Denktaş'tan bir adım daha
Abone olRumlara bu yolu açan Denktaş, Türklerin de Rum mahkemelerinden yararlanacağını söyledi.
Gazimagosa'da basın toplantısı düzenleyen Denktaş, Kıbrıslı
Türklerin alacaklarının Rumların alacağından 2-3 kat fazla olduğunu
belirtti ve artık müdafaada kalmanın dışına çıkılıp, karşılıklı
girişimlerle Kıbrıslı Türklerin de haklarını mahkemelerde
arayacağını söyledi. Denktaş, Rumların KKTC'deki mahkemelere
başvuru konusunun Brüksel'de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)
nezdinde bürokratlar tarafından irdelendiğini kaydetti. KKTC'nin
yasasının hazır olduğunu ve Meclis'ten geçeceğini ifade eden
Denktaş, bunun getireceği avantajın, Rumları şimdiye kadar hiçbir
şekilde mahkemeye vermeyen Kıbrıslı Türklere Rum mahkemelerine
müracaat ederek, haklarını aramaları kapısını açması olacağını
bildirdi. "Bu konuda büyük bir mücadele başlayacaktır" diyen
Denktaş, davaların tek tek veya toplu açılabileceğini, bunları
avukatların kararlaştıracağını söyledi. Rumların da önce KKTC
mahkemelerine başvurabileceğini ve beğenmezse Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi'ne gidebileceğini, bu imkanın kendilerine tanınacağını
ifade eden Denktaş, AİHM'nin bunu kabul edip etmeyeceğinin de
görüleceğini kaydetti. AB'nin Kıbrıslı Türklere yönelik açıkladığı
önlemler paketi ve paranın verilme amacının sorulması üzerine
Denktaş, "Paranın verildiği zamana ve şekle bakınız. Kime
verildiğine de bakınız. Kuzu sarması gibi bugüne kadar iç içe
oldukları ve aleyhimize faaliyette bulunan kim varsa onlara
veriyorlar" dedi. "Büyük bir ayıp yaptılar" diyen Denktaş, AB
temsilcisinin, "paketin ya olduğu gibi kabul edileceğini ya da
reddedileceğini" ifade ettiğini kaydederek, "Paketi olduğu
şekliyle, eğer değiştirmezlerse kabul edemiyoruz" dedi. Türkiye
hükümetinin Kıbrıs politikası konusundaki bir soruya karşılık
Denktaş, "Bugüne kadar aynı strateji devam ediyor. Değişen bir şey
yok. Milli davanın milli ilkeleri TBMM tarafından, MGK tarafından
birçok kez tayin edildi. Bunun dışına çıkma yoktur" dedi. Denktaş,
AB'nin eski Türkiye Temsilcisi Karen Fogg'un, Türkiye'de ve KKTC'de
elde ettiği köşe yazarları bulunduğunu ifade ederek, "Madam Fogg bu
kişileri isimleriyle belirleyip direktiflerini de vermiştir.
'Kıbrıs Türklerini Türkiye'den ayıracaksınız. Denktaş Türkiye'yi
koruyor Kıbrıs Türklerini korumuyor. Bunu işleyeceksiniz.
Denktaş'ın prestijini sıfırla çarpacaksınız. Ortadan
kaldıracaksınız. Rumlarla birlikte el ele kol kola güzel bir yola
çıkacaksınız' gibi direktifler ve paralar verildi. Bunlar gayet
açık. Kendi e-maillerinde de var. 'Falan yazıyı yaz faturayı
gönder' diyor. Bunlara gözümüzü kapayamayız" diye konuştu. Fogg'un
başlattığı işin KKTC'de devam ettiğini de belirten Denktaş,
"KKTC'deki bazı köşe yazarları öyle bir zenginleştiler ki sorma
gitsin. Ben hastaneye giderken beni ağlayarak uğurlayanlar,
geldiğimde geçmiş olsuna bile gelemediler. Ben giderken mali
durumlarını bildiğim insanlar geldiğimde baktım ki güllük
gülistanlık içinde yaşıyorlar. Bizi hiç olmazsa ucuza satmadılar"
dedi. AB'nin son raporunda Türkiye'den askerini çekmesinin
istediğini hatırlatan Denktaş, Avrupa'nın bunu söylemeye hakkı
olmadığını, Türkiye'nin askerini Kıbrıs'tan çekmesi halinde
katliamlar yaşanacağının görülen bir şey olduğunu kaydetti. Rauf
Denktaş, başka bir soru üzerine, kapıların açılmasının olumsuz
yönlerinin halkın Rum pasaportu almak için çıkış yapması olduğunu
söyledi. Rum tarafının bunu propaganda ile büyüttüğünü vurgulayan
Denktaş, Rum yetkililerin 20 bin Kıbrıslı Türkün pasaport aldığını
söylediğini, "ancak sonra kendilerinin de bu yalanın
yutulmayacağını kabul ederek, birkaç gün sonra resmi açıklama ile
pasaport müracaatlarının sayısını 1600 kişi olarak açıkladığını"
anlattı. Kapıların açılmasının en iyi yönünün de Kıbrıslı Türklerin
güneye gittiklerinde orada bıraktıkları evlerin köylerde yerle bir
edildiğini görmeleri olduğunu söyleyen Denktaş, "Benim babamın köyü
dahil. Tek bir ev, tek bir oda kalmış değil" dedi.