Denktaş'tan EOKA uyarısı
Abone olBeykoz Heyetini kabul eden Denktaş, Rumların tüm dünyayı kandırdığını söyleyerek, gençleri Rumların EOKA propagandasına karşı uyararak önemli mesajlar verdi.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, dünyanın, Rumlar'ın yalanlarını
yuttuğunu, Kıbrıslı Türkler'in Annan Planı'nı kabul etmesinin de
bir zafiyet olarak gösterilerek baskı yapıldığını söyledi.
KKTC'nin ve Kıbrıslı Türkler'in egemenliğinin tanınmamasına, Türk
askerinin adadan çıkmasına "barış ve uzlaşma" diyemeyeceği için
Cumhurbaşkanlığı'na yeniden aday olmadığını belirten Denktaş,
mücadeleyi halka yürüteceğini, hem KKTC, hem Türkiye hükümetlerinin
gerçekleri görmeye başladığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Denktaş, İstanbul Beykoz Kaymakamı Cengiz Gökçe
başkanlığında Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül ve Çavuşbaşı
Belde Belediye Başkanı Hanifi Dilmaç'ın da aralarında bulunduğu
kalabalık bir heyeti kabul etti. Beykoz Kaymakamı Cengiz Gökçe,
KKTC'de bulunmaktan ve Cumhurbaşkanı Denktaş'la görüşmekten
duydukları memnuniyeti dile getirerek, teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Denktaş da, konuşmasında, heyetin tarihi bir günde
ziyarete geldiğini belirterek, 1 Nisan'ın EOKA'nın kuruluş günü
olduğunu, Rumlar'ın bu yılı EOKA yılı ilan ettiğini söyledi.
Rumlar'ın, Kıbrıs Türk halkını katleden bir örgütü yol gösterici
örgüt diye kabul ettiğini, madalyalar taktıklarını kaydeden
Denktaş, Rumlar tarafından, 2005'te EOKA'nın yol göstericiliğini
gençlere yaymak için etkinlikler düzenleyeceklerini öne sürdü.
Cumhurbaşkanı Denktaş, "Biz bu insanlarla uzlaşalım diye
diretiyoruz. Bunlarda uzlaşma niyeti yok. Bunların niyeti Kıbrıs'ı
almak ve Annan Planı, kendilerine bu fırsatı vermiştir.
Reddettikleri halde vermiştir. Çünkü onu reddetmek suretiyle 'meşru
Kıbrıs hükümeti biziz' deme yetkisini ellerinde tutmuşlardır.
Pazarlık kozunu ellerinde tutmuşlardır" dedi.
Annan Planı'nın Türkiye'yi Kıbrıs'tan söküp atmayı, 1960
anlaşmalarının getirdiği Türk-Yunan dengesini bozmayı öngördüğünü
öne süren Denktaş, bu anlaşmalara göre Türkiye'nin üye olmadığı bir
yere Kıbrıs'ın üye olamayacağını anlattı.
"TÜRKİYE'Yİ EZEREK, ÜZEREK ALMAYA
ÇALIŞIYORLAR"
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, AB'nin adanın yarısını aldığını, diğer
yarısını da Türkiye'yi ezerek ve üzerek, baskı yaparak almaya
çalıştığını ileri sürerek, AB'nin Türkiye'ye 15 yıllık ucu açık bir
yol verdiğini, Türkiye'nin de, "Biz de ucu açık bırakıyoruz,
girecek olursak o gün yine bakarız duruma. O güne kadar birleşme
olmamışsa ona göre, olmuşsa ona göre hareket ederiz" demesi
gerektiğini söyledi.
