Deprem bölgesi mercek altında
Abone olBingöl'de bölgesinde yapılan incelemede depremin merkez üssünün Bingöl Hano çayırı mevkiinde olabileceği belirtildi.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim
Üyesi Yrd. Doç. Dr. Onur Köse, jeolojik hareketler ve yıkımların,
Bingöl depreminin merkez üssünün Hano Çayırı mevkii olabileceğine
işaret ettiğini söyledi. YYÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nden Prof.
Dr. İlyas Yılmazer ile Yrd. Doç. Dr. Onur Köse başkanlığında 8
kişilik YYÜ teknik ekibi, Bingöl ve çevresinde yaptığı incelemeleri
tamamladı. Yrd. Doç. Dr. Köse, yaptığı açıklamada, ilk çalışma
yerlerinin Çeltiksu Köyü ile Bingöl şehir merkezi civarı olduğunu
ifade ederek, şöyle konuştu: ''Bir kez daha gördük ki depremler
ovalık alanlarda yıkıma ve ölüme yol açmaktadır. Çeltiksu Köyü'nden
sonra yine ova alanı içinde bulunan Kaleönü Mahallesi'nde binaların
yıkıldığını ya da hasara uğradığını tespit ettik. Şehir
merkezindeki Yenimahalle'deki evlerde, diğer kısımlara göre daha
fazla hasar meydana geldiğini gördük. Bingöl'ün merkezine doğu
yönünden giriş kısmından başlamak üzere şehir merkezine doğru
kademeli olarak yıkımlar azalmaktadır.'' DEPREMİN MERKEZ ÜSSÜ İLE
İLGİLİ BULGULAR Bölgede yaptıkları araştırmalarda, depremin merkez
üssünün 1971 yılındaki depremin meydana geldiği Göynük-Karlıova fay
hattından farklı bir fay hattında meydana geldiğini gösteren
bulgulara rastladıklarını anlatan Yrd. Doç. Dr. Köse, şunları
kaydetti: ''Çeltiksu ve Bingöl'ün 30 kilometre kuzeyindeki Sancak
Beldesi'ne bağlı Çimenli (Lek) ve Kurtuluş köyleri ile Hano Çayırı
mevkiinde incelemelerde bulunduk. Söz konusu alanda önemli jeolojik
aktivitelerin meydana geldiğini tespit ettik. Bingöl yerleşim
alanına göre 500-600 metre daha yüksek kodlarda dağlık bir alanda
içova konumunda olan bu yöredeki jeolojik hareketler ve yıkımlar,
depremin merkez üssünün Hano Çayırı mevkisi olabileceğine işaret
etmektedir.'' Özellikle inceleme yapılan bölge ile Bingöl şehir
merkezi arasında kalan yerleşim yerlerinde önemli derecede hasarın
oluşmadığına da dikkati çeken Köse, ''Bunların dışında Çimenli
Köyü'nde 13 ölümle sonuçlanan yıkımların meydan gelmesi, yine Hano
Çayırı'nda sıvılaşma sonucu zemin bozulmaları, çamur akıntılarının
gözlenmesi, 2.5 metreye varan çökelmelerin meydana gelmesi ve 4
metre çapındaki kayaların düşmesi, depremin merkez üssünün Hano
Çayırı olduğunu düşündürmektedir'' diye konuştu. Köse, yöredeki
vatandaşlardan ise Kurtuluş Köyü yakınlarında kaynak sularının
ısındığı yönünde bilgi aldıklarını, bunun da bölgedeki volkanik
hareketlenmeye bağlı olarak gerçekleşebileceğini anlattı. ''BÖLGE
DEPREM RİSKİ ALTINDA'' ''Bölgede önemli deprem risklerinin olduğu
açık bir şekilde ortadadır'' diyen Köse, şu bilgiyi verdi:
''Pülümür Depremi'nde belirttiğimiz gibi Karlıova, Erzincan ve
Malatya arasında kalan Kuzey Anadolu fayı (Yedisu fay hattı), Doğu
Anadolu Fay hattı, Ovacık ve Malatya fayları ile bu blok üzerindeki
hatlar üzerinde önemli depremler meydana gelebilir. 220 yıldan beri
üzerinde çok büyük gerilimlerin biriktiği Yedisu fay hattının
önemli riskler oluşturduğu bilinmelidir. Bingöl ve çevresi önemli
fay hatları ile kuşatılmıştır. Karlıova ve Varto gibi önemli deprem
merkezleri yine Bingöl'e çok yakındır.'' ''OVALAR YERLEŞİME
KAPATILMALI'' Yakın geçmişte yaşandığı gibi depremlerin en büyük
yıkımları ovalarda meydana getirdiğine işaret eden Köse, yıkıcı
depremlerin sıkça yaşandığı ülkemizde ovaların yerleşime
kapatılması, karayollarının ise ovalardan geçirilmemesi gerektiğini
vurguladı. Köse, İnsanların depremin merkez üssü ya da fayların
geçtiği noktaları bilmesinin çok önemli olmadığını, depremin nerede
yıkıcı olacağını ve ölüme yol açacağını bilmesinin daha önemli
olduğunu sözlerine ekledi.