Depresyon Yaşı Düşüyor
Abone olÇocukların yüzde 2`sinde, ergenlerin yüzde 4-8`inde görülen depresyonun önemli bir halk sağlığı sorunu olduğu ifade edildi.
Çukurova Üniversitesi (Ç.Ü) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim
Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Rasim Somer Diler, A.A muhabirine
yaptığı açıklamada, günümüz dünyasında çocuk ve gençler dahil tüm
insanları tehdit eden en önemli hastalığın, depresyon olduğunu
söyledi. Diler, yaklaşık 20 yıl önce çocuklara depresyon tanısı
konulabileceği düşünülemezken, bugün bu hastalığın çoçukların yaşam
kalitesini önemli ölçüde düşürdüğü ve intiharların ana sebebi
haline geldiğini bildirdi. Diler, Dünya`da ve Türkiye`de yapılan
araştırmalara göre, çocukların yüzde 2`sinde, ergenlerin ise yüzde
4-8`inde depresyon görüldüğünü anlattı. ARAŞTIRMA SONUÇLARI Diler,
çocuk ve ergenlerde depresyonu araştırmak üzere Adana`da yaptıkları
araştırmanın, Dünya`daki ve Türkiye`deki diğer araştırmalarla
benzer özellik gösterdiğini belirterek, depresyon oranını
çocuklarda yüzde 2.7, ergenlerde ise yüzde 1-3 olarak bulduklarını
kaydetti. Araştırmada, hem kız hem de erkek çocuklarda, Ağustos,
Eylül ve Ekim aylarında depresif puanların yükseldiğini
belirlediklerini ifade eden Diler, şöyle konuştu: Depresyon,
ilköğretim çağındaki çocuklarda da görülüyor. Okul, sınav ve karne
kaygısı, ailenin olumsuz tutumu, mevsimsel değişimlerin neden
olduğu karamsarlık ve ergenlik dönemi, depresyonda tetikleyici
faktörleri oluşturuyor. Depresyon, erkek ve kızlarda hemen hemen
eşit oranlarda görülmekle birlikte, kızlarda biraz daha fazla
olduğu tahmin ediliyor.`` Diler, aile içi çatışmalar, anne veya
babanın kaybı ya da ayrılması gibi sorunların da çocuklarda
depresyonu etkileyen faktörler olduğuna işaret etti. Adana`daki
araştırmada, depresif atakların genelde 7-9 ay devam ettiğini,
tekrarlama ihtimalini ise yüzde 20-60 olarak bulduklarını
vurgulayan Diler, şöyle devam etti: Depresyona giren çoçuk ve
gençlerin büyük bölümünde, halsizlik, bitkinlik, keyifsizlik,
mutsuzluk, ilgide azalma, sosyal ilişkilerden uzaklaşma, suçluluk,
değersizlik, ümitsizlik, enerjide azalma, kayıp konsantrasyon,
iştahsızlık ve sürekli sinirlilik hali tipik belirtiler olarak
görüldü.`` Diler, birçok ruhsal sorunun, biyolojik sorunlara da
zemin hazırladığını, depresyona karşı erken tanı ve tedavinin yüz
güldürücü sonuçlar verdiğini, geç kalındığında ise telafisi güç
bazen de imkansız olayların kaçınılmaz olduğunu kaydetti. Diler,
depresyonun, mutlaka tedavi edilmesi ve hafife alınmaması gereken
bir hastalık olduğunu sözlerine ekledi.