Deprem nedir neden oluşur? Depremden korunma yolları
Abone olTürkiye genelinde hissedilen 6,5 büyüklüğünde deprem büyük korkuya neden oldu peki deprem nedir deprem nasıl oluşur? Depremden korunma yolları nelerdir? Deprem nedir kısaca?
Türkiye genelinde hissedilen 6,5
büyüklüğünde deprem büyük korkuya neden oldu peki deprem nedir
deprem nasıl oluşur?
Depremden korunma yolları nelerdir? Deprem
nedir kısaca? Deprem nedir vikipedi? Deprem nasıl oluşur? Deprem
nedir nasıl oluşur? Deprem nedir korunma yolları? Deprem kuşakları
nedir? Deprem nedir ve yeryüzünde daha çok nerelerde meydana
gelir?
Dünyanın oluşumundan beri, sismik yönden aktif bulunan bölgelerde
depremlerin ardışıklı olarak oluştuğu ve sonucundan da milyonlarca
insanın ve barınakların yok olduğu bilinmektedir.
Bilindiği gibi yurdumuz dünyanın en etkin deprem kuşaklarından birinin üzerinde bulunmaktadır. Geçmişte yurdumuzda birçok yıkıcı depremler olduğu gibi, gelecekte de sık sık oluşacak depremlerle büyük can ve mal kaybına uğrayacağımız bir gerçektir.
DEPREM NEDİR NASIL OLUŞUR? - DEPREM BÖLGELERİ
Deprem Bölgeleri Haritası'na göre, yurdumuzun %92'sinin deprem bölgeleri içerisinde olduğu, nüfusumuzun %95'inin deprem tehlikesi altında yaşadığı ve ayrıca büyük sanayi merkezlerinin %98'i ve barajlarımızın %93'ünün deprem bölgesinde bulunduğu bilinmektedir.
Son 58 yıl içerisinde depremlerden, 58.202 vatandaşımız hayatını
kaybetmiş, 122.096 kişi yaralanmış ve yaklaşık olarak 411.465 bina
yıkılmış veya ağır hasar görmüştür. Sonuç olarak denilebilir ki,
depremlerden her yıl ortalama 1.003 vatandaşımız ölmekte ve 7.094
bina yıkılmaktadır.
DEPREM NEDİR?
Yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzeyini sarsma olayına "DEPREM" denir.
Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır.
Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yeryuvarı içinde ne şekilde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini, kayıtların değerlendirilmesini ve deprem ile ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına "SİSMOLOJİ" denir.
DEPREMİN OLUŞ NEDENLERİ VE TÜRLERİ:
Dünyanın iç yapısı konusunda, jeolojik ve jeofizik çalışmalar sonucu elde edilen verilerin desteklediği bir yeryüzü modeli bulunmaktadır. Bu modele göre, yerkürenin dış kısmında yaklaşık 70-100 km.kalınlığında oluşmuş bir taşküre (Litosfer) vardır. Kıtalar ve okyanuslar bu taşkürede yer alır.Litosfer ile çekirdek arasında kalan ve kalınlığı 2.900 km olan kuşağa Manto adı verilir. Manto'nun altındaki çekirdegin Nikel-Demir karışımından oluştuğu kabul edilmektedir.Yerin, yüzeyden derine gidildikçe ısının arttığı bilinmektedir. Enine deprem dalgalarının yerin çekirdeğinde yayılamadığı olgusundan giderek çekirdeğin sıvı bir ortam olması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Manto genelde katı olmakla beraber yüzeyden derine inildikçe içinde yerel sıvı ortamları bulundurmaktadır.
Taşküre'nin altında Astenosfer denilen yumuşak Üst Manto bulunmaktadır.Burada oluşan kuvvetler, özellikle konveksiyon akımları nedeni ile, taş kabuk parçalanmakta ve birçok "Levha"lara bölünmektedir. Üst Manto'da oluşan konveksiyon akımları, radyoaktivite nedeni ile oluşan yüksek ısıya bağlanmaktadır. Konveksiyon akımları yukarılara yükseldikçe taşyuvarda gerilmelere ve daha sonra da zayıf zonların kırılmasıyla levhaların oluşmasına neden olmaktadır. Halen 10 kadar büyük levha ve çok sayıda küçük levhalar vardır. Bu levhalar üzerinde duran kıtalarla birlikte, Astenosfer üzerinde sal gibi yüzmekte olup, birbirlerine göre insanların hissedemeyeceği bir hızla hareket etmektedirler.
