Denktaş gerekirse savaşacak

KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ''gerekirse yeniden savaşacaklarını, devleti masaya yatırarak pazarlık konusu yaptırmayacaklarını'' söyledi. Denktaş, Erenköy Direnişi'nin 41. yıldönümü nedeniyle Erenköy Mücahitler Derneği'nin Girne Jasmine Court Hotel'de düzenlediği etkinlikte yaptığı konuşmada, ''Erenköy'de hürriyet için, egemenlik için, adanın Rum-Yunan olmaması için gençliğinizi harcadınız. Bunun bilinci içinde olan sizler bu söyleyeceklerimi çok iyi anlayacaksınız, anlayanlar anlamayanlara anlatsın; gerekirse yeniden savaşırız, devletimizi masaya yatırıp pazarlık konusu yapmayız. Erenköy ruhu budur, bu olacaktır'' dedi. Rumların, Kıbrıs Türklerini nasıl alt edeceğini düşünüp planlayarak Kıbrıs'a sahip çıkma mücadelesini sürdürdüğünü kaydeden Denktaş, ''Bunun karşısında diri durmalıyız ve ümitsizliğe kapılmamalıyız. 'Ne olduk, ne olacağız' dememeliyiz. Çünkü ne olduğumuz meydandadır. Cumhuriyet olduk'' diye konuştu. Annan planının referandumunda ''evet'' ve ''hayır'' diyenlerin Rumların barış istemediğini gördüğünü ifade eden Rauf Denktaş, şöyle çkonuştu: ''Rumun istediği barış, bizim kendilerine yamalanmamızdır. Avrupa Birliği gerçekleri görmek istemiyor ve Türkiye'yi ucu açık bir yola çekmek suretiyle soyup soğana çevirmek istiyor. Ve ilk adımda da Kıbrıs'ı almak istiyor. Nasıl, 'Rum idaresini tanı' diyor. Bunlar karşısında maneviyatımızı bozmayalım. Erenköy günlerinde çektiklerinizi unutmayınız.'' Uluslararası hukuk kurallarına uymak için Rumlara mal-mülk verilemeyeceğini kaydeden Denktaş, ''Kendi kendimizi avutmayalım, Rum hukukun dışındadır. Rum uluslararası hukuku çiğnemiştir. Rum yasadışıdır. Üzerimizde hiçbir hakkı yoktur. 1963-1974 yıllarında bize yaptıklarının tazminatını verip özür dilemedikçe, bizimle bir araya gelmesi mümkün değildir'' ifadesini kullandı. ''Lütfen aklımızı başımıza alalım'' diyen Denktaş, şöyle devam etti: ''Cumhuriyete, devlete sahip çıkmak suretiyle barışa evet, bu cumhuriyeti ortadan kaldıran, egemenliğimizi kaale almayan, bizi süslü sözlerle, güya hak vermiş gibi, yeni bir kağıt anlaşmasına mahkum eden bir anlaşmaya hayır.''