Deprem bölgesinin yıkılamayan binaları için 'hızlı karar' süreci
Abone ol6 Şubat felaketinde ağır hasar alan ancak yargılama süreci devam ettiği için yıkılamayan binalar için yeni düzenleme yolda. Konuya ilişkin açıklama yapan TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, yargısal süreçlerin hızlandırılacağını ve bu konuda genel usulden farklı geçici bir usulün uygulanacağını söyledi. Öte yandan Yüksel, "Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilen kararlara itiraz edilemeyecek" dedi.
Kahramanmaraş depremlerinde ağır hasar alan kentler yaralarını
sarmaya çalışıyor. Halen pek çok bölgede enkaz kaldırma çalışmaları
sürerken ağır hasarlı binaların yıkımı da hız kesmeden devam
ediyor. Ancak depremde hasar almış yargılama süreci devam ettiği
için yıkılamayan binaların sorunu hala varlığını koruyor.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde yıkılamayan binalarla ilgili yargısal süreçlerin hızlandırılacağını ve bu konuda genel usulden farklı geçici bir usulün uygulanacağını söyledi.
Yüksel, Meclis'te kabul edilerek yasalaşan "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nde, idari yargılama usulüne ilişkin düzenlemelerle ilgili, açıklamalar yaptı.
Yasada, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerden etkilenen illerde açılan iptal davalarına ilişkin düzenlemenin yer aldığını belirten Yüksel, deprem bölgesinde iptal davaları nedeniyle yıkılamayan ağır hasarlı binaların bulunduğunu ifade etti.
Yargısal süreçlerin devam etmesi nedeniyle yıkılamayan
binaların, bölgedeki vatandaşların can ve mal güvenliğine karşı
tehdit oluşturduğuna işaret eden Yüksel, düzenlemeyle bu binaların
durumlarının hızlıca ele alınmasının ve süratle karar verilmesinin
sağlanacağını dile getirdi.
Kanunla İdari Yargılama Usulü Kanunu'na geçici madde eklendiğini bildiren Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:
Gazi Meclis'imizde kabul edilen kentsel dönüşüme yönelik kanundaki düzenlemeyle depremler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde, hak sahipliğine ilişkin işlemler hariç olmak üzere hasar tespit raporları dikkate alınarak güçlendirme, tahliye ve abonelik iptali gibi işlemler ile yıkım kararlarına karşı idare mahkemelerinde açılan iptal davalarındaki süreçlerin hızlandırılmasına yönelik genel usulden farklı geçici bir usul uygulanacak.
Buna göre de 10 gün içinde ilk inceleme yapılacak ve dava dilekçesi ile ekleri tebliğe çıkarılacak. İdari yargılamada 30 gün olan savunma verme süresi, 15 güne indirilecek. Bu süre bir defaya mahsus olmak üzere en fazla 10 gün uzatılabilecek. Savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş sayılacak. Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilen kararlara itiraz edilemeyecek.
İdarenin savunması alınmadan keşfe gidilemediğini aktaran Yüksel, düzenlemeyle, idarenin savunması beklenmeksizin keşif ve bilirkişi incelemesinin yapılabileceğini anlattı.
Yüksel, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması gereken hallerde, dosyanın tekemmülünden itibaren 15 gün içinde keşif yapılacağını, bilirkişi raporlarının 15 gün içinde mahkemeye teslim edileceğini belirtti.
İdari yargılama usulüne göre ilk derece mahkemelerinde tarafların istemesi halinde duruşma yapılmasının zorunlu olduğunu hatırlatan Yüksel, yeni düzenlemeyle, duruşma yapılmasının, hakimin takdirine bırakıldığını söyledi.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yüksel, şunları kaydetti:
İdare mahkemeleri, delillerin toplanmasından itibaren en geç 15 gün içinde karar verecek. İdare mahkemesinin kararlarına karşı 30 gün içinde istinaf kanun yoluna başvurulabilirken, düzenlemeyle istinafa başvuru süresi 15 güne indirildi. İstinaf kanun yolu incelemesinin en geç 6 ay olan sonuçlandırılması süresi de yine düzenlemeyle 2 aya düşürüldü. Bilirkişi görevlendirilmesi, istinaf yargı çevreleri esas alınmak suretiyle bilirkişilik bölge kurullarınca oluşturulmuş listelerden yapılmaktadır. Kural olarak mahkemeler, içinde bulundukları bölgenin listesinden bilirkişi seçebilmektedir. Düzenlemeyle, genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde depremlerle bağlantılı iş, dava, soruşturma ve kovuşturmalarda liste dışından da bilirkişi görevlendirilmesi yapılabilmesine imkan tanındı ve buradaki sürecin de hızlandırılması sağlandı.