Denktaş'tan De Soto'ya inat
Abone olDenktaş, Türk tarafı ve Kıbrıs konusunun müzakerelerdeki açmazlarını basınla paylaştı.
Cumhurbaşkanı Denktaş, basın konferansında şunları söyledi: ''Kıbrıs'ta iki kesimlilik, AB mahkemeleri tarafından nasıl değerlendirilir bilemem. 1963'ten 1964'e kadar, bize verilen hasar konusunda komisyon kurulmalı. Annan Planı, bazı tazminatları öngörmektedir. Bunun hakkaniyet çerçevesinde gerçekleşmesini istiyoruz. Kıbrıs artık AB üyesi. 'Yerleşikler oy veremez' diye söze başladılar. Anayasamıza göre yerleşik yok, vatandaş var. Türkiye bütün dünyaya Kıbrıs meselesini 1 Mayıs'a kadar çözeceğini söyledi. Türkiye, 'Annan Planı görüşülebilir' dedi, kapıyı açtı. Bu çerçevede, New York'ta Türkiye'nin hakem durumunda müzakerelere katılmasını istedik. Bunu da sağladık. İstediğimiz, Türkiye'nin bize sonuna kadar destek olması. Çünkü müzakerelerin başarısını Türkiye sağlamıştır. Türkiye Hükümeti'nden bir heyet, bugün geliyor. Onlarla da görüşeceğiz'' Denktaş taleplerini açıkladı KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ilk gün görüşmelerinde dile getirdiği talepleri açıkladı. Denktaş taleplerinin Annan Planı’nda iki kesimliliğin güçlendirilmesi, mal-mülk konusunda Türklerin 1963-74 yılları arasında yaşadığı zararlarının ödenmesi, AB müktesebatının Türk kesiminin özel haklarını ortadan kaldırmaması, Türkiye’den gelen vatandaşların durumu ve Türkiye’nin garantörlük konumu üzerine olduğunu açıkladı. Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos da, Türk tarafının değişiklik önerilerinin çoğunun, Annan Planı kapsamı dışında olduğunu savundu. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, görüşmelerde öncelikle iki kesimlilik konusunu gündeme getirdiklerini söyledi. Annan Planı’nda iki kesimliliğin güçlendirilmesini istediklerini belirten Denktaş, Rumların yaklaşımının AB kriterleri çerçevesinde bir serbesti olduğunu, bunun kabul edilemeyeceğini ifade etti. SENATO’DA EŞİTLİK KKTC Cumhurbaşkanı, Senato’da kurucu veya oluşturucu devletin eşitliğinin değil, iki eşit halkın varlığının temel alınması gerektiğini, aksi takdirde ileride çoğunluğun Rumlara geçmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalınabileceğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Denktaş, plana göre Rum kesiminde yönetimin Rumlardan oluştuğunu ancak Türk tarafının yönetiminin Kuzey’e geçecek Rumlarla birlikte karma olmasının öngörüldüğünü belirterek, KKTC’ye çok sayıda Rum gelmesini istemediklerini de sözlerine ekledi. Denktaş iki eşit halkın varlığı çerçevesinde mal-mülk konusunu da gündeme getirdiklerini, 1963-1974 yılları arasında Türk halkının uğradığı zararların tazmin edilmesini talep ettiklerini kaydetti. Dentaş bu talebin de askıda kaldığını bildirdi. Denktaş, iki kesimliliğin AB’nin esas yasaları içerisinde yer alması gerektiğini de vurguladı ve “Haklarımızı garanti altına almak için bazı derogasyonların yapılması gereklidir ve bunlar AB kuruluş anlaşmasına girmelidir” dedi. Rum tarafının ise bu talebe “AB’ye emredemeyiz, derogasyonlarda anlaştığımız takdirde mahkemeler ne yapar bilemeyiz” karşılığını verdiğini bildirdi. EKONOMİK GEÇİŞ DÖNEMİ Denktaş, ekonomik eşitlik sağlanana kadar bir geçiş dönemi yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu, aksi halde KKTC ekonomisinin güçlü Rum ekonomisi içinde yok olacağını vurguladı. KKTC Cumhurbaşkanı, Türkiye tam üye oluncaya kadar, Yunanistan’ın AB üyeliğinden kaynaklanan özel haklarını kullanmaması gerektiğini vurguladıklarını belirtti. ‘RUM TARAFI RAHAT BİR HAVADA’ Rauf Denktaş, Rum tarafının, “Kıbrıs AB üyesidir, AB müktesabatı yapılmıştır. Bunların içine siz nasıl oturacaksınız” gibi bir tavır takındığını söyledi. Denktaş, Rum yönetiminin yerleşikler konusunu gündeme getirdiğini ve Türkiye’den Ada’ya gidenlerin referandumda oy kullanmasını istemediklerini bildirdi. Rumların, AB üyesi olarak rahat davrandıklarını bildiren Denktaş,”Umarım zamanla tavırları değişir” dedi. ‘KIBRIS HELENİZMİNİN HAKLARINI SAVUNACAĞIM’ Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos ise, bugünkü görüşmelerin ardından yaptığı ilk açıklamada, “Avrupa Birliği’ne uyumlu bir çözüm için siyasi iradeye hazır olduğunu, ancak aynı zamanda da Kıbrıs Helenizminin elinden alınamaz haklarını savunacağını” söyledi. Papadopulos, “Türk tarafının değişiklik önerilerinin çoğunun, Annan Planı kapsamı dışında olduğunu” savundu. İlk gün ciddi müzakerelere girilmediğini ifade eden Papadopulos, “Dolayısıyla memnun olup olmadığımı söylemem için erken” dedi.