Denktaş'a Saddam örneği
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın bugün Ak Parti grup toplantısında yaptı konuşmada iki konu ön plana çıktı. Birincisi Kıbrıs seçimleri, ikincisi ise Saddam'ın yakalanışıydı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Türk halkının, seçimde
ortaya koyduğu iradeyle seçimi birbirine yakın bitiren iki partinin
görüşlerini birleştiren bir anlayışın, KKTC'te yeni hükümet
politikası olmasını istediğini söyledi. Başbakan Erdoğan, AK Parti
Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmaya, 2003 yılını demokrasiye
yatırım yılı olarak değerlendiren TBMM'ye ve bu süreçte Türkiye
için büyük çaba sarf eden AK Parti Grubu'na teşekkür ederek
başladı. Erdoğan, Türk milletinin özlemlerinin giderilmesi için
yapılan fedakarlıkların karşılıksız kalmadığını söyledi. Geçen
hafta tüm dünya gündemini meşgul eden konuların başında KKTC'de
yapılan seçimlerin olduğuna işaret eden Erdoğan, Kıbrıs
Türkleri'nin demokratik iradelerini büyük bir olgunlukla
sergileyerek Kıbrıs Türkü'nün tarihsel yürüyüşünde yepyeni bir
aşamaya geçtiklerini ifade etti. Kuzey Kıbrıs seçimlerinin, Kıbrıs
meselesinin çözümüne katkı sağlamak isteyen herkese yol gösterici
mesajlar verdiğini kaydeden Erdoğan, seçimden önceki
spekülasyonların aksine Kıbrıs Türkleri'nin, Kıbrıs meselesinin
hangi üslupla çözüleceğini dünyaya gösterdiklerini söyledi.
Erdoğan, "Kıbrıs Türkleri'nin demokratik haklarını kullanmada vakar
ve olgunluğu bizim için hiç de şaşırtıcı olmamıştır" dedi. Anavatan
ve Yavruvatan'ın demokratik olgunluk konusunda birbirlerine
benzediklerini gösterdiklerine işaret eden Erdoğan, Kıbrıs'taki
seçimlerin demokrasiyi zedeleyecek olaylara sahne olacağını öngören
analizlerin gerçekleşmediğini, demokratik bir seçim yaşandığını
ifade etti. Halkın verdiği birlik ve beraberlik mesajının,
demokratik olgunluğun siyasetçiler tarafından da doğru
algılanacağına inandığını belirten Erdoğan, Kıbrıs Türk halkının
ortaya koyduğu iradeye kimsenin sağır kalamayacağını ve kalmaması
gerektiğini vurguladı. Kıbrıs Türkleri'nin hem çözüme
kilitlendiğini hem de ne pahasına olursa olsun çözüm demediğini
söyleyen Erdoğan, şunları söyledi: "Hangi noktada, nasıl çözüm,
bunu da Kıbrıs Türkü açıkça ortaya koymuştur. Seçim sonuçları,
Kıbrıs Türk halkının varoluş davası ile AB davasının birbiriyle
çelişmediğini, tam tersine sinerji doğurduğunu göstermiştir. Seçmen
iradesi bazı analistlerin söylediği gibi bölünmemiş,
kutuplaşmamıştır. Tam tersine seçmen, Kıbrıs Türk halkının varoluş
davasının hassasiyetinin korunması yoluyla çözüme gidilmesi
konusunda açık ve net bir irade sergilemiştir. Bunu görmemek için
herhalde kör olmak gerekir." "SEÇMEN, OKSİJENİ AZALAN SİYASETE
KURUMUNA OKSİJEN VERDİ" Kıbrıs Türkü'nün, milli davanın içe kapanma
anlamına gelmediğini ve çözüm arayışının milli dava esas alınmadan
ilerleyemeyeceğini ispatladığını belirten Erdoğan, seçmenin
gösterdiği yolun, tıkanan siyasete müdahale ettiğini ve oksijeni
azalan siyaset kurumuna oksijen verdiğini kaydetti. Kazanılmış
hakları koruyarak çözüm ve AB hedefi doğrultusunda ilerlenmesi
gerektiğinin, seçmen iradesinin açık mesajı olduğunun altını çizen
Erdoğan, seçimlerden önce öngördüğü gibi Kıbrıs Türkü, bu
seçimlerle Kıbrıs'ta adeta seçimi dirilttiğini ifade etti.
