Depreme karşı halk konut modeli
Abone olBakan Bayraktar, Meclis'ten geçen Afet Dönüşüm Yasası kapsamında izlenecek stratejiyi açıkladı...
Başbakan Erdoğan'ın 'İktidarı kaybetmek pahasına bunu
yapacağız' diyerek tanımladığı 'Afet Dönüşüm Yasası' Meclis'ten
geçti.
İzlenecek stratejiyi Çevre ve Şehircilik Bakanı
Bayraktar : İlk etapta hedefte 6 milyon konut var. Önce ev sahibine
'Sen yık' denecek. Yıkmazsa da kaçış yok. Devlet düzenleyici
olacak, fiyatlar aşağıya çekilecek. Yani tam da halk ekmek
modelinde olduğu gibi...
İşte Küçükkaya'nın yazısı;
TBMM Genel Kurulu'nda önceki gece, hepimizin geleceğini yakından
ilgilendiren tarihi bir kanun kabul edildi. Herkes, Türkiye Kupası
finaline kilitlenmişti, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktar ilerleyen saatlerde adeta devrim niteliğindeki
düzenlemelere yol açacak kanunla ilgili tebrikleri kabul ediyordu.
Başta İstanbul olmak üzere depreme hazırlığın en önemli ayağı olan
çürük binaların yıkılması, çarpık kentleşmenin önlenmesi ve konut
stokunun yenilenmesi için en önemli yasal dayanak
hazırlanmıştı.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, Van depreminden sonra 'Ne pahasına
olursa olsun, iktidarımıza bile mal olsa bunu yapacağız' diyerek
tanımladığı kentsel dönüşüm için düğmeye basılıyordu.
İLK ETAPTA 6 MİLYON KONUT
Bakan Bayraktar'ı aradım ve 'Bundan sonra neler olacak, nasıl bir
yol haritası izleyeceksiniz?' diye sordum.Telefonda bir saat,
kentsel dönüşüm planlamasını konuştuk. İlkeleri ortaya koydu,
sistemin ana hatlarını ve sonuçlarını anlattı.'Milli bir politika'
izlenecek. Şehirler yeniden yapılandırılacak. Öncelik İstanbul ve
İzmir'de... İlk etapta hedefte 6 milyon konut var. Önce ev sahibine
'Sen yık' denecek. Yıkmazsa da kaçış yok. Devlet düzenleyici
olacak, fiyatlar aşağıya çekilecek. Yani tam da halk ekmek
modelinde olduğu gibi...Telefonu kapattığımızda saatler gece
yarısına varmıştı. İşte birinci yetkili ağızdan 6 milyon konutla
ilgili yapılacaklar...
- İşe nereden başlayacaksınız?
İstanbul ve İzmir'den. Kaybedecek hiç vaktimiz yok. İki büyük
ilimiz, deprem riski altında. İstanbul malum. İzmir bizim için çok
önemli. Hem deprem riski büyük, hem de konut stoku berbat. Oradan
yola çıkarak, Sakarya, Bolu, Kütahya, Simav, Bursa, Van'a kadar
gideceğiz. Belediye ayrımı, parti ayrımı yapmayacağız. Hangi
belediye (hazırız) derse hemen işe koyulacağız.
DEPREMDEN ÖNCE BİZ YIKALIM
- Nasıl bir model uygulanacak?
Hemen binaların ve şehirlerin röntgeni çekiliyor. Skalamız 6.5
büyüklüğünde bir deprem. Buna dayanamayacak binalar yıkılacak. Önce
vatandaşa (bu bina sakat) diyeceğiz ve kendisinin yıkmasını
isteyeceğiz. Her türlü desteği vermeye hazırız. Vatandaş kendisi
dönüştürebilir. Belli bir süre tanıyacağız.
- Vatandaş kendisi yıkmazsa...
O zaman biz devreye gireceğiz. Üçte iki istiyorsa ve üçte bir
kalıyorsa bunu yapacağız. Burada da üçte iki, kalan biri satın
alabilir. Yoksa biz satın alabiliriz. Farklı modellemeler olacak.
Kredi verilebilir, hasılat paylaşımlı, kat karşılığı vs. gibi
sistemlerle finansmanı devlet sağlayacak.
- Gerekli kaynak hazır mı?
Bugünden yarına bitecek bir proje değil. İlk etapta 2B'den gelecek
5 milyar TL, eski hesapla 5 katrilyon lira kullanacağız. Bu, can
suyu. Sonra sistem kendisini döndürmeye başlayacak. Tıpkı TOKİ
modeli gibi olacak... Binalar dönüşürken kira yardımı da dahil her
türlü kolaylığı sağlayacağız. Vatandaş odaklı ve eksenli bir proje
yürüteceğiz.