Konveksiyon akımlarının yükseldiği yerlerde levhalar birbirlerinden uzaklaşmakta ve buradan çıkan sıcak magmada okyanus ortası sırtlarını oluşturmaktadır. Levhaların birbirlerine değdikleri bölgelerde sürtünmeler ve sıkışmalar olmakta, sürtünen levhalardan biri aşağıya Manto'ya batmakta ve eriyerek yitme zonlarını oluşturmaktadır. Konveksiyon akımlarının neden olduğu bu ardışıklı olay tatkürenin altında devam edip gitmektedir.
İşte yerkabuğunu oluşturan levhaların birbirine sürtündükleri, birbirlerini sıkıştırdıkları, birbirlerinin üstüne çıktıkları ya da altına girdikleri bu levhaların sınırları dünyada depremlerin oldukları yerler olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünyada olan depremlerin hemen büyük çoğunluğu bu levhaların birbirlerini zorladıkları levha sınırlarında dar kuşaklar üzerinde olusmaktadır.
Yukarıda, yerkabuğunu oluşturan "Levha"ların, Astenosferdeki konveksiyon akımları nedeniyle hareket halinde olduklarını ve bu nedenle birbirlerini ittiklerini veya birbirlerinden açıldıklarını ve bu olayların meydana geldiği zonların da deprem bölgelerini oluşturduğunu söylemistik.
Birbirlerini iten ya da diğerinin altına giren iki levha arasında, harekete engel olan bir sürtünme kuvveti vardır. Bir levhanın hareket edebilmesi için bu sürtünme kuvvetinin giderilmesi gerekir.
İtilmekte olan bir levha ile bir diğer levha arasında sürtünme kuvveti aşıldığı zaman bir hareket oluşur. Bu hareket çok kısa bir zaman biriminde gerçekleşir ve şok niteliğindedir. Sonunda çok uzaklara kadar yayılabilen deprem (sarsıntı) dalgaları ortaya çıkar.Bu dalgalar geçtiği ortamları sarsarak ve depremin oluş yönünden uzaklaştıkça enerjisi azalarak yayılır. Bu sırada yeryüzünde, bazen gözle görülebilen, kilometrelerce uzanabilen ve FAY adı verilen arazi kırıkları oluşabilir. Bu kırıklar bazen yeryüzünde gözlenemez, yüzey tabakaları ile gizlenmiş olabilir. Bazen de eski bir depremden oluşmuş ve yerüzüne kadar çıkmış, ancak zamanla örtülmüş bir fay yeniden oynayabilir.
Depremlerinin olusumunun bu sekilde ve "Elastik Geri Sekme Kuramı" adı altında anlatımı 1911 yılında Amerikalı Reid tarafından yapılmıştır ve laboratuvarlarda da denenerek ispatlanmıştır.
Bu kurama göre, herhangibir noktada, zamana bağımlı olarak, yavaş yavaş oluşan birim deformasyon birikiminin elastik olarak depoladığı enerji, kritik bir değere eriştiğinde, fay düzlemi boyunca var olan sürtünme kuvvetini yenerek, fay çizgisinin her iki tarafındaki kayaç bloklarının birbirine göreli hareketlerini oluşturmaktadır. Bu olay ani yer değiştirme hareketidir. Bu ani yer değiştirmeler ise bir noktada biriken birim deformasyon enerjisinin açığa çıkması, boşalması, diğer bir deyişle mekanik enerjiye dönüşmesi ile ve sonuç olarak yer katmanlarının kırılma ve yırtılma hareketi ile olmaktadır.
