Denktaş'tan Abdullah Gül'e yanıt

Denktaş, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün kendisiyle ilgili sözleri üzerine yaptığı açıklamada, Türk makamlarının hassasiyetini anladığını ancak bir soruya verdiği yanıtla Türkiye'nin AB müracaatını veya Ankara'nın politikasını değil, AB'nin gayri samimi ve iki yüzlü politikasını eleştirdiğini söyledi. AB'nin hiçbir ülkeye koymadığı ön şartları Türkiye'nin önüne koymasından ve özellikle Atatürk ilkeleriyle uğraşmasından yakındığını kaydeden Denktaş, şöyle konuştu: "Türkiye'yi bu ilkelerden uzaklaştırmanın Sevr Anlaşması'nı geri getirmeye yönelik olduğu değerlendirmesini yaptım. İşin ucunda değil de başlangıcında Kıbrıs'taki haklarımız, statümüz, yaşamımız, bağımsızlığımız da bahis konusu olduğu için gidişatla yakından ilgiliyiz. AB adayı anavatanımız Türkiye'de söz ve düşünce özgürlüğü olduğu inancıyla hareket etmekteyim. Kıbrıs'ta 1960 anlaşmalarıyla Türk tarafına verilmiş olan hakları ve statüyü kaale almayarak AB'nin Rumların tarafını tutmasını kabul edemeyiz. Kıbrıs konusunda bu kadar yanlı davranan, hukuka, insan haklarına, yıllarca tabi tutulduğumuz terörist muameleye gözlerini kapayarak toplu mezar yapımcılarını meşru hükümet ve AB normlarını yerine getirmiş en iyi üye addeden AB'nin bize ve Türkiye'ye yapacağı yeni haksızlıklardan korkuyor ve sesimizi yükselterek bunlara boyun eğmeyeceğimizi duyurmak istiyoruz." Denktaş, AB'nin Türkiye'yle müzakerelere başlamak için Kıbrıs'ta verilmemesi gereken tavizler istediğini belirterek, "Türkiye'ye ağır baskılar yapılıyor. Türk hükümetinin gayretlerini yakından izliyorum. Bazı AB üyelerinin Rum-Yunan yanlısı yaklaşımlarını sürdürmesinden üzüntü duyuyorum" diye konuştu. Türkiye'ye yönelik baskılarla, Kıbrıs'ta hür yaşama hakkına haiz Kıbrıs Türklerine kötülük yapıldığını anlatmaya çalıştıklarını belirten Denktaş, "Bunu, 'müşterek milli dava' diyerek yapılan fedakarlıklar ve verilen şehitler nedeniyle milli bir hak ve görev olarak değerlendirmekteyiz" dedi. Denktaş, fonksiyonel federatif bir ortaklık devletini üniter bir Rum devleti olarak algılayan ve Kıbrıs Türklerinin Kıbrıs'ın kaderini tayin konusunda adadaki 2 eşit egemen halktan biri olduğunu kaale almayan AB yaklaşımı karşısında halkı sesini duyurmaya çağırdıklarını kaydederek, "Gaspçı Rum idaresini Kıbrıs'ın sahibi addeden AB yaklaşımı karşısında halkımızı ve Anadolu'yu ziyaret için yapılan davetlerde de Anadolu halkını sesini duyurmaya davet ediyoruz. Bunda Türk hükümetinin AB siyasetini eleştirmek bahis konusu değildir. Gerçekleri haykırmakla ve haksızlığa boyun eğmeyeceğimizi duyurmakla 'Türkiye'nin AB üyeliğine yardımcı oluyoruz' kanısındayız. Bu yanlışları haykırmak hepimize düşmektedir. Biz bunu yapıyoruz" şeklinde konuştu. Denktaş'ın AB'nin Türkiye'ye karşı oyalama politikası uyguladığı ve Türkiye'yi üye almayacağı yönündeki sözleriyle ilgili bir soru üzerine Dışişleri Bakanı Abdullah Gül dün, "Türkiye'nin AB konusunu konuşmak Denktaş'a düşmez, bu bizim kendi politikamız" demişti.