Deprem yağmasının parolası
Abone ol17 Ağustos depreminde film senaryolarına taş çıkartan talana imza atan askerlerin soygunu konuşuluyor. Askerlerin mahkemedeki ifadeleri de hayli enteresan..
17 Ağustos 1999 depreminde enkazlardan toplanan paraları yıllar
sonra gömdükleri yerden çıkaran 5 kişi hakkındaki dava Kuzey Deniz
Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde sürüyor. Mahkemede ifade
veren sanıklar, parayı bulmadan önce "bölüşme" konusunda yaptıkları
pazarlıkları anlattı. Yarbay Mümin Şen de gömüyü çıkarmaya
gittiğinde içkili olduğunu söyledi. Tarkan Okçu isimli er 17
Ağustos 1999 depreminde enkazdan topladığı paraları, Yalova Hava
Meydan Komutanlığı’nın bahçesine gömdü. Terhis olduğu için Askeri
bölgeye giremeyen Tarkan Okçu, arkadaşlarıyla anlaştı. 4 yıl sonra
kendilerine yardımcı olan Yarbay Mümin Şen, parayı çıkararak, el
koydu. Talanı yapanlar Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri
Mahkemesi’nde yargılanıyor. PARAYI PAYLAŞAMADILAR Kuzey Deniz Saha
Komutanlığı’nda süren mahkemede ifade veren Astsubay Mehmet Ali
Çakmak ifadesinde talanın olduğu gün yaptıklarını anlattı. Çakmak,
Osman Özdemir’le birlikte Yalova’ya gittiklerini anlattı. Burada
birliğin karşısındaki benzin istasyonunun teras katında bulunan
lokantada yemek yediklerini anlatan Çakmak, bu sırada Mümin Şen’in
de yanlarına geldiğini söyledi. Şen, olanları şöyle anlattı: MÜMİN
ŞEN YARISINI İSTEDİ "Mümin Şen Yarbay geldi. Bize espri yaparak ne
kadar iyi bir yerde oturduğumuzu, birliği çok iyi gördüğümüzü
söyledi. Bir ara Recep Dok Binbaşı terasın öbür ucuna doğru
yürüdüğü sırada Mümin Şen, bize söz konusu parayı nasıl
bölüşeceğimizi sordu. Biz de bu işi resmi yoldan halledeceğimizi,
bir bölüşme olmayacağını söylemeye çalıştıysak da tekrar sordu.
Osman Özdemir, 4 kişi kendilerinin olduğunu, bir de bunu
kendilerine söyleyen kişi olmak üzere 5’e bölünmesi gerektiğini
söyledi. Mümin Yarbay durumu nizamiyedeki astsubaya çıtlattığını,
bu işi halledeceklerini söyleyerek, söz konusu paranın yarısını biz
alalım, yarısını siz alın diye bize teklifte bulundu. Biz 5’e
bölünmesini söyledik." Daha sonra Osman Özdemir’in yanında
getirdiği kazma kürek gibi eşyaları Mümin Şen’in arabasına
koyduğunu anlatan Çakmak, daha sonra Şen ile Ozman Özdemir’in
askeriyeye gittiğini kaydetti. Çakmak, hep beraber bir kere daha
gömünün olduğu yere gittiklerini, daha sonra ise Osman Özdemir ve
Mümin Şen’in kendilerine parayı bulamadıklarını söylediklerini
belirtti. PAROLA: "HAYIRLI İŞ" Binbaşı Recep Dok da ifadesinde
yaşananlardan hicap duyduğunu söyledi. Daha önceden tanıştığı ve
yakın dostu olduğu Mehmet Ali Çakmak Astsubayın bir gün kendisini
aradığını söyleyen Dok, olayları şöyle anlattı: "Mehmet Ali Çakmak,
Hava Meydan Komutanlığı’nda hayırlı bir işleri olduğunu, bu işi
halletmek üzere Yalova’ya gittiklerini ve Yarbay Mümin Şen ile
kendilerini tanıştırmamı istedi. Ben de kendisini sevdiğim için
ricasını kıramadım. Askeri hattan Mümin Şen Yarbay’a ulaştım.
Mehmet Ali Çakmak’ın ve bir arkadaşının hayırlı bir iş nedeniyle
kendileriyle tanışmak istediklerini, resmi yoldan sorunlarını
çözmek istediklerini söyledim. Aradan 15 gün kadar geçtikten sonra
Mümin Şen beni arayarak, ’gelmiyormusunuz, ne zaman geliyorsunuz’
diye sordu. Biz de hafta sonu Mehmet Ali Çakmak ve onun arkadaşı
Osman Özdemir ile birlikte Yalova’ya gittik. Birliğin nizamiyesinde
yemekte Mümin Şen ile buluştuk. Birbirlerine karşılıklı
telefonlarını ve kartlarını verdiler. Mümin Yarbay ’ben sizi
ararım’ dedi. Ekim ayı ortalarında beni yeniden arayarak ’ne zaman
geliyorsunuz’ diye sordu. Bunu Mehmet Ali Çakmak’a ilettim. Bunun
üzerine yeniden Yalova’ya gittik."