Kıbrıs'ta artık siyasetin yeni doğumlara, siyasetçilerin yeni
siyasetçileri çıkarmaya mecbur edildiğini dile getiren Erdoğan,
artık sorunlara yaklaşımda siyah ve beyaz dışında seçenekler
bulunması gerektiğini de bu seçimin siyasetçilere deklere ettiğini
vurguladı. Erdoğan, seçmenin, milli dava hassasiyetini
söylemlerinde öne çıkaranların statükoculukla suçlanması ile çözüm
ve AB diyenlerin gaflet içinde gösterilmesi dönemine kilit
vurulması gerektiğini ifade ettiğini belirtti. İnsanların korumak
istedikleri ile elde etmek istedikleri arasına perde çekmeye
kimsenin hakkı bulunmadığına dikkat çeken Erdoğan, seçim öncesinde
bu konuda çok çaba sarf edenler olduğunu hatırlattı. Seçmenin
geçmiş tartışmaları ve kırgınlıkları geride bırakan yepyeni bir
sayfa açılması gerektiğini kendi siyasetçilerinden açıkça talep
ettiğini anlatan Erdoğan, "Şimdi dünyadan beklenen özgürce tecelli
eden bu iradeyi doğru algılama çabasında olmaktır. Anayasal süreç
içinde Kıbrıs'ta yeni bir Hükümet kurulacak ve müzakere süreci
devam edecektir. Ortaya çıkan tablo belirsizlik değil, demokrasinin
gereği olan bir neticedir. Seçmen iradesi ikiye bölünmemiştir.
Kutuplaşmamıştır. Tam tersine yepyeni bir zeminde ve siyaset
talebiyle bütünleşmiştir. Toplum, seçimi birbirine yakın bitiren
iki partinin görüşlerini birleştiren bir anlayışın KKTC'nin yeni
hükümet politikası olmasını istemektedir. Bütün siyasi tarafların
duygusallıktan uzak olması ve KKTC'nin menfaatlerini öne
çıkarmalıdır. Hiçbir meselenin sadece iki ihtimal hesaba katılarak
çözülemeyeceğini bir kere daha gördük. Dünya basının gözü önünde
özgürce, demokratik bir seçim gerçekleşti. Seçim, AB tarafından da
dikkatle izlenmiştir. Çözüm serinkanlı ve gerçekçi olmalıdır.
Karşılıklı iyi niyetin ve çözüm iradesinin gelecek müzakere
sürecinde esas zemin olacağı açıktır" diye konuştu. "IRAK'TA YENİ
BİR DÖNEM BAŞLADI" Irak'ta yeni bir dönem başladığına işaret eden
Erdoğan, bu dönemi iyi değerlendirmek zorunda olduklarını
vurguladı. Irak'ın devrik diktatörünün yakalandığını kaydeden
Erdoğan, halkını ve bölgesini acılara boğan bir diktatörün, tüm
dünyanın gözleri önünde yaptığıe'e7elişmediğini, tam tersine
zulümlerin bedelini ödemeyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Bu tür
liderliklerin insanlık için acıdan başka bir şey getirmediğinin bir
kez daha görüldüğünü anlatan Erdoğan, "Umarım bu yaşananlar herkes
için ders olur" dedi. Kendi halkını seven bir liderin, halkının acı
çekmesi pahasına bir düzeni sürdürmekte ısrarcı olamayacağına
işaret eden Erdoğan, halkını seven liderin, o halkın çağdaş bir
seviyeye ulaşması için adım attığı oranda halkını seveceğini
vurguladı. Bu olayın Irak için yeni bir başlangıç olmasını
dilediklerini belirten Erdoğan, yıllardır acı çeken Irak halkının
demokrasiye bir an önce ulaşmasının, dünyanın gündemindeki en
önemli mesele olması gerektiğini dile getirdi. Erdoğan, Türkiye
olarak Irak'ın yaralarını sararak bir an önce normalleşmesi için
üzerlerine düşen her türlü katkıyı vermeye hazır olduklarını
söyledi. Irak'taki huzursuzluğun, Türkiye'nin de huzursuzluğu
olduğunu kaydeden Erdoğan, Irak'ta oluşacak huzurun ise Türkiye'nin
de huzurlu olmasına yardımcı olacağını ifade etti.