DEP'lilerin yargılanması davası
Abone olKapatılan DEP'in eski milletvekilleri Leyla Zana, Selim Sadak, Orhan Doğan ve Hatip Dicle'nin yeniden yargılanmalarına devam edildi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü
duruşmasına, DEP'lilerden avukatları katıldılar. Duruşmada Orhan
Doğan'ın milletvekili lojmanlarındaki eski komşusu, dönemin SHP
Ankara Milletvekili Salman Kaya'nın eşi Funda Kaya ile avukat Hülya
Sarsam tanık olarak dinlenildi. Doğan'ın bazı örgüt mensuplarını
bilerek evinde barındırdığı ve tedavilerini üstlendiği yönündeki
iddialarla ilgili dinlenen Kaya, milletvekili lojmanlarındayken
Doğan'ın samimi komşusu olduklarını ifade etti. O dönemde Doğan'ın
evine çok gelip giden olduğunu, kalacak yer sıkıntısı çıktığında
bazı kişileri kendilerinin misafir ettiğini anlatan Kaya, bu
kişilerin kimler olduğunu bilmediğini söyledi. Kaya, DEP'lilerin
avukatlarından Yusuf Alataş'ın, Orhan Doğan'ın evine gelip
gidenleri tanıyıp tanımadığı ve kimlik bilgilerini bilip bilmediği
yönündeki sorusuna, ''Orhan Bey'e misafirleri genelde seçim
bölgesinden gelirdi. Eve gelen hangi misafire kimlik sorulur ki?''
diye yanıtladı. Selim Sadak'ın Uludere'nin Şenoba köyünde,
köylülere terör örgütü PKK'ya katılmaları çağrısı yaptığı yönündeki
iddialarla ilgili tanıklığına başvurulan avukat Hülya Sarsam,
boşaltılan köylerle ilgili dava açmak için 1992-1993 yıllarında sık
sık Uludere'ye gittiğini söyledi. Uludere'ye gittiğinde Abdulkadir
Ürper adlı kişinin evinde kaldığını anlatan Sarsam, ''Ürper, bir
gün eşini aradı ve Selim Sadak ile Zübeyir Aydar'ın misafir olarak
geleceğini söyledi. Sadak ve Aybar, sabahleyin Şırnak ya da
Cizre'ye gitmek üzere evden çıktılar, ancak nereye gittiklerini
bilmiyorum'' diye konuştu. Sarsam, Şenoba köyünün Uludere yolu
üzerinde olduğunu ifade ederek, ''Konuşma yapıldığı iddia edilen
kahvehaneyi biliyorum. Karşısında 15-20 metre uzaklıkta askeri
birlik var. O dönemdeki şartlarda söz konusu konuşmanın yapılması
mümkün değildi'' dedi. Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kelkit, Funda
Kaya'nın, sanıklardan Doğan'ın örgüt mensubunu barındırmak gibi
gizlilik gerektiren bir konuda tanıklık yapmasının, hayatın olağan
akışına aykırı olduğunu belirterek, tanıklığının dikkate
alınmamasını istedi. Kelkit, avukat Sarsam'ın anlatımında adı geçen
Abdulkadir Ürper'in terör örgütüyle ilişkisi konusunda soruşturma
yapılıp yapılmadığının da araştırılmasını talep etti. DEP'lilerin
avukatı Alataş, müvekkillerinden Sadak'ın Şenoba köyünde iddia
edildiği şekilde konuşma yapıp yapamayacağının, askeri birlik ile
konuşmanın yapıldığı belirtilen kahvehane arasındaki mesafenin
belirlenmesi açısından keşif yapılmasını talep etti. Cumhuriyet
Savcısı Kelkit de konuşmaya ağırlıklı olarak Babat ailesi
mensuplarının muhatap olduğunu ifade ederek, ailenin reisi Hazım
Babat'ın talimatla ifadesinin alınmasını istedi. Mahkeme heyeti,
yargılamanın yenilenmesinin Yargıtay'ın bozma kararı doğrultusunda
yapılacağı, Alataş ve Kelkit'in taleplerinin davanın esasına etki
etmeyeceği gerekçesiyle reddine karar verdi. Mahkeme heyeti, bant
çözümleri ve Kürtçe çeviri için bilirkişi istenen TRT'nin, kurumda
bilirkişi yapacak nitelikte personel bulunmadığını ve personelin
geçici olarak görevlendirildiğini bildirmesi üzerine, TRT'den
bilirkişi istenmesinden vazgeçti. Heyet, Kürtçe bilen bilirkişi
listesinin RTÜK'ten istenmesine karar verdi ve eksikliklerin
giderilmesi için duruşmayı 3 Şubat 2006 tarihine erteledi. -DAVA
SÜRECİ- Ankara 1 No'lu DGM, 1994 yılında eski milletvekilleri Zana,
Dicle, Sadak ve Doğan'ı, terör örgütü PKK'nın liderlerinden aldığı
emir ve talimatlar doğrultusunda ülke içinde ve dışında yoğun
bölücü faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu'nun
(TCK) ''yasadışı örgüt üyeliği'' fiilini düzenleyen 168 ve 3713
sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun ''ceza artırımını'' öngören 5.
maddesi uyarınca 15'er yıl ağır hapis cezalarına mahkum etti.
DEP'lilerin temyiz başvurusunu inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesi,
kararı onadı. Kapatılan DEP'in eski milletvekilleri, 28 Mart 2003
tarihinde Ankara 1 No'lu DGM'de yeniden yargılanmaya başlandı. DGM,
21 Nisan 2004 tarihinde ilk kararını tasdik etti. DEP'lilerin bu
kararı temyiz etmesi üzerine dosyanın gittiği Yargıtay 9. Ceza
Dairesi, 9 Haziran 2004'te tahliye kararı verdi, yerel mahkemenin
kararını da bozdu. DGM'ler kapatılınca dava, Ankara 11. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde görülmeye başlandı.