Denktaş'tan Türkiye'ye uyarı
Abone olKuzey Kıbrıs Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, 'Kıbrıs'tan tek bir Türk askerinin çekilmesinin Türkiye için ne anlama geleceğine dikkati çekti ve şu uyarıyı yaptı.
KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş,
''Kıbrıs'tan bir tek Türk askeri törenle gönderildiği an Türkiye
şunu kabul etmiş olacak: Kıbrıs'taki sorun, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin
Türkiye tarafından işgal sorunudur, askeri bir sorundur'' dedi.
Denktaş, Türkiye Genç İşadamları Derneği'nin bu ay düzenlediği
toplantıya konuk konuşmacı olarak katıldı. Serdar Denktaş, 24 Nisan
referandumuna değindiği konuşmasında, referandumun, ''Kıbrıs'ın iki
sahibi vardır ve Kıbrıs'ın bu iki sahibinin ayrı ayrı ve eşzamanlı
alacağı kararla buradaki gelecek yeşerebilir. Kıbrıslı Türkler ve
Kıbrıslı Rumların tek başına karar verme yetkisi yoktur''un
göstergesi olduğunu söyledi. Kıbrıs Rum tarafının AB'ye üyeliğine
işaret eden Denktaş, şöyle konuştu: ''AB'nin 25 üyeden oluştuğu
söyleniyor. Biz de diyoruz ki hayır, AB 24.5 üyeden oluşuyor, çünkü
son üyenin diğer yarısı içeride değildir. İçeride olmamasının
nedeni, AB'nin uluslararası bir anlaşmayı ihlal ederek, Kıbrıslı
Rumları Kıbrıslı Türklerin itirazına rağmen AB içine almış
olmasıdır.'' Denktaş, AB normlarının uygulanmamasının suçlusu ve
sorumlusunun Kıbrıslı Türkler ya da Türkiye olmadığını ifade
ederek, ''Peki bu ayıp kime aittir? Bunun cevabı tektir. AB'nin
kendisine aittir. Şu anda kucaklarında kendi sınırları içinde diğer
üyelerin dışında tekil durumda duran tek üyeleri vardır. İşgal
altında diye addettiğiniz Kıbrıs Cumhuriyeti... Niye? Çünkü bütün
üyeleri dışında kendi iç sorununu çözmeden üye olabilen tek ülke
Kıbrıs Cumhuriyeti'dir'' şeklinde konuştu. -''EVET OYU 259 MİLYON
EURO İÇİN VERİLMEDİ''- Serdar Denktaş, Direkt Mali Yardım Tüzüğü
ile Direkt Ticaret Tüzüğü'ne de işaret ederek, bu konuda
kendilerine, ''Gelin, Direkt Mali Yardım Tüzüğü'nü kabul edin,
geçirelim. Ticaret Tüzüğü Allah kerim. Şimdi geçmesi mümkün değil.
Bunu sonra düşünürüz'' denildiğini ifade etti. Direkt Mali Yardım
Tüzüğü'nün 259 milyon euro'luk bir yardımı öngördüğünü anımsatan
Denktaş, şöyle devam etti: ''Bizi ziyaret eden Avrupalılar,
'Kıbrıslı Türklere ödülünü vermek zorundayız' diyorlar. Cevabımız
şu: Birincisi, Kıbrıslı Türkler evet oyunu 259 milyon euro için
vermedi. Bunu hakaret olarak kabul ederiz. İkincisi, Kıbrıslı
Türkler evet dedi diye ödüllendirme beklememektedir, hakkı olanı
istemektedir. Eğer AB Komisyonu bu tüzüğü tek başına geçirirse,
bizim yapacağımız bir tek şey vardır: Direkt Mali Yardım Tüzüğü'nü
askıya alarak Direkt Ticaret Tüzüğü geçinceye kadar beklemek.''
Serdar Denktaş, Kıbrıslı Türkler olarak masaya oturmaya hazır
olduklarını, ancak AB'nin de Rum tarafını çözüm bulma konusunda
motive etmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Rum
tarafını motive etmeyen ve hala Rum tarafına ümit veren Avrupa ile
diğer dünya ülkeleri... Neden? Nedeni basit. Son bir aydır
tartışılan konuya bakın: Kıbrıs'tan bir miktar Türk askeri
çekilsin. Avrupa'yı ikna etmek için askerin çekilmesi lazım. Zaten
dünya kadar askeriniz var. 2 bin-2 bin 500 tane asker çekilse ne
olacak, çekilmese ne olacak. Ne olacağını söyleyeyim: Bırakın 2 bin
500'ü, Kıbrıs'tan bir tek Türk askeri törenle gönderildiği an
Türkiye şunu kabul etmiş olacak: Kıbrıs'taki sorun, Kıbrıslı
Türklerle Kıbrıslı Rumlar arasındaki siyasi bir sorun değildir.
Kıbrıs'taki sorun Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Türkiye tarafından işgal
sorunudur, askeri bir sorundur. Bunu gündeme getirmiş olacağız.
Törenle gönderilen bir askerle başlayan süreç, çözüm olmadan önce
son askerin gidişine kadar devam edecek. Bu neyi kaldıracak
ortadan? Şu anda Kıbrıs'ta Rum tarafını çözüme motive edecek son ve
tek unsur ortadan kalkmış olacak. Türk kesimi elinden bunu da
yitirdiği anda artık Kıbrıs'ta çözüm düşünmeyin.'' -''TÜRKLER FKÖ
USULÜ TAŞ VE SOPAYLA MÜCADELE EDER''- Denktaş, askerin çekilmesi
halinde Rum tarafının Kıbrıs'ta teslim olmaları için her türlü
uğraş içine gireceğini kaydederek, ''Rum tarafı eğer zannediyorsa
ki Ada'dan Türkiye'yi dışarıya çıkaracak, Türkiye'nin Ada üstündeki
haklarını ortadan kaldıracak ve günün sonunda kalan bir avuç
Kıbrıslı Türkü teslim olma noktasına gelmesini sağlayabilecek...
Aldanır. Öylesi bir durumda yanımızda hiç kimse kalmasa bile, çok
şükür öyle bir durum ortada yok, o zaman o bir avuç Kıbrıslı Türk,
FKÖ usulü taş ve sopayla mücadele etmeye devam eder'' şeklinde
konuştu. Türkiye ile Rum tarafı arasında oluşabilecek gümrük
birliğine de değinen Denktaş, buna uyum konusuna AB'nin
karışmasının mümkün olmadığını söyledi. Denktaş, ''Niye bu uyumu
sağlamalıyız? Korkumuz şudur: Öyle bir gün yaşamak istemiyoruz ki,
Türk ürünleri Rum tarafında bizim pazarımızdan daha ucuza
satılabilsin. Eğer bu gerçekleşirse, işte o zaman yandık. Çünkü
bizim pazarımız güney pazarına tam anlamıyla bağımlı hale gelmiş
olacak. Ve ekonomik anlamda kaybetmeye başladığımızda Kıbrıs
sorununun gerisi de kaybedilir'' diye konuştu.