünülürse
devre bitmeden hiç değilse bir tane mühim maç kazanmayı
isteyecektir. Yine de Sami Yen'den beraberlik çıkarmak işine
gelebilir. Peki beraberlik Galatasaray'ın işine yarar mı? İşte
orası tartışılır... Kaynak : TNN