Denktaş, Türkiye hükümetinin Ankara protokolünü imzalayacağını,
ancak Kıbrıs Rumu'nu meşru hükümet olarak tanımayacağını, KKTC'yi
tanımayı sürdüreceğini söylediğini hatırlatarak, bu çizgide
kalmaması için Türkiye'nin çok büyük baskı altına alınacağını ifade
etti. "Biz burada sonuna kadar direneceğiz ama milli karar
Türkiye'nin, 70 milyonun kararıdır" diyen Denktaş, "Türkiye AB ve
Amerika öyle istiyor diye askerlerini çekerse buradan, 'Annan
Planı'nı kabul ettim' derse, tabiatıyla direnecek halimiz kalmaz,
bu iş burada biter" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Denktaş, 1 Nisan 1955'te EOKA'yla başlayan olumsuz
durumu özetleyerek, Rumlar'ın 3 günde Kıbrıslı Türkler'i yok etmeyi
planladığını, ancak Türkiye'nin müdahalesiyle bunun önlendiğini,
Kıbrıslı Türklerin 3 gün değil, 11 yıl direndiğini anlattı.
"Türkiye 1974'te geldi ve bizim doğum günümüz o oldu" diyen
Cumhurbaşkanı Denktaş, toplu katliamlarda 16 günlük bebeklerin bile
Türktür diye öldürüldüğünü hatırlattı. Bunları dünyaya duyurmaya
çalıştığında kendisine "geçmişte yaşama" denildiğini belirten
Denktaş, Rumların bunları alıp Türkiye aleyhine davalar açtığını,
dünyaya Kıbrıs meselesinin 1974'te başladığı yalanını
söyleyebildiğini kaydetti.
"ANNAN PLANI'NI KABUL ETMEMİZİ ZAFİYET
GÖRÜYORLAR"
Denktaş, konuşmasında basına eleştirerek, şunları kaydetti:
"Bizim milli direnişimiz sayesinde bugüne kadar vermemişlerdir.
Bugün Annan Planı'nı kabul etmiş olmamız nedeniyle bir zafiyet
görüyorlar ve bastırıyorlar. İşte biz bunun asla olmayacağını
milletçe göstermek mecburiyetindeyiz. Türk basını, Türk milletinin,
Anadolu halkının hissiyatını yansıtmıyor. Onlar da kendi
kendilerine sansür koydular. Bazı köşe yazarları yazıyor da, esas
Avrupa'yı etkileyecek olan o büyük basın, benim söylediklerimi
veyahut halkın düşündüklerini AB'ye duyurmuyor. Duyurdukları nedir?
'Canım önemli değildir, bugüne dek uzlaşmaz bizdik' Bu haberler
yayılıyor. Artık uzlaşma dönemine geldik, ne istiyorsunuz?
Ambargolar kalksın, başka bir şey istediğimiz yok. KKTC'yi
tanımıyorlar, egemenliğimizi tanımıyorlar, Türk askerini adadan
çıkaracaklar ve ben buna 'barış, uzlaşma' diyeceğim. Bunu
diyemediğim için ben görevden çıkıyorum ve halkla bu mücadeleyi
yürütmeye çalışacağız. Hükümetimiz inşallah gerçekleri gittikçe
görmektedir, hem buradaki, hem Türkiye'deki. Bizi hem içte
aldatmıştır Rum, 'ben de evet diyeceğim' diye son ana kadar, ondan
sonra 'hayır' demiştir, bize 'evet' dedirttikten sonra. Hem dünya
aldatmıştır bizi, 'evet derseniz, şunu alacaksınız, ambargolar
kalkacak, uçaklar gelecek, turistler gelecek' diye vaatlerle.
Rumlar oyunu bozunca bize vadettiklerini vermek için 'Rum'dan,
hükümetten izin alalım da ona göre' diyorlar"
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, bu aldatılmışlıkları da yaşayan
insanlar olarak yeni bir değerlendirme arifesinde olmak gerektiğini
de kaydetti. Ziyarette Beykoz'dan gelen heyetin yetkilileri,
Cumhurbaşkanı Denktaş'a çeşitli hediyeler sundu ve Denktaş, konuk
heyetle hatıra fotoğrafları çektirdi.