- Amacınız nedir? Hangi zamanlamayla bu hedefe
ulaşacaksınız?
Can ve mal güvenliğini sağlamak. Bir deprem olursa ülke çok zarar
görür. Deprem yıkmadan biz yıkalım. Deprem vurduğunda binalar boş
olsun ya da yenilenmiş olsun.
PARTİ AYRIMI YAPILMAYACAK
- Binaların kalitesiyle ilgili endişeler
var...
Olmasın. Çevre dostu, yeşil binalar, akıllı binalar yapacağız.
Enerji tasarrufunu bütün projelerde öncelikle ele alacağız. Bunu
önemsiyoruz.
- 'Parti ayrımı olmaz' dediniz, CHP'li belediyelere de
öncelik tanıyacak mısınız gerçekten?
Asla olmayacak. Hangi belediye hazırlığını yaparsa ve 'Gelin' derse
koşacağız. İzmir'de bunu göreceksiniz. İstanbul'da CHP'li ilçe
belediyelerinde de...
YETKİ VALİLERDE OLACAK
- İstanbul'un özel durumu var...
Evet öyle. Ekonominin can damarı. Ve deprem gelecek. Kaçınılmaz.
Yarın da olabilir, 20 yıl sonra da. Zaman kaybedemeyiz. Can kaybını
telafi edemeyiz. Ülke ekonomisi de yüzde 5, yüzde 10 arasında
küçülür. Göze alamayız. İstanbul'u yıkacağız. Yıkıp yeniden
yapacağız. Acilen başlıyoruz.
- Zor bir iş... Başarabilecek misiniz?
Milli bir anlayışla hareket edeceğiz. Başaracağız. Brezilya ve
Meksika bunu yapamadı, biz yapacağız. TOKİ'de başardık. Dua aldık.
Burada da dua alacağız.
- Zaman planlamasını nasıl yaptınız?
Önce iki yıllık bir planlama... Sonra 5, 10 ve 20 yıllık dörtlü bir
takvim işleyecek.
- Kaç konut söz konusu?
Türkiye'de toplam 20 milyon konut stoku var. Bunun 5 milyonu son 9
yılda yapıldı. Onlar sağlam. Altı milyona yakın konut riskli.
Çoğunluğunu gene özel sektör yapacak.
- Devlet konut yapacak mı?
Özel sektörün uygulamalarına, paralel biz düzenleyici gibi
davranacağız. Fiyatları aşağıya çekmek üzere hareket edeceğiz. Halk
ekmek modeli gibi. Düşük maliyetle, düşük fiyata ama kaliteli
olacak. Tıpkı TOKİ'de olduğu gibi.
- Binaları yıkarken zorluk çıkacaktır...
Yasal dayanağımız sağlam. Vatandaş için bunu göze alıyoruz. Bu kez
yetkiyi valiliklere verdik. Bu, önemli. Yıkımda belediyeler yetkili
olunca zorluk çıkıyor. Hem siyasi bakabiliyorlar hem de
polis-jandarma valiye bağlı olunca daha etkili olacak.
- Bu projeye istihdam artırıcı yatırım gözüyle de
bakıyorsunuz...
Evet öyle ama onunla sınırlı değil. Ekonomiyi canlandıracak. İnşaat
sektörü lokomotif. On yıl boyunca ekonomik canlılık yaratacak. Bu
arada şehirleri de yapılandırmış olacağız.
Bakanın açıklamaları böyle. Kanunla ilgili kimi endişeler de
mevcut, eleştiriler de... Sektörden bu yönde bazı dilekler de var.
Bu hassas konuya yarından itibaren devam edeceğiz.
'Oy verirmiş vermezmiş dinlemeyeceğiz'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 27 Ekim 2011 tarihinde,
Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Van
depremine atıfta bulunmuş, yaşanan büyük acılara ve çürük yapılara
dikkat çekmişti. Erdoğan, şu ifadeleri kullanmıştı: Kaçak yapı ve
gecekondulara ilişkin yetkiyi tamamen Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı'na vereceğiz. Bu tür binalarını yıkmayanlara sormadan
kamulaştırmayı yapıp biz yıkacağız.
Bedeli ne olursa olsun. Oy verirmiş vermezmiş, biz bunu
dinlemeyeceğiz.Bu tabloları defaatle yaşamaktansa iktidarı
kaybetmek çok daha hayırlıdır.