DEP davasında gergin anlar
Abone olGergin bir ortamda geçen duruşmada hakim, Zana'nın avukatlarını azarladı. İşte mahkemede yaşananlar..
Kapatılan DEP'in eski milletvekilleri Leyla Zana, Hatip Dicle,
Orhan Doğan ve Selim Sadak'ın yargılandıkları davanın 10.
duruşmasına, öğleden sonra devam edilmek üzere ara verildi. Ankara
1 No'lu DGM'deki duruşmayı, eski DEP milletvekilleri ve avukatları
katıldı. Duruşmayı, 3 AP üyesi, TBMM İnsan Hakları Komisyonu
Başkanı Mehmet Elkatmış, DEP'lilerin yakınları ve bazı
büyükelçiliklerin temsilcileri de izledi. Mahkeme Başkanı Mehmet
Orhan Karadeniz, savunma tanıkları Mehmet Demir ve Abdülvahap
Kandemir ile kamu tanığı İzzettin Ay'ın talimatla alınan
ifadelerini okudu. Başkan Karadeniz, Demir'in ifadesinde, Orhan
Doğan'ın evinde arkadaşlarıyla kaldığını, Doğan'ın evinde örgüt
üyelerini barındırdığına ilişkin bilgisi olmadığını söylediğini
kaydetti. Kandemir'in de terör örgütü PKK ile ilişkisini
gizleyerek, Doğan'ın evinde kaldığını ifade ettiğini bildiren
Başkan Karadeniz, kamu tanığı İzzettin Ay'ın ise Zübeyir Aydar ve
arkadaşlarının, ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile işbirliği
yapılmaması, PKK'ya destek verilmesi'' konusunda konuşma yaptıkları
yönünde beyanda bulunduğunu belirtti. DEP'liler'in avukatı Yusuf
Alataş, İzzettin Ay'ın ifadesinin ''uydurma'' olduğunu, kabul
etmediklerini söyledi. Davanın başından itibaren savcı ile mahkeme
heyetinin ortak hareket ettiği yönünde kendilerinde bir izlenim
oluştuğunu ifade eden Alataş, mahkeme heyetinin önyargılı olduğunun
tutanaklara da yansıdığını kaydetti. Alataş'ın ''mahkemenin
önyargılı'' olduğuna ilişkin sözlerine tepki gösteren Başkan
Karadeniz, ''Mahkeme heyeti, önyargılı ise redd-i hakim talebinde
bulunun. Kanun, bunu düzenlemiş'' dedi. Başkan Karadeniz'in
sözlerine Alataş'ın da ''savunma hakkının kısıtlanmaması'' yönünde
karşılık vermesiyle kısa süreli bir tartışma yaşandı.
Müvekkillerinin hukuki durumları hakkında değerlendirmelerde
bulunurken, statülerinin ''hükümlü'' değil ''tutuklu'' olduğunu
anlatan Alataş, Ceza Muhakemeleri Usulu Kanunu'nda (CMUK) bir
kişinin tutuklanmasını öngören şartların DEP'liler açısından söz
konusu olmadığını savundu. Alataş, müvekkillerinin serbest
bırakılmasını talep etti. Dava süreci özetleyen Avukat Hasip Kaplan
da, ''Müvekkillerimiz cinayet işlemiş olsalardı, 4616 sayılı Şartlı
Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesi Dair Kanun uyarınca
tahliye olmuş olacaklardı. Ancak olayın içinde DGM olunca, siyasi
olunca böyle oluyor'' diye konuştu. Başkan Karadeniz, duruşmaya
öğleden sonra devam edilmek üzere ara verdi.