'Deprem olacak' diye uykusuz kalanları bekleyen daha ciddi felaketler
Abone olDeprem olacak endişesiyle uykusuz kalanları daha ciddi felaket ve travmalar beklediğini vurgulayan Trakya Üniversite Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, uyku bozukluğunun hafife alınmaması gerektiğini belirterek, deprem korkusunun bazı hastalıkları tetiklediğini söyledi.
Merkez üssü Kahramanmaraş olan depremler, ülke genelinde büyük
üzüntü ve korkuya neden oldu. Deprem gibi büyük bir felaketi
yaşayan ve oradan sağ kalıp çıkabilmiş bireylerde değişik
sebeplerle uyku sorunlarının ortaya çıkabileceğini söyleyen Tıp
Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk,
bu durumun uzun sürmesi halinde mutlaka uzmandan destek alınması
gerektiğinin altını çizdi.
Derin üzüntüye yol açan depremler sonrası travma ve stres
bozukluğu gibi çeşitli hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Deprem gibi
doğal afetler toplumda ortak bir korku, kişilerde ise farklı izler
ve kaygı durumlarına sebep olabilir.
Tekrar yatıp uyuma halinde depreme yakalanırsam korkusu ile uykuya
dalma ya da uykuyu sürdürme güçlükleri ortaya çıkabileceğini
söyleyen Prof. Dr. Öztürk, dikkatli olunması ve bu durumun hafife
alınmaması gerektiğine vurgu yaptı.
Depresif duygu durumun belirtisi olarak ya da travma sonrası
stres bozukluğu ile birlikte uykusuzluk gözlenebileceğini belirten
Prof. Dr. Öztürk, deprem yaşayanlar ve depremde kayıpları olan
bireylerde yalnızlık hissi, kendi değerini sorgulama ve depresyon
ya da intihar düşünceleri olabileceğinden dolayı uyku sorunlarını
ciddiye alarak dikkatli olmak gerektiğini ifade etti.
Uyku sorunları çeken bireylerin bir uzamana danışarak sebebini
anlaması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Öztürk, uykusuzluk sorununun
bireyin hem sonraki yaşamında sağlıklı olma durumunu da
etkileyeceğine değindi.
"Her 5 depremzededen birinde travma sonrası stres bozukluğu ortaya çıkıyor"
Uyku sorununun altta yatan bir depresyonun ya da stres sonrası bozukluğun nedeni olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Öztürk, "Literatürdeki çalışmalara baktığımız zaman ilginç rakamlar var. 2000'li yıllarda, Çin'in Schun eyaletinde yaşanan 8 şiddetindeki depremde yapılan çalışmada depremzedeleri 10 yıl süreyle takip ediyorlar ve 10 yıl sonra (İnsomnia) ya da uykusuzluk yakınmasının yüzde 20'lerde olduğu gösteriliyor. Yine Japonya'da Kumamoto depremi sonrasında depremden 5 sene sonra uykusuzluk yakınmalarının yüzde 35'lerde olduğu gösteriyor. Bu çok büyük bir rakam. Yani neredeyse her 5 depremzededen birinde travma sonrası stres bozukluğu ortaya çıkıyor" şeklinde açıklamada bulundu.
"Üzerine düşülmezse bu sorun yıllarca sürebilir"
Uyku şikayetlerinin sadece deprem sonrasındaki erken dönemde,
aylar içerisinde değil eğer üzerinde durulmazsa yıllarca sürebilen
kronik bozukluk haline gelebileceğinin altını çizen Prof. Dr.
Öztürk, bu nedenle bir psikiyatri veya bir uyku uzmanıyla görüşerek
altta yatan sebebin ortaya çıkarılması ve girişimin de ona göre
yapılması gerektiğine dikkat çekti.