DEP davası karar aşamasında
Abone olDava avukatı Yusuf Alataş müvekkillerinin siyasi tutumlar nedeniylebugünkü duruşmaya katılmayacağını açıkladı.
Eski DEP milletvekillerinin avukatı Yusuf Alataş, yaptığı
açıklamada, mahkemenin esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları
için kendilerine süre verdiğini hatırlatarak, bugün savunma
yapacaklarını söyledi. Müvekkillerinin, mahkeme heyetinin ve
siyasilerin tutumu dolayısıyla yarınki duruşmaya katılmayacaklarını
ifade eden Alataş, davada bugün karar çıkmasını beklediklerini
kaydetti. Savunma yapacaklarını, ancak bunun mahkeme üzerinde
etkili olacağını düşünmediklerini anlatan Alataş, ''Mahkemenin,
savunma ve delillerle ilgilenmeyeceğini biliyoruz. Ancak biz
görevimizi her koşulda yerine getirmeye çalışıyoruz. Yargılamanın
temyiz, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve kamuoyu aşamaları da
var'' diye konuştu. Mahkemenin kararını çoktan verdiğini, bunun,
cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşünden anlaşıldığını
savunan Alataş, ''Savcı, mütalaasında delillere hiç girmedi,
tartışmadı. Biçim olarak 'sanıklar dinlendi, askeri hakim heyette
yok, savunma hakkı verildi' diyerek eski kararın onaylanmasını
istedi. Mahkemenin de aynı görüşte olduğunudüşünüyoruz. Hukuk
sistemi ve demokrasinin işleyişi açısından davayı çok önemsiyoruz.
Biz, üzerimize düşeni yapacağız, savunma görevimizi eksiksiz yerine
getirmeye çalışacağız'' dedi. DAVA SÜRECİ Kamuoyunda ''2. Uyum
Paketi'' olarak bilinen 4793 Sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun'un Resmi Gazete'de yayımlandığı 4 Şubat 2003
tarihinde eski milletvekilleri avukatları aracılığıyla yeniden
yargılanma isteminde bulunmuş, mahkemede bu talebi kabul etmişti.
Ankara 1 No'lu DGM, kamuoyunda ''DEP Davası'' diye bilinen davada,
kapatılan DEP'in eski Diyarbakır milletvekilleri Dicle ve Zana,
eski Şırnak milletvekilleri Doğan ve Sadak'ı, terör örgütü PKK'nın
liderlerinden aldığı emir ve talimat doğrultusunda ülke içinde ve
dışında yoğun bölücü faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle Türk
Ceza Kanunu'nun (TCK) ''yasadışı örgüt üyeliği'' fiilini düzenleyen
168-2 ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun ''ceza
artırımını'' öngören 5. maddesi uyarınca, 15'er yıl ağır hapis
cezalarına mahkum etmişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, bu kararı
onamıştı. Kapatılan DEP milletvekilleri Zana, Doğan ve Dicle, 4
Mart 1994 tarihinde gözaltına alınmış, 17 Mart 1994 tarihinde
tutuklanarak Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'ne
konulmuşlardı. Sadak ise 1 Temmuz 1994 tarihinde gözaltına alınmış
ve 12 Temmuz 1994'de tutuklanmıştı. Eski DEP milletvekilleri,
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğüyle ilgili 10,
örgütlenme hakkıyla ilgili 11, ayrımcılığın yasaklanmasıyla ilgili
14. ve adil yargılanma hakkıyla ilgili 6. maddesinin ihlal
edildiğini iddiasıyla 1996 yılında Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi'ne (AİHM) başvurmuştu. AİHM, 2001 yılının Temmuz ayında
başvuru sonuçlandırarak, DGM'nin tarafsız ve bağımsız olmadığı
gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinin
ihlal edildiği, diğer maddelerden yapılan şikayetleri incelemeye
gerek görmediğini açıklamıştı. Mahkeme, Türkiye'nin şikayet
başvurusu yapanlara kişi başına 25 bin ABD doları ve mahkeme
masrafı için ise toplam 10 bin ABD doları ödemesine karar vermişti.
4793 sayılı kanun ile Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (CMUK)
''muhakemenin iadesi'' başlıklı 327. maddesine yeni bir bent
eklenerek, ''ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri
Korumaya Dair Sözleşme'nin veya eki protokollerin ihlali suretiyle
verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kesinleşmiş
kararıyla tespit edilmiş olması'' yeniden yargılanmayı gerektiren
durum olarak gösterilmişti.