Depolarda bir aylık yağ kaldı! Ekmek ve yağ fiyatları uçacak
Abone olAvrupa'nın 'ekmek sepeti' olarak tanımlanan Ukrayna'ya Rusya işgaliyle buğdayda sıkıntılı günler başladı. Türkiye'de buğday ihtiyacını Rusya ve Ukrayna'dan karşılıyor.
Rusya ve Ukrayna savaşı sebebiyle dünya piyasalarında buğday
fiyatları 14 yılın zirvesine çıktı. Türkiye ise geçen yıl buğday
ithalatının yüzde 90'ını Rusya ve Ukrayna'dan yaptı. Uzmanlar artan
ithalat ve enerji maliyetleri düşünüldüğünde, Türkiye'deki ekmek
gibi unlu mamullerde ve ayçiçek yağı fiyatlarında artış
yaşanacağını öngörüyor.
Dünya tahıl ticaretinde önemli bir yere sahip Ukrayna ve Rusya, dünyadaki toplam buğday ihracatının yüzde 30'unu, arpanın yüzde 31'ini, ayçiçeğin ise yüzde 32'sini karşılıyor.
En son 2008 gıda krizinde dünya buğday fiyatlarının 352 dolar olduğunu söyleyen tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, şu anda buğday fiyatlarının 346,5 dolara yükseldiğini belirtiyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın Ocak ayı verilerine göre 2020-2021 döneminde Türkiye'nin buğday ithalatının yüzde 78'i Rusya'dan yüzde 9'u ise Ukrayna'dan gerçekleşti.
Öte yandan Türkiye'nin arpa ithalatının yüzde 40'ı Rusya'dan;
ayçiçeğinin ise yüzde 56'sı Rusya'dan ve yüzde 12'si Ukrayna'dan
yapılıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Rusya ve
Ukrayna arasındaki savaş sebebiyle, "başta buğday olmak üzere
hububat ve diğer ham maddelerde arz sıkıntısı yaşanmayacağı" ifade
edildi.
Bakanlık açıklamasında, uluslararası hububat ticaretinde diğer
ihracatçı ülkelerden de hububat arzı imkanlarının mevcut olduğu
belirtildi.
Ancak uzmanlara göre buğday ve arpada kendi kendisine yeterliliği
yüzde 82'ye düşen Türkiye'de yurt dışından arzda sıkıntı yaşanmasa
bile, artan ithalat maliyetleri ekmek fiyatlarını doğrudan
etkileyecek.
Türkiye'deki borsalarda buğday fiyatının ton başına 100 lira
arttığını söyleyen tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, "Rusya'dan
buğday alamazsak; Fransa, Romanya veya Amerika'dan alacağız ve
oralardan taşımak çok daha maliyetli olacak" diyor.
Ekmek fiyatlarına etkisi ne olacak?
Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığı ve dünyada artan hububat
fiyatları düşüldüğünde, Rusya ve Ukrayna savaşının Türkiye'deki
gıda ürünlerinin fiyatlarını artıracağı öngörülüyor.
BBC Türkçe'ye konuşan Ekmek Sanayi İşverenler Sendikası Başkanı Çetin Keçeli, Mart ayı içerisinde un ve ekmek fiyatlarında artış yaşanacağını belirtiyor.
Keçeli'ye göre un ve ekmek fiyatlarını artıracak temel etken, artan ithal buğday fiyatlarından ziyade enerji fiyatları olacak:
"Buğdayımız şu anda nispeten yeterli gözüküyor ancak buğdayımız yetse bile, doğalgaz ve buna bağlı olarak artacak elektrik fiyatları sebebiyle ekmek fiyatları otomatikman artacak."
Yıldırım da un sanayicilerinin ve depoların elinde şu anda belirli bir oranda ürün olduğunu ancak yeni ithal edilecek ürünlerin daha pahalıya mal edileceği düşünüldüğünde, önümüzdeki günlerde unlu mamul fiyatlarında artış yaşanacağını değerlendiriyor.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez ise Türkiye'de halihazırda tarımsal girdi maliyetlerinin yüksekliği sebebiyle gıda enflasyonun giderek arttığını ve savaşın bunu daha 'yıkıcı' hale getirdiğini belirtiyor.
Son birkaç günde petrol mazot fiyatlarındaki artışa dikkat çeken
Suiçmez, çiftçinin artan üretim maliyetinin sadece hububat
ürünlerine değil, tüm gıda ürünlerini etkileyeceğini söylüyor.
Diğer yandan doğalgaz ve elektrik fiyatlarındaki artışın gerek
seralardaki üretim maliyetini gerekse sulamada kullanılan
elektriğin maliyetini artıracağını kaydediyor.
Suiçmez, "Ekmek fiyatları mutlaka artacak. Sadece un üstünden değil, doğalgazdaki, işçilikteki, sudaki, mayadaki artış yani dolayısıyla üretim aşamasındaki diğer kalemlerdeki artışın da etkisiyle mutlaka artacak" diyor.
Ekmek fiyatları baskılanacak mı?
TMO geçen yıl Eylül ayından itibaren, ekmek fiyatlarını sabit
tutabilmek için 'Un Regülasyon Çalışması' kapsamında yurt dışından
ithal edilen buğdayı yerli un sanayicisine ve fırınlara uygun
fiyatta satma politikası yürütüyor.
