Denktaş, Papaopulos'a sert çıktı

KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye'yi Avrupa Birliği (AB) sürecinde Kıbrıs sorunuyla tehdit etmeye çalışan Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos'a, ''Yavuz hırsız ev sahibini bastırır. Buna hayasızlık ve kendini bilmezlik derler'' sözleriyle sert yanıt verdi. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Anadolu Ajansı ve Türk Ajansı-Kıbrıs'a (TAK) yaptığı yazılı açıklamada, Rum yönetimini ''Kıbrıs'ın meşru hükümeti'' olarak üyeliğe kabul eden Avrupa Birliği'ni de ''Kıbrıs diye kucağına aldığı bu bebeğin altındaki pisliği ne zaman inceleyecek'' diyerek eleştirdi. Cumhurbaşkanı Denktaş, toplam 8 sayfalık yazılı açıklamasında, Rum milliyetçiliğini sorgulayan yazılarıyla dikkat çeken Antonis Angastiniyotis'in kitabından da geniş bir alıntı yaptı. Rum yönetimi lideri Papadopulos'un ''AB yolculuğunda ne yapacağımıza karar verebilmemiz için Türkiye'nin Kıbrıs'a karşı düşmanca davranışlarından vazgeçmesi gerekir'' şeklindeki son açıklamalarına atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Denktaş, ''Yavuz hırsız ev sahibini bastırır... Buna hayasızlık ve kendini bilmezlik derler'' dedi. Papadopulos'un, ''Türkiye'den Avrupai davranmasını bekliyoruz'' sözlerini de ''küstahlık'' olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Denktaş, özetle şunları kaydetti: ''(Kıbrıs Cumhuriyeti) sahte unvanı arkasına saklanarak 1963'te uluslararası anlaşmalarla kurulan bir ortaklık devletini canlar alarak, 103 köyü yakıp yıkarak, çocuk-kadın-yaşlı demeden Türkleri toplu mezarlara gömenler mi Avrupa'ya yakışan, Avrupai davranan hükümet veya devlettir... AB, Kıbrıs diye kucağına aldığı bu bebeğin altındaki pisliği, işlediği cinayetleri, kanunsuzluğu ne zaman inceleyecek? '1963'ten 1974'e tek bir Türk öldürülmedi' diyen, bu vahşet yıllarını kendi halkına 'barış içinde geçen yıllar' olarak takdim edip 1974'teki Türk müdahalesini hala 'işgal' diye niteleyen bu insanlardan, 1963-1974 yıllarında Kıbrıs Türk halkına yaptıkları zararı tazmin edip özür dilemelerini ne zaman isteyecek? 1963-1974 yıllarını unutarak 'Kıbrıs meselesi 1974'te başladı' yalanıyla meselenin halledilemeyeceğini AB ne zaman anlayacak? Rumlara 'yalandan vazgeçiniz, Türkler sizin azınlığınız değildir, siz de Türklerin hükümeti değilsiniz' dersini ne zaman verecek?'' ''Kıbrıs Türk devleti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak 21'inci yaşındadır'' diyen Denktaş, ''AB, 1963'te Kıbrıs Türklerini devletsiz bırakan, Türkler üzerinde 41 yıldır hiçbir tasarrufu olmayan, referandumda Türklerle eşit şartlarda yeni bir ortaklık kurmak istemediğini yeniden kanıtlamış olan Rum idaresini daha ne kadar meşru Kıbrıs hükümeti addedecektir'' ifadesini kullandı. ''YENİDEN KAN GÖLÜNE DÖNMESİ Mİ BEKLENİYOR?'' ''Kıbrıs Türkünü temsil etmemesine karşın Rum idaresini meşru idare olarak kabul edenlerin 40 yıldan beri Kıbrıs Türklerine verilen zararın sorumluluğundan kaçamayacaklarını'' kaydeden Cumhurbaşkanı Denktaş, ''Bu eli kanlı Rum idaresini kendi çıkarları için, soğuk savaş döneminde 'Makarios Sovyetleri Kıbrıs'a getirmesin' diye meşru hükümet olarak tanımış olan devletler, bu yanlış kararlarını değiştirmek için Kıbrıs'ın yeniden kan gölüne dönüşmesini mi bekliyorlar?'' diye sordu. Kıbrıs'ta birleşmenin yolunun iki tarafa eşit muameleden geçtiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Denktaş, referandumdan sonra bile Kıbrıs Türküne karşı haksızlığın devam ettirilmesinin kabul edilemez olduğunu kaydetti. Denktaş, ''Papadopulos'a 'sen Türklerin hükümeti değilsin, AB KKTC ile direkt temasta hürdür, sen karışamazsın' deme zamanıdır'' ifadesini kullandı. ''RUM YAZAR 40 YIL SONRA GERÇEKLERİ GÖRDÜ'' Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Rum milliyetçiliğini sorgulayan yazılarıyla dikkat çeken ve özellikle Muratağa katliamını anlatan Rum yazar Antonis Angastiniyotis'in yazılarından geniş bir alıntıya da yazılı açıklamasında yer verdi. Rum yazarın, ''40'ına geldikten sonra gerçekleri gördüğüne'' ilişkin söylemine dikkat çeken Denktaş, bu yazının Rum liderliğinin 40 yıldan beri halkına söylediği yalanların ibret belgesi olduğunu kaydetti. Rum yazar Antonis Angastiniyotis, ''Kıbrıslı Türklere Karşı Barbarlıklar... Madalyonun Öteki Yüzü'' başlığıyla 1974'te katledilen Muratağa ilkokulu çocuklarına adadığı yazısında, şu görüşlere yer verdi: ''(Kıbrıs meselesi 1974'te başladı, mesele işgaldir, işgalci askerin adadan çıkması ile mesele halledilir) edebiyatını yapanlar karşısında Kıbrıslı Türkler, Türk askeri adadan çıktığı takdirde başlarına gelecek olanları çok iyi bilmektedirler. Çünkü Türk askeri gelmeden yaşadıkları 11 yılın acısı, ezgisi hatıralardan çıkmamıştır. AB, Papadopulos'a, 'Türk askeri Kıbrıs'a barışı getirmiştir, barışın koruyucusudur, çünkü sen Kıbrıs'ın tümüne sahip çıkma eylemini sahte Kıbrıs Hükümeti adı altında yürütüp silahlandıkça Kıbrıs Türklerinin korunmaya ve devletlerini sana karşı koruma hakları vardır' demelidir. Barış, birleşme, uzlaşma isteyenler gerçekleri görmeli, gerçekçi davranmalıdırlar. Kıbrıs'ta gerçekler 40 yıldır göz ardı edilmiştir. Bunlar da Kıbrıs'ta self-determinasyon hakkına haiz iki eşit halkın varlığı ve bunlardan birinin diğerine hükmetme, diğerini temsil etme, Kıbrıs'ın tümünün hükümeti olma hakkı olmadığıdır...'' Kaynak: Milliyet