Depresyonun da mevsimi var
Abone olİngiltere ve İrlanda'da 10 yıldır yapılan araştırmalarda, kışın depresyon ile yazın maninin özellikle kadınlarda daha sık görüldüğünün belirlendiğini söyledi.
(OGÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.
Dr. Çınar Yenilmez, İngiltere ve İrlanda'da 10 yıldır yapılan
araştırmalarda, kışın depresyon ile yazın maninin özellikle
kadınlarda daha sık görüldüğünün belirlendiğini söyledi. Yenilmez,
ruhsal hastalıklar ile mevsimler arasındaki ilişkinin bilim ve
sağlık çevrelerinde sıkça araştırılan konulardan olduğunu
belirterek, insanın biyolojik ritminin başlıca düzenleyicisi kabul
edilen ve beyin tarafından salgılanan melatonin hormonunun
üretimindeki azalmaya bağlı olarak kış depresyonunun ortaya
çıktığını kaydetti. Depresyonda, ''üzüntü, keder, ümitsizlik,
suçluluk, değersizlik, çaresizlik, hüzün, huzursuzluk, takıntılı
düşünceler, bellekte zayıflama, dikkati toplamakta güçlük, intihar
düşünceleri görüldüğünü ifade eden Yenilmez, ilkbaharla birlikte
pek çok kişide rastlanan manik bozuklukta (mani) ise ''büyüklük,
güçlülük duygusu, coşku, enerji artışı, ani zarar verici
davranışlar, iştahta ve cinsel istekte artış, huzursuzluk,
şüphecilik'' gibi belirtilerin görüldüğünü bildirdi. Yenilmez,
manik-depresif bozukluğun ''iki uçlu duygudurum bozukluğu'' olarak
da adlandırıldığını belirterek, şöyle konuştu: ''İngiltere ve
İrlanda'da 10 yıldır yapılan araştırmalarda, kışın ''depresyon''
ile yazın ''mani''nin özellikle kadınlarda daha sık görüldüğü
belirlendi. OGÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Servisi hastaları üzerinde
yaptığımız araştırmalarda mani nöbetlerinin ilkbaharda yüzde 36.5
ve yaz aylarında yüzde 38 oranında gerçekleştiğini tespit ettik.
Kış aylarında ise bu oran yüzde 8.5'e kadar geriliyor.'' Yenilmez,
manik-depresif bozukluğun nöbetlerle seyrettiğine işaret ederek,
nöbetlerin tedaviyle birkaç haftada kontrol altına alınabildiğini
bildirdi. MANİK-DEPRESİF BOZUKLUKLAR OGÜ Tıp Fakültesi Öğretim
üyesi Dr. Çınar Yenilmez'in verdiği bilgilere göre, nedeni kesin
olarak tespit edilemeyen manik-depresif bozukluk her yaşta
görülebiliyor. Ancak, en sık 10'lu yaşların sonu ile 20'li yaşların
başlarından itibaren görülmeye başlanıyor. Her 100 kişiden birinde
rastlanıyor ve hastaların yaklaşık yüzde 75'inde düşünce
bozuklukları görülüyor. Hastalar olağanüstü özellikleri olduğuna
inanabiliyorlar. Hastalar televizyon, radyo ve gazetelerden ya da
başkalarının davranışlarından kendilerine yönelik birtakım anlamlar
çıkarabiliyor. Hastalık zenginlik-fakirlik ve eğitim düzeyi ile
ilgili farklılıklara göre dengesizlik göstermiyor. Hastalığın
nedeni kesin olarak bilinmiyor. Ancak çeşitli nedenlerle ortaya
çıkabiliyor. En sık gözlenen hastalık nedenleri, ''kalıtım, yakın
zamanda karşılaşılan yaşam olayları veya önemli yaşam
değişiklikleri, beynin işleyişini etkileyen ilaçlar, hastalıklar ve
kişilik özellikleri'' gibi etkenler olarak göze çarpıyor.
''Hamilelik, lohusalık, ciddi fiziksel hastalıklar, sevilen birinin
kaybı, ayrılıklar, ekonomik zorluklar'' gibi etkenler de hastalığın
ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Manik-depresif nöbetler tedavi
edilebilmesine karşın tekrarlayabilme riski yüksek. Hastalığın en
geçerli tedavi yöntemleri ilaç ve psikiyatrik yardım. YAZ AYLARINDA
ENERJİYİ AÇIĞA VURMA İSTEĞİ SSK Eskişehir Bölge Hastanesi
Psikiyatri Servisi Uzmanı Dr. Hüseyin Ünlü de, davranışları
düzenleyen beyin fonksiyonlarında hava sıcaklıkları ve mevsim
değişikliklerine bağlı olarak çeşitli farklılaşmalar olduğunu, kış
aylarında depresyon vakalarındaki artışa bağlı olarak intihar
oranlarının diğer dönemlere göre yükseldiğini kaydetti. Ünlü, yaz
aylarında yoğun ısı ve ışık etkisiyle insanların daha hareketli ve
enerjik yapıya sahip olduğunu kaydederek, şöyle konuştu: ''Yaz
aylarında vücuttaki enerjiyi açığa vurma isteği istenmeyen
davranışlara yol açabilir. İnsanın daha enerjik yapıya bürünmesi
bazı kişilerde saldırganlık olarak kendisini gösterebilir. Hava
sıcaklığının yüksek olduğu 12.00-18.00 saatleri arasında dışarı
çıkmamak özellikle beyin ve ruh sağlığı açısından son derece
önemlidir.'' Ünlü, aşırı sıcaklardan kadın ve çocukların daha fazla
etkilendiğini ifade ederek, zorunlu olmadıkça gündüz saatlerinde
dışarı çıkılmaması gerektiğini kaydetti. Sahil bölgelerinde denize
girmek ve güneşlenmek için sabah 07.00- 10.00 ile akşam 18.00'den
sonraki saatlerin yoğun güneş ışınlarından korunmak açısından uygun
olduğunu belirten Ünlü, yaz aylarında açık renk kıyafetlerin tercih
edilmesinin de daha sağlıklı olacağını sözlerine ekledi. Kaynak:
www.mynet.com