Denktaş: Annan Planı şeytani
Abone olDenktaş, ''Annan Planı'nın şeytanca yapıldığını'' belirterek Türkiye'den plana onay vermemesini istedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ''Annan Planı'nın şeytanca
yapıldığını'' belirterek, ''Biz Annan belgesini imzalamaya hazır
değiliz'' dedi. Denktaş, Türk Dünyası Dayanışma Grubu'nca Topkapı
Eresin Otel'de düzenlenen toplantıda, Kıbrıs'taki son gelişmeleri
anlattı. Allah'ın kendilerine devlet oluşturmayı nasip ettiğini
dile getiren Denktaş, ''Devlet, doğuma benzer. Kanla, sancılarla
doğar ve devlet doğduktan sonra bir çocuğun doğduğu gibi, onu
yaratan insanlar, onun üzerine titrer. Onun ortadan kalkmaması, yok
olmaması için canını vermeye hazır olur'' diye konuştu. Denktaş,
Kıbrıs Türkü'nün sıkıntılarının bulunduğunu, ancak bütün bu
sorunların devletten vazgeçmek için bir neden olmadığını ifade
ederek, şunları kaydetti: ''Sayenizde devletimizi, egemenliğimizi
korumaya devam edeceğiz. Türk hükümetinden istemimiz tektir,
birdir. O da güvenceleri almadan anlaşmaya imza koymasınlar. Sağlam
güvenceler istiyoruz. Bu paketin açılması, bu paketin içinde ne
olduğunu herkesin bilebilmesi için zamana ve müzakereye ihtiyaç
vardır. Bu usule itiraz etme zamanı geldi. Bunu yapmakla Türkiye'ye
zorluk çıkarttığımı sanmayın. Çünkü Türkiye, KKTC'yi tanımıştır.
Birlikte Kıbrıs sorununu daha iyi günlere çıkaracağımızdan eminim.
Yeter ki önümüze konulan her belgeyi imzalamaya hazır olmayalım.
Biz Annan belgesini imzalamaya hazır değiliz.'' ''KİMSEYİ ŞİKAYETE
GELMEDİM'' KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, salonda bulunan bir kişinin
''Bunları Talat'a duyuralım'' sözleri üzerine, herkesin görevini
yaptığını söyledi. ''Buraya kimseyi şikayete gelmedim'' diyen
Denktaş, şöyle devam etti: ''Herkes iyi niyetle görevini
yapmaktadır ama bazen iyi niyet yetmemektedir. Onun için bilinçli
olmak lazımdır. Annan Planı, kimse ne olduğunu bilmemek üzere
yapılmıştır, şeytanca yapılmıştır. Yük yüklenmiştir. Kimsenin
okumayacağı bilindiği için, 9 bin sayfa haline getirilmiştir.
Birbirimizi aydınlatmak, tehlikeleri son ana kadar söylemek
hepimizin görevidir.''