Aslında kayaların, önceden bir birim yerdeğiştirme birikimine uğramadan kırılmaları olanaksızdır. Bu birim yer değiştirme hareketlerini, hareketsiz görülen yerkabuğunda, üst mantoda oluşan konveksiyon akımları oluşturmakta, kayalar belirli bir deformasyona kadar dayanıklılık gösterebilmekte ve sonrada kırılmaktadır. İşte bu kırılmalar sonucu depremler oluşmaktadır. Bu olaydan sonra da kayalardan uzak zamandan beri birikmiş olan gerilmelerin ve enerjinin bir kısmı ya da tamamı giderilmiş olmaktadır.
Çoğunlukla bu deprem olayı esnasında oluşan faylarda, elastik geri sekmeler (atım), fayın her iki tarafında ve ters yönde oluşmaktadırlar.
FAYLAR genellikle hareket yönlerine göre isimlendirilirler. Daha çok yatay hareket sonucu meydana gelen faylara "Doğrultu Atımlı Fay"denir. Fayın oluşturduğu iki ayrı blokun birbirlerine göreli olarak sağa veya sola hareketlerinden de bahsedilebilinir ki bunlar sağ veya sol yönlü doğrultulu atımlı faya bir örnektir.
Düsey hareketlerle meydana gelen faylara da "Egim Atımlı Fay"denir. Fayların çoğunda hem yatay, hem de düsey hareket bulunabilir.
DEPREM NASIL OLUŞUR? DEPREM TÜRLERİ
Depremler oluş nedenlerine göre degişik türlerde olabilir. Dünyada olan depremlerin büyük bir bölümü yukarıda anlatılan biçimde oluşmakla birlikte az miktarda da olsa baska doğal nedenlerle de olan deprem türleri bulunmaktadır. Yukarıda anlatılan levhaların hareketi sonucu olan depremler genellikle "TEKTONİK" depremler olarak nitelenir ve bu depremler çoğunlukla levhalar sınırlarında olusurlar.Yeryüzünde olan depremlerin %90'ı bu gruba girer. Türkiye'de olan depremler de büyük çoğunlukla tektonik depremlerdir. İkinci tip depremler "VOLKANİK" depremlerdir. Bunlar volkanların püskürmesi sonucu oluşurlar.Yerin derinliklerinde ergimiş maddenin yeryüzüne çıkışı sırasındaki fiziksel ve kimyasal olaylar sonucunda oluşan gazların yapmış oldukları patlamalarla bu tür depremlerin maydana geldiği bilinmektedir. Bunlar da yanardağlarla ilgili olduklarından yereldirler ve önemli zarara neden olmazlar. Japonya ve İtalya'da olusan depremlerin bir kısmı bu gruba girmektedir. Türkiye'de aktif yanardağ olmadığı için bu tip depremler olmamaktadır.
Bir başka tip depremler de "ÇÖKÜNTÜ" depremlerdir. Bunlar yer altındaki boşlukların (mağara), kömür ocaklarında galerilerin, tuz ve jipsli arazilerde erime sonucu oluşan boşlukları tavan blokunun çökmesi ile oluşurlar. Hissedilme alanları yerel olup enerjileri azdır fazla zarar getirmezler. Büyük heyelanlar ve gökten düşen meteorların da küçük sarsıntılara neden olduğu bilinmektedir.
Odağı deniz dibinde olan Derin Deniz Depremlerinden sonra,
denizlerde kıyılara kadar oluşan ve bazen kıyılarda büyük hasarlara
neden olan dalgalar oluşur ki bunlara (Tsunami) denir. Deniz
depremlerinin çok görüldüğü Japonya'da Tsunami'den 1896 yılında
30.000 kisi ölmüstür.
DEPREM NEDİR NEDEN OLUŞUR? - DEPREMDEN
NASIL KORUNURUZ?
Deprem olduğunda herkesin kendini koruması gerekir. Her şeyden önce
deprem anında sakin olmaya çalışın. Kapalı bir alandaysanız
camlardan ve üzerinize düşebilecek, dökülebilecek eşyalardan uzak
bir yere sığının. Dışarıdaysanız binalardan telefon ve elektrik
direklerinden uzak durun. Yoldaysanız, yeraltı geçitlerinden uzak
durun, köprülere yaklaşmayın. Ve en önemlisi; başınızı ve boynunuzu
koruyun. Eğilin, kapanın ve tutunun.
