Denktaş Verhaugen'i file benzetti
Abone olYavru Vatan Kıbrıs'ın Cumhurbaşkanı Denktaş, AB'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günther Verhaugen'in açıklamalarına ilginç benzetmeyle cevap verdi.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Avrupa Birliği'nin Genişlemeden
Sorumlu Üyesi Günther Verheugen'in Kıbrıs'ta anlaşma zeminine büyük
zarar verdiğini belirterek, ''Verheugen, porselen dükkanına girmiş
bir fil gibi yeniden bir tahribat yaratmıştır'' dedi. Cumhurbaşkanı
Denktaş, düzenlediği basın toplantısında, Werheugen'in dün Kıbrıs
konusunda yaptığı açıklamaya sert yanıt vererek, Verheugen'in, yine
kendilerinde, ''Kıbrıs'ta bir çözüm istemiyor mu?'' diye şüphe
uyandırdığını ifade etti. Denktaş, Werheugen'in, son açıklamasını,
Kıbrıs Türk seçmenine, ''seçimde, Annan planını kabul eden
muhalefeti destekleyin'' mesajını vermek için yaptığını belirterek,
Kıbrıs Türk halkının müdahaleden hoşlanmadığının ve seçimde, bu
mesajın tam tersi bir sonuç ortaya çıkacağını söyledi. Rum yönetimi
eski lideri Glafkos Klerides ile görüşmelere başladığında,
Verheugen'in, ''Anlaşma olsa da olmasa da Rum tarafının AB'ye
alınacağını'' sürekli olarak söylediğini, Klerides'in de ''masaya
taktik icabı oturduklarını'' artık iyice açıkladığını anlatan
Denktaş, Kıbrıs konusunda bir anlaşma yoluna gidildiğinde,
Verheugen'den, ''bir porselen dükkanına girmiş fil gibi''
açıklamalar geldiğini ve anlaşma umutlarını ortadan kaldırdığını
kaydetti. Kıbrıs'ı, Türkiye'nin AB üyeliği önüne engel olarak
koymanın ahlaksızlık olduğunu, sorunu, Rum-Yunan tarafının
çıkardığını belirten Denktaş, AB'nin, yasaları hiçe sayarak Rumları
üyeliğe alma hatasını işlediğini, bu durumun, Kıbrıs sorununun
hallini daha da zorlaştıracağını söyledi. ''YENİ BİR TEŞHİS
KONULMALI'' Cumhurbaşkanı Denktaş, Avrupa Birliği'nin, Kıbrıs
sorununa, gerçekler temelinde yeni bir teşhis koyması gerektiğini
vurgulayarak, Rumların silahla yapamadığını AB yoluyla halletmeye
çalıştığını ifade etti. Denktaş, Verheugen'in Annan planı için
''dengeli'' ifadesini kullanmasını eleştirerek, Verheugen'in planı
okuduğuna inanmadığını, başkalarından duyduğunu, planı okumuş olsa
dengeli olmadığını göreceğini belirtti. Denktaş, planının dengeli
olmadığını, Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis'in Yunan meclisinde
yaptığı konuşmada, ''plan, 1989 Rum Ulusal Konseyi kararlarını
içeriyor'' sözleriyle de ortaya koyduğuna işaret etti.
Verheugen'in, ''Başka plan düşünenler başarısızlığa mahkum
olurlar'' sözlerine de değinen Denktaş, Annan planının, BM Genel
Sekreteri'nin ne ilk, ne de son planı olduğunu, geçmişte sunulan
planları Rum tarafı reddettiğinde ''neden kıyamet koparılmadığını''
sordu. Denktaş, planın, Türk tarafının çıkarlarını kaale almadığını
vurguladı. Verheugen'in, KKTC seçimlerine yönelik sözlerini de
eleştiren Denktaş, ''Kıbrıs Türkünün, kendi kaderini tayin etmeye
çalışan bu komisere seçimde gereken yanıtı vereceğini'' söyledi.
Denktaş, Verheugen'in, ''bir polis çavuşu gibi, halkın nereye
gideceğini tayin etmekten çekinmediğini'' belirterek, 14 Aralık'ta
bunun yanıtının verileceğini kaydetti. ''GÜÇ HALKIMDA''
Cumhurbaşkanı Denktaş, Werheugen'in kendisine yönelik sözlerine de
tepki göstererek, kendisini güçlü zannetmediğini, halkının güçlü
olduğunu, kendisinin de gücünü halktan aldığını dile getirdi.
Denktaş, ''Güçlü olan halkımdır. Bunu Verheugen'in de Avrupa'nın da
anlaması gerekiyor'' dedi. Verheugen'in, AB'ye girmesi için Kıbrıs
Türklerinin de binmesini istediği ''Kıbrıs treninin'' Rum-Yunan
treni olduğunu, bu treni ''Kıbrıs Treni'' yapmak için
uğraştıklarını anlatan Denktaş, Rum trenine ''kömürcü çırağı''
olarak binmeyeceklerini söyledi. Denktaş, Werheugen'in
açıklamasından alıntılar yaparak, Türkiye'nin Brüksel, Washington
gibi merkezlerde ne temaslar yaptığının bilmediğini, ancak
Türkiye'nin Kıbrıs konusunda yaptığı tüm temasların tutanaklarının
kendilerine geldiğini bildirdi. Denktaş, Werheugen'in şaşkınlıktan
ne söylediğini bilmez hale geldiğini kaydetti. AB'nin Rum tarafına
ağırlık vererek Kıbrıs konusunda bir uzlaşmayı engellediğini
söyleyen Denktaş, şöyle konuştu: ''Sayın Werheugen, bir porselen
dükkanına girmiş bir fil gibi yeniden bir tahribat yaratmıştır. Ama
bizim seçmenlerimize, bizim halkımıza, 'Annan planını kabul eden
muhalefeti destekleyin' mesajını vermek için yaptı. Tam tersi bir
netice alacağını kendisi de görecektir. Bu halk, müdahaleden
hoşlanmaz. Bu halk, kendi iradesine sahiptir, başkasının buna
tahakküm etmesini kabul etmez. Bu halk hürriyeti için her imtihanı
vermiş olan ve kazanmış olan bir halktır. Avrupa Birliği bunu
takdir etmek mecburiyetindir ve gün gelecek takdir edecektir.''