Denktaş'tan Türkiye'ye uyarı
Abone olKKTC Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş seçimler konusunda Türkiye'yi uyardı. Denktaş'ın uyarısının bir önemli nedeni var. İşte o nedenin ayırnısı..
KKTC Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş,
''Kıbrıs Rum tarafının boyunun, Türkiye'nin Avrupa Birliği
üyeliğini veto edecek kadar büyük olmadığını'' belirterek, ''Veto
Rum tarafından çıkmaz, başka yerlerden çıkabilir mi ona baksınlar''
dedi. Anadolu Ajansı muhabirine açıklama yapan Denktaş, Türkiye'nin
KKTC'deki seçimlere karışmadığını ve hangi hükümet olursa olsun
onunla uyum içinde çalışmaya uğraş verdiğini söyledi. ''Güney
Kıbrıs Rum yönetiminin Türkiye'ye karşı veto tehdidini son ana
kadar elinde tutacağına'' ilişkin değerlendirme yapan Denktaş,
şöyle konuştu: ''Kıbrıs Rum tarafının boyu, Türkiye'nin AB
üyeliğini veto edecek kadar büyük değildir. Onun için böyle bir
kuşku içerisinde, 'acaba veto ederler mi' kuşkusu içerisinde hiç
kimse olmasın. Rum tarafının yapabileceği en fazla, müzakereler
başladıktan sonra oyalama yapabilmektir. Veto mümkün değil.'' Öte
yandan, Başbakan Mehmet Ali Talat'ın ''Türkiye hiçbir seçime
karışmamalı. Bu bizim iç seçimimiz'' sözlerine değinen Denktaş,
''Türkiye tabii ki karışmaz seçimimize. Burada hangi hükümet olursa
olsun onunla uyum içinde çalışmaya uğraş verir. Ama hakikaten bir
gönül rahatlığı ve aklı hiç arkada kalmadan çalışabileceği bir
hükümetle çalışması var, bir de daha bir 'acaba bugün ne olur,
acaba yarın ne yaparlar' diye baktığı bir hükümet olur. Ama kimin
seçileceği konusunda bir girişim veya bir müdahalede bulunmak
konusu olmaz. Bu seçimlerde de olacağını yine zannetmiyorum'' dedi.
Seçimde Türkiye'nin destek vermesi yönünde bir beklentilerinin
olmadığını kaydeden Serdar Denktaş, ''Sanırım hiçbir parti
değildir, doğru da değildir. Burada halkımız seçilebilecek
partileri artık tartmıştır, partiler arasındaki farklılıkları
görmüştür. Doğru seçimi yine yapacaktır'' dedi. ''İki partinin
seçim tarihinde anlaştığı'' yönündeki iddialar için Denktaş, ''Bu
spekülatif bir yaklaşımdır. Biz sadece görevlendirme tarihinden
itibaren, anayasanın öngördüğü sürelerin tamamlanması halinde 'ne
olabilir' diye baktığımızda bu 23 Ocak ile 20 Şubat arasında bir
tarihe denk geliyor, bunu görürüz. 'Falan tarihte anlaştılar' diye
bir şey yok'' diye konuştu.