Deprem riskinin yüksek olduğu iller

Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki Ergezen, deprem riski altındaki Adıyaman, Kahramanmaraş, Elazığ, Denizli ve Malatya'nın kırsal kesimlerindeki konutların incelendiğini açıkladı. Ergezen, "Olası depremlerin bu illerdeki konutlar üzerindeki etkisi konusunda senaryo çalışmaları yapılmakta olup, ödenek temin edilmesi durumunda konutların yenilenmesi çalışmalarına başlanacaktır" dedi. Daha önce, "Kırsal kesimde bir ilimizde 5.9-6.3 büyüklüğündeki depremde binaların yüzde 72'si yıkılabilir. Panik olur diye ili açıklayamam" diyen Bakan Ergezen, CHP Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in konuyla ilgili verdiği soru önergesini cevaplandırdı. Bakan Ergezen, Türkiye'nin büyük bir bölümünün birinci deprem kuşağında yer aldığını hatırlatarak, bu nedenle yurdun değişik bölgelerinde olası bir deprem afetine karşı acil önlem alınması gereken yerlerde Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından mevcut yapıların tipi ve yapım tarzlarının tayini için çalışmalara başlanıldığını kaydetti. Ergezen, bu çalışmayla seçilen bölgelerin kırsal yerleşim birimlerinde mevcut yapıların yapı türleri ve karakteristik özelliklerinin tespit edildiğini, afet önlemlerinde değerlendirilmek üzere bilgisayar ortamında arşivlendiğini ifade etti. Çalışma kapsamında Adıyaman, Kahramanmaraş, Elazığ, Denizli ve Malatya illerinin kırsal kesimlerinde yer alan bin 883'ü köy ve 863'ü mezra olmak üzere toplam 2 bin 746 yerleşim yerinde 177 bin 404 adet yapının incelendiğini açıklayan Bakan Ergezen, bu yapıların genellikle yöresel malzemelerle yapıldığını bildirdi. Olası depremlerin bu konutlar üzerindeki etkisi konusunda senaryo çalışmaları yapıldığını dile getiren Ergezen, ödenek temin edilmesi durumunda konutların yenilenmesi çalışmalarına başlanacağını vurguladı. Herhangi bir deprem afetinin tarihinin günümüz teknolojisi ile belirleyebilecek bir sistemin daha geliştirilmediğini belirten Ergezen, "Çalışma yapılan kırsal alandaki binaların büyük çoğunluğu yaşam standartlarının çok altındadır. Bu nedenle İmar Kanunlarına kesinlikle uyulması ve mühendislik hizmeti görmemiş bina yaptırılmaması hususunda daha etkin çalışmalar yapılmaktadır. Ayrıca olası depremlere karşı Türkiye genelinde belirli bölgelerde konteynır stok alanları oluşturulmuştur. Sö konusu çalışma gözlemsel olarak yapılmış olup herhangi bir alet kullanılmadan ve dayanım deneyi yapılmadan gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle bir deprem senaryosu kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir" ifadesini kullandı.