DEPREM ANINDA EĞER
EVDEYSENİZ:
Hemen pencere ve camlardan uzak sağlam bir masa veya mobilyanın
yanına eğilin, kapanın ve tutunun. Özellikle koltuk yanı gibi
sağlam eşyaların yanına eğilin ya da yan yatın, başınızı ve
boynunuzu daha önce gördüğümüz gibi kapanarak koruyun ve tutunun.
Salonda, kitaplık ve kitaplar üzerinize düşebilir. Müzik seti ve
televizyon düşebilir. Uzak durmanız gereken bu gibi eşyaları
önceden sabitleyin. Deprem sırasında yatağınızda uyuyorsanız, hemen
yatağın yanına inin, eğilin, kapanın ve sağlam bir yere tutunun.
Depremden sonra soba, kalorifer, ocak ve televizyon gibi aletleri
kapatın. Kapatamıyorsanız aile büyüklerine hatırlatın.
Eğer deprem anında evdeyseniz
DEPREM ANINDA EĞER
OKULDAYSANIZ:
Hemen sıranızın yanına ya da sıraların arasına eğilin, kapanın ve
tutunun. Başınızı ve boynunuzu ellerinizle ya da yumuşak bulduğunuz
bir şeyle koruyun. Yüzünüzü pencere ve camlardan uzak tutun.
Deprem anında okuldaysanız
DEPREM ANINDA EĞER
KORİDORDAYDANIZ:
Yakınınızda masa ve sıra yoksa, bir duvarın yanına eğilin ve
kapanın.
DEPREM ANINDA EĞER
KÜTÜPHANEDEYSENİZ:
Kitapların üzerinize düşmeyeceği bir yere ve pencerelerden uzak bir
yerde eğilin, kapanın ve tutunun. Okul ve sınıf deprem planınızı
arkadaşlarınız ve öğretmenlerinizle birlikte oluşturun. Bu planı
uygulayarak tartışın. Deprem bittikten sonra ne yapacağınız
konusunda öğretmeninizi dinleyin.
DEPREM ANINDA EĞER AÇIK
HAVADAYSANIZ:
Pencerelerden, binalardan, elektrik tellerinden uzak ve boş bir
noktaya doğru gitmeye çalışın. Eğer gidemiyorsanız, binalardan uzak
bir yerde eğilin, kapanarak başınızı ve boynunuzu koruyun. Çocuk
bahçesinde kaydırak, tahterevalli, salıncak gibi oyun araçlarından
uzaklaşın.
DEPREM ANINDA EĞER
ARABADAYSANIZ:
Şoföre; direk, alt-üst geçit ve köprülerden uzak bir yerde
durmasını söyleyin ve arabayı terketmeyin. Sakin olun, panik
yapmayın. Böyle davranmanız çevrenizdekilerin de sakinleşmesini
sağlayacaktır.
DEPREM ANINDA EĞER TİYATRO YA DA
SİNEMADAYSANIZ:
Sakin olun. Yetkililerin anonslarını bekleyin. Kapılara koşmayın.
Sıraların arasına eğilin, başınızı korumak için kapanın, uygun bir
yer varsa tutunun. Eğer üzerimize düşecek bir şey varsa (tavanda
sallanan avize gibi) başka bir yere geçin.
Eğer deprem anında sinema ya da tiyatrodaysanız
DEPREM ANINDA EĞER MARKET YA DA
ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNDEYSENİZ:
Panik yapmayın. Büyük kolonlardan, raflardan ve dolaplardan uzak
durun. Yangın çıkışlarına, merdivenlere ve yürüyen merdivenlere ve
asansörlere koşmayın. Anonsları dinleyin, mağaza güvenlik
personelinin uyarılarını yerine getirin. Satın aldığınız eşyaları
bırakın. Tezgah yanlarına eğilin, kapanın ve tutunun.
Eğer bir alışveriş merkezindeyseniz