Depremi 6 saat öncesinden bileceğiz
Abone olJaponya'da binlerce can alan korkutucu depremin ardından gözler şimdi de Türkiye'de beklenen depremde. İşte astsubayın bu konudaki müthiş buluşu...
Türk Patent Enstitüsü (TPE), emekli hava füze ve radar
astsubayı Veysi Kurt'un ''Cankurtaran'' adını verdiği en az 6 saat
öncesinden deprem bildirim sistemine ilişkin cihaza incelemeli
patent verdi.
Veysi Kurt'un başvurusunu kabul ederek ''6
saat önceden deprem bildirim sistemi''ne ilişkin buluşa paten veren
TPE'nin kayıtlarında buluşun özeti şöyle yer aldı:
''Depremin 3 alternans tahlili ile çıkan belirtisi, buluş konusu
sistemin kurulu olduğu mekandan 200 kilometrelik alan içinde ise
buluş konusu sistem, depremin büyüklüğünü, yerini ve zamanını kesin
olarak belirtir. Eğer depremin çıkan belirtisi 200 kilometrelik
alan dışında ve azami kuş bakışı 800 kilometrelik mesafe içinde ise
depremin büyüklüğü ve zamanı kesin olarak belirtilmekle beraber
yeri (alanı) mesafe olarak belirtilir. Mesafe bildirimi ise 360
derece geçerlidir''
Konuya ilişkin AA muhabirinin görüştüğü Veysi Kurt, elektrik ve
elektronik uzmanı olduğunu, 17 Ağustos 1999 depreminden önce ölçüm
cihazlarında elektriksel anormallikler meydana geldiğini
belirterek, depremin ardından bu anormalliklerin birden
kaybolduğunu anlattı.
Bunun üzerine düşünmeye başladığını belirten Kurt, kendi üretimi
olan özel aparatlarla gece ve gündüz olmak üzere her hava koşulunda
ölçümler yaptığını, Bakırköy'deki dükkanına kurduğu cihazdan çıkan
verileri kaydettiğini, bunu yetersiz bulduğundan cihazı bilgisayar
ve kamera sistemiyle takip ederek cihazdan çıkan belirtileri ve
bulguları kaydetmeye başladığını anlattı.
Cihazdan elde ettiği verilerle en az 6 saat sonra olan depremleri
mukayese ettiğini, önce çıkan belirtileri anlamaya çalıştığını,
deprem sinyallerinin 3 alternastan oluşuğunu fark ettiğini belirten
Kurt, zamanla bunları doğru şekilde tahlil etmeyi öğrendiğini ve
depremin oluş esasını kavradığını kaydetti.
Bir süre sonra depremleri en az 6 saat en fazla 120 saat öncesinden
tespit etmeye başladığını en başta bunları ailesiyle bile
paylaşmadığını ifade eden Kurt, cihazın verileriyle depremlerin
yerlerini ve büyüklüklerini önceden kesin olarak tespit ettiğine
inandığında buluşunun kullanılabilmesi için ilgili yerlerle
irtibata geçtiğini anlattı.
İlk olarak 2005 yılında dönemin Boğaziçi Üniversitesi Kandilli
Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Gülay Barbarosoğlu
ve İstanbul Vali Yardımcısı Adem Karahasanoğlu'na Hakkari'deki
depremi bildirdiğini, bunun üzerine Karahasanoğlu tarafından davet
edildiğini belirten Kurt, kendisine buluşuna patent almasının
tavsiye edildiğini söyledi.
Daha sonra avukatı Alibey Keskin vasıtayla patent almak için 2007
yılından itibaren çalışmaya başladıklarını ve geçen Aralık ayında
Türk Patent Enstitüsü tarafından patent verildiğini belirten Kurt,
her geçen gün cihazıyla yaptığı çalışmalardan yeni bir şeyler
öğrendiğini, yakın zamanda depremin derinliğini de hesaplamaya
başladığını anlattı.
Çalışmalarını bazı bilim adamlarıyla paylaştığını ve olumlu
tepkiler aldığını belirten Kurt, bu aşamadan sonra artık devletin
bu cihaza sahip çıkması gerektiğini söyledi.
Kurt, ''Bakın ben bir vatandaş olarak, insan olarak 10 yıldır çoluk
çocuğumun rızkından kesip sıkıntılara, gecemi gündüzümü verdim. Bu
cihazı bu seviyeye getirdim, patentini de aldım. Uluslararası
müracatım da kabul edildi. Bu cihazdan Türkiye'de 4 tane olsa,
Türkiye genelindeki depremlerin tümünü net bir şekilde en az 6 saat
önceden haber verebilirim'' diye konuştu.
AVUSTURYA PATENT OFİSİNDEN RAPOR ALINDI
Patentle
ilgili konuları takip eden Veysi Kurt'un avukatı Alibey Keskin de
Kurt ile 2006 yılında tanıştığını, bir süre sistemi takip ettiğini,
tahminlerin tutup tutmadığını izlediğini anlattı.
Patent almak için ilk yaptıkları başvurunun şekli eksikliklerden
geri döndüğünü, bunu tamamladıktan sonra yaptıkları başvurunun da
Aralık 2010'da sonuçlandığını belirten Keskin, şunları söyledi:
''İncelemeli patent almak istedik. Patent konusunda en üst seviye
oluyor. Devlet 20 yıl boyunca koruma altına alıyor. Aynı zamanda
incelemeli patent o sistemin işlediğini ve belirtilen özellikleri
taşıdığını da teminat altına alıyor. İnceleme Avusturya'da yapıldı.
Türkiye'de bu sahada uzman kişi bulunamadığı için Avusturya Patent
Ofisi'ne gönderdik. İnceleme ve araştırma raporları Avusturya
Patent Ofisi'nden olumlu şekilde verildi. Ondan sonra Türk Patent
Enstitüsü de bize patent verdi. Şu anda cihaza ilişkin rüçhan hakkı
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne aittir. Avusturya'ya önceden deprem
bildirim sistemiyle ilgili daha önce 4-5 başvuru yapılmış fakat
Avusturya Patent Ofisi onlara olumlu cevap vermemiş, mantıki
bulunmadığı ve gerçekliği kanıtlanamadığı için. Yani gerçekliği
kanıtlanan tek bir sistem var, o da bizim sistem.''
Bu sisteme devletin sahip çıkması, üniversitede bir bölüm kurulması
ve bu sahada bilim adamı, teknik elamanlar veya mühendisler
yetiştirilmesi gerektiğini dile getiren Keskin, ''Sadece dünyada
değil dünyanın hiçbir yerinde depremden insanlar ölmesin. Japonya
bir teknoloji deviydi, yüksek şiddetli bir depremde onlarda zarar
gördü. Demek ki ne yapmak lazım, önceden o bölgeden insanların
tahliye edilmesi lazım. Maddi kaybı önleyemezsiniz ama önemli olan
insan kaybı olmasın'' dedi.