Denktaş:Kıbrıs'ta göçmen olacağız

KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, İsviçre'de büyük oranda iyileştirilmiş olmasına rağmen Annan planının bu haliyle kendilerini göçmen durumuna sokup en geç 15 yıl içinde Ada'dan uzaklaştıracağını söyledi. Annan planına muhalefetini net bir şekilde ortaya koyan Denktaş, referandumdan "hayır" çıkmasını umduğunu belirtti. "Bu belgede halkımızın lehine ne varsa, unutulmasın ki bizim çabamız, müracaatımız ve uğraşımız neticesinde girmiştir. Arkadaşlarımız da İsviçre'de güzel bir çalışma neticesinde bazı hususları daha da iyileştirmişlerdir. Bu çalışmayı yapmış olan birisi olarak söylüyorum ki, bütün bunlara rağmen planın kabulü, halkımızı özellikle mal-mülk konusunda perişan edecek. Bizi darmadağın edecek, bizi göçmen durumuna sokup en geç 15 yıl içerisinde memleketten atacaktır" dedi. Türkiye'nin daimi olması gereken garantisinin planda zamana bağlandığını belirten Annan, idari sistemin de karma karışık olduğunu kaydetti. Planda, kendilerine 1960'tan daha az haklar verildiğini ifade eden Denktaş, "Harita düzeltilmemiştir. Dolayısıyla hangi yönden bakarsanız bakın, bu kadar acele içerisinde 'Bu planı derhal kabul edin. 1 Mayıs çok önemlidir' diyerek halkımıza baskı yapmak suretiyle bunu kabul ettirme eylemi, kabul edilmezdir" diye konuştu. Denktaş, halktan oy kullanırken toprak ve mal-mülk konusunda dikkatli olmalarını, soğukkanlı düşünmelerini istedi. İstedikleri derogasyonların kalıcı olmalısı gerektiğini söyleyen Denktaş, "Kalıcı olmayacağı artık aşikar. Kalıcı olmadığı takdirde de 15 yılda bütün Rumların geri dönme hakları doğar" dedi. Planın kabul edilmesiyle AB'ye girmeleri durumunda beklendiği gibi ekonomide iyileşme olmayacağına da değinen Denktaş, "Bunu Rum uzmanlar da söylemektedir. Ekonomimiz 7 yıl gerileyecektir. Özellikle bankacılık ve sigortacılıkta muazzam bir gerileme olacaktır. Rum tarafında da olacaktır bu. Rum tarafı da bunu biliyor. Bu mekanizmanın işlemesi buna bağlıdır. Dolayısıyla herkes böyle sahte ümit içerisinde yaşamasın" şeklinde konuştu. Denktaş, Var olanı feda ederek değil, koruyarak iyiye gitmek istediklerini belirtti. Ne kadar iyi niyetle yazılmış olursa olsun planın isteklerini kapsamadığını ve gerçekleri kale almadığını ifade eden Denktaş, şöyle devam etti: "Biz bunları yapmayıp derhal imzalasaydık, bu değişiklikler de olmayacaktı. Çok daha kötü bir plan kabul edilmiş olacaktı. Kaderimizi konuşuyoruz. 20 gün sonra herkes gidip kaderimizi tayin edecektir. İnsanlar oyunu atarken 'Bu sadece benim kaderim değil, bizim kaderimizdir. Türk halkının kaderidir' diye düşünsün ve ona göre oyunu kullansın. Bu 20 günde her taraftan birçok şey söylenecektir. Bu bir fikir tartışmasıdır. Görüş ve inanç pazarlığıdır. Haklılıkla yapılsın. Çünkü bu gemideyiz ve olmaya devam edeceğiz. Birbirimizi kırmayalım. 'Ben bunu düşünüyorum' diyenlerin karşısında 'Hayır, ben aksini düşünüyorum' diyenler olacaktır. Ama aynı gemideyiz. Gemiyi batıracak duruma getirmeyelim. Yine beraber çalışacağız"