Suiçmez, bu politika sürdükçe yurt dışındaki buğday fiyatları artsa
bile yurt içindeki unlu mamul fiyatlarının bir müddet daha
'baskılanabileceğini' ancak bunun kısa vadeli bir çözüm olacağını
değerlendiriyor:
"TMO ekmek fiyatlarını baskılamak için 4 bin 800'e aldığı fiyatla aldığı ürünü un sanayicisine 2 bin 700 TL'den satmaya devam ediyor."
"TMO un sanayicisine ve fırınlara bu rakamı değiştirmeden
satarsa, ekmek fiyatları bir süre daha artmayabilir. Ama artan yurt
dışı fiyatları karşısında bunu ne kadar sürdürebilir, onu da zaman
gösterecek."
Keçeli ise TMO'nun bu ay un sanayicilere ve fırınlara uygun
tarifeli buğday temin etmediğini söylüyor:
"Şubat ayında fırınlara ve değirmenlere uygun fiyatla buğday
verilmedi. Değirmenciler şu an depolarındaki buğdaydan un yapıp
fırınlara gönderiyor. Eğer ofisten ucuz fiyatlı buğday verilmezse,
ekmek fiyatları artacak."
"İthalat sebebiyle Hazine sürekli zarar
ediyor"
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) 30 Haziran'da başladığı ekmeklik
buğday ithalatında 9'uncu ihaleyi 2 Mart'ta yapacak. TMO, 2 Mart'ta
yapacağı ihale ile 435 bin ton ekmeklik buğday ithal edecek.
BBC Türkçe'ye konuşan Ziraat Mühendisi Faik Toy, geçen yıl
milyonlarca ton buğdayın iki kat fazla fiyatla ithal edildiğini ve
yurt içinde de zararına satıldığını söylüyor:
"İthal edilen ürünleri, hazineye zarar yazılarak içeride yarı
fiyatıyla satılıyordu. Şimdi çok daha yüksek fiyatlarla geleceği
için, Hazine'ye çok daha fazla zarar yazılacak ve bu ülkeye yine
zam olarak yansıyacak."
"Hazine'ye büyük zararlar yazılıyor. Yapmış olduğum hesaplamaya
göre, 1 yılda yapılan ithalatta Hazine'ye yazılan zarar 20 milyar
TL'yi buluyor. Oysa milyonlarca çiftçimize verdiğimiz desteğin
tamamı 22 milyar TL."
"Bizim ithalatta Hazine'ye yazdığımız zararı sadece çiftçimize
versek, ülke çok daha karlı bir duruma gelir. Milyonlarca çiftçiyi
mutlu etmektense, bir elin parmağını geçmeyecek firmalar mutlu
oluyor."
"2 Mart'taki ithalatı da yüksek fiyattan alacağımız ithal buğdayı
da yine içeride zararına satacağız. Yük Hazine'ye binecek, bu da
yine enflasyon olarak karşımıza çıkacak. O an için ekmek fiyatı
artmasa da başka şeylerin fiyatı artacak."
"Ayçiçek yağı fiyatları da artacak"
Türkiye buğday üretiminde tamamen kendine yetebilecek bir ülke
olabilecekken, dışa bağımlılığı sürdürecek politikalar yürütmekle
eleştiriliyor.
Toy, "34 yıl önce 20,5 milyon ton olan buğday üretimimiz halen 20,5
milyon ton. Çünkü çiftçinin zararı düşünülmeden hep yurt dışından
ithalat yolu seçildi" diyor.
Arpa açısından da benzer bir tablonun bulunduğunu söyleyen Toy,
"Toprak Mahsulleri Ofisi, tonu 4 bin 500 liradan 255 bin ton arpa
ithal etti. TMO'nun yerli üretim yapan çiftçiye açıkladığı ton
fiyatı ise 1750 lira" diyor:
"TMO hasat sezonunda çiftçinin ürününe fiyat açıkladığı zaman,
maliyetleri hiç göz önünde bulundurmadan, 1750 TL gibi üretim
maliyetlerinin altında bir fiyat açıkladı."
"Bugün geldiğimiz noktada arpa fiyatları, iç piyasada borsalarda 3
bin 800 TL oldu. TMO ise 4 bin 500 TL'ye, 255 bin ton arpa ithal
etti. İki gündeki dolardaki artış, o arpanın tonun maliyetini 4 bin
750 TL'ye çıkarmış oldu."
"Ciddi bir tehlike bekliyor"
Yıldırım'a göre ise sadece buğday ve arpa değil, ayçiçeği de bu
durumdan çok olumsuz etkilenecek:
"Gıda sektörünün verdiği bilgiye göre, depolarda 1 aylık yağ kalmış durumda. Zaten ithal ayçiçek ham yağ fiyatı 1.400 dolardı, bu şimdi hemen 1.500 doları buldu."
"Ton başına 100 dolar artış çok önemli bir rakam. Bu da içerideki fiyatlara yansıyacak. Depolarda bir aylık yağ kalması da yakın zamanda yansıyacağına işaret ediyor."
Suiçmez de Türkiye'yi ayçiçek yağı konusunda "ciddi bir
tehlikenin" beklediğini söylüyor:
"Kendi kendimize yeterliliğimizin yüzde 70'lerde olduğu ayçiçeğini
de biz Rusya ve Ukrayna'dan alıyoruz. Bu ürünleri ya alamayız ya da
daha yüksek fiyatla başka ülkelerden ya da yine Rusya ve
Ukrayna'dan alabiliriz."