Denktaş'tan Annan Planı'na sitem
Abone olKKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ''Türkiye'yi Kıbrıs'tan çıkaracak kuvvet bulunmadığını'' söyledi. İşte Denktaş'tan çarpıcı açıklamaların detayları;
Türk Hukuk Enstitüsü tarafından ''Yılın Hukukçusu'' ödülüne
layık görülen Denktaş, Ankara Hakimevi'nde düzenlenen törende
ödülünü Enstitü Genel Başkanı Prof. Dr. Vahit Doğan'dan aldı.
Denktaş, törende yaptığı konuşmada, ''Annan planının, ABD ve
İngiltere'nin istemi doğrultusunda, Rumları memnun edebilecek
şekilde ve Türklere de bazı haklar verir gibi görünen, Türkiye'yi
adadan çıkarmayı öngören bir plan olduğunu'' savunarak,
''Kıbrıs'tan Türkiye'yi çıkaracak kuvvet yoktur'' diye konuştu.
''Siyasi baskıyla Türkiye'nin zayıf taraflarını yakalayarak, esas
neticenin alınmak istendiği'' görüşünü dile getiren Denktaş, ''Bir
mesele 42 yıl uzayamaz, bir meselenin 42 yıl uzaması için bir neden
olması lazımdır, o da Türk tarafının büyük devletlerin çıkarı
karşısında boyun eğmemiş ve kazanımlarına sahip çıkmış olmasıdır''
dedi. ''BASKILAR KARŞISINDA TEK ÇARE KARARLILIK'' Denktaş, AB
yoluyla Türkiye'ye yöneltilen, ''Kıbrıs'ı tanı, limanlarını aç''
gibi baskılar karşısında kararlı durmaktan başka çarebulunmadığını
belirterek, ''Annan planını Türkiye'ye kabul ettiren ABD ve
İngiltere'nin, geçmişteki aynı oyunu oynamakta lduğunu'' savundu.
'Türkiye'nin, Gümrük Birliği Ek Protokolü'nün TBMM'de onaylanması
sürecinde acele etmemesi gerektiğini'' ifade eden
Denktaş,''protokolün neden onaylanmadığının açıkça söylenmesi,
zaman kazanıp AB üyelerine basın ve diplomasi yoluyla Rum
idaresinin sicilinin devamlı surette gösterilmesi ve büyük bir lobi
faaliyetine girişilmesine ihtiyaç bulunduğunu'' söyledi. Denktaş,
AB'nin Türkiye hakkındaki düşüncesini çok iyi tespit etmek
gerektiğini de kaydederek, ''AB'nin Türkiye'yi kaçırmak
istemediğini, ancak kendi istedikleri biçime soktuktan sonra
Türkiye'yi üye yapmak istediklerini'' savundu ve şunları söyledi:
''Türkiye'yi istiyorlar, ama kendi istedikleri şekle girmesi
kaydıyla. Küçülecek. Nasıl? Vilayetlere otonomi verilecek, azınlık
olmayanları azınlık yapacaklar. Ama işe Kıbrıs ile başlayacaklar.
Niye? Çünkü Türkiye'yi Kıbrıs'tan çıkaracak kuvvet yoktur,
biliyorlar. Dolayısıyla Türkiye'yi Kıbrıs'tan çıkardıkları an çorap
ipliği sökülmeye başlayacak. Yunanistan şimdi Ege'de kımıldamıyor,
'12 mil'i ağzına almıyor. Ne zaman alacak? Türk askeri adadan
çıktığı gün alacak. Şimdi korkuyor, '12 mil' derse Türkiye
Kıbrıs'ın tümünü alabilir diye korkuyor, bekliyor.'' ''TÜRKİYE
DİRENEMEZSE ÇORAP SÖKÜĞÜ BAŞLAR'' AB'nin başka hiçbir adaydan
istemediği talepleri Türkiye'nin önüne koyduğunu belirten Denktaş,
sözlerine şöyle devam etti: ''Kıbrıs meselesini yaratmış olan Ruma,
'Evvela hallet de öyle gel' dedin mi? Demedin. O halde nasıl olur
da Türkiye'ye 'Hallet hallet' diye ısrar ediyorsun? Hukuku,
uluslararası anlaşmaları çiğneyerek bir unvan elde etmiş olan Rum
idaresini tanı da gel diyorsun? Türkiye bunun karşısında
direnemezse, buna boyun eğerse bizim korkumuz, çorap söküğü başlar
ve Türkiye artık hakikaten çok zor durumlara girer. 15-20 yıllık
yolda artık nerelere gideceğimizi kimse bilemez. Biz bunu
görüyoruz, üzülüyoruz, tedirginiz.'' Denktaş, ''Kıbrıs'ı vermek
suretiyle Türkiye'nin AB yolu açılacak zannıyla atılmış olan
adımlar, bizi yeni çıkmazlara getirmiştir ve böyle devam edersek
daha da getirecektir diye düşünüyoruz'' ifadesini kullandı. Geniş
çapta bir aydınlatma kampanyasının her tarafta başlatılması
gerektiğini vurgulayan Denktaş, Kıbrıs'ın Türkiye açısından
stratejik önemini dile getirdi. ''BÜYÜK OYUNLAR OYNANIYOR'' ''Büyük
ülkeler tarafından Türkiye üzerinde büyük oyunlar oynandığını''
savunan Denktaş, ''Ama Türkiye, bütün bu oyunların üstesinden
gelecek kadar büyüktür'' dedi. Denktaş, sözde Ermeni soykırımı
konusunda da Türkiye'ye yapılan baskılara işaret ederek, ''Türkiye
bu konularda ne yapıyor? Sözde Ermeni soykırımı konusunda ne
yapılıyor? Bunların Türkiye'nin önüne konmaması için ne yapılıyor?
Türkiye aleyhine bu konularda yazı yazanlar, Nobel Barış Ödülü'ne
bile layık görülmekteler'' ifadesini kullandı. Türk Hukuk Enstitüsü
Genel Başkanı Doğan da konuşmasında, ''AB'nin Türkiye için
hazırladığı Müzakere Çerçeve Belgesi'nin ayrıntılı incelemesi
yapıldığında, belgenin 'imtiyazlı ortaklığı' öngördüğünün ortaya
çıktığını'' öne sürdü. ''Esas sorunların siyasi konulardan
kaynaklandığı, diğer konuların aşılabileceğini'' ifade eden Doğan,
''Türkiye için AB'ye tam üyeliğin imkansız değil, ancak çok zor
olduğunu'' sözlerine ekledi.