Deprem gerçeği ile karşı karşıyayız
Abone olTürkiye aradan geçen 5 seneye rağmen 17 Ağustos depreminin etkisini üstünden atamadı. Son zamanlarda sık sık yaşanan depremler bu korkuyu daha da arttırdı...
20'nci yüzyılın en büyük depremi Marmara Bölgesi'nde bundan 5
sene önce 17 Ağustos'ta olmuştu. Depremin merkezi Gölcük'tü. Sabaha
karşı saat 03:02'de meydana gelen deprem 45 saniye sürmüştü. 17
Ağustos'taki büyük depremden sonra Türkiye'de ilk 8 ay içinde 3 bin
145 deprem meydana geldi. Bu günde ortalama 14 deprem demektir. Bu
ülke sürekli depremle yaşıyor. Depreme alışmamız gerekiyor. Depremi
önleyemeyiz ancak riski azaltabiliriz. Bunun için önlemler almaya
devam etmeliyiz. Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve
Deprem Araştırma Enstitüsü Rasathane Müdürü Prof. Dr. Gülay
Barbarosoğlu, Gölcük'te, Marmara depreminin 5. yıldönümü
etkinlikleri kapsamında düzenlenen toplantıda, olası depremin,
İstanbul değil, Marmara depremi olduğunu söyledi. İstanbul'un fay
hattı üzerinde olmadığını anımsatan Barbarosoğlu, depremin Kuzey
Anadolu Fayı'nın Marmara uzantısında meydana geleceğini belirtti.
Barbarosoğlu, şunları kaydetti: ''Marmara'da olacak bu deprem
sadece İstanbul'u değil, bütün Marmara bölgesindeki illeri
etkileyecektir. İstanbul depremi demek, başka illerin
etkilenmeyeceği anlamına gelir. Bu da yanlış olur. Kuzey Anadolu
Fayı'nda kırılma Marmara Denizi'ndeki Tekirdağ çukurunda olacak. Bu
kırılmanın 7.2 büyüklüğünde bir deprem meydana getireceğini
düşünüyoruz.'' Barbarosoğlu, Marmara depreminin 5. yıldönümünde
Gölcük'ün toparlandığını ve normal yaşama döndüğünü gördüğünü
belirterek, ''Gölcük deprem sonrası sınavını başarıyla vermiştir.
Artık Gölcük halkının, devletle, yaşamla barışması gerekiyor'' diye
konuştu. Önlem almalıyız Afete Hazırlık Eğitim Derneği Başkanı
Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara da, olası depremlere karşı Türk
toplumunun gerekli önlemi alması gerektiğini söyledi. Önlem
alındığı taktirde can kayıplarının en aza indirgeneceğini ifade
eden Işıkara, yapılacak eğitimlerle insanlara doğru davranış
alışkanlığının kazandırılabileceğini söyledi. Işıkara, şunları
kaydetti: ''Bence eğitim çok önemli. Çarpık yapı sorununu çok kısa
sürede değiştirmek çok güç. Ama eğitimle insanlarımıza deprem
sırasında doğru davranış alışkanlığını kazandırabiliriz. Yapısal
olmayan tehlikeli objeleri de bağlayıp en aza indirirsek,
zannediyorum can kaybını en aza indirebiliriz. Ülkemiz bir deprem
ülkesi. Bu nedenle çok sabırlı olmalıyız. Depremin büyüklüğü ne
olursa olsun, biz önlem alırsak depremi en az zararla atlatırız."
SABAH