Denktaş AK Parti yüzünden bırakıyor!
Abone olDenktaş, 17 Nisan'daki cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmayarak görevini bırakmasının gerekçesini açıkladı. Denktaş, AK Parti'nin neden olduğunu belirtti.
Denktaş, 17 Nisan'daki cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmayarak
görevini bırakmasına, Türk halkının Kıbrıs heyecanını bilmemekle
suçladığı AKP'nin neden olduğunu anlattı 17 Nisan'da görev süresi
sona erecek olan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Adalet ve
Kalkınma Partisi (AKP) ile ters düştükten sonra görevini bırakmaya
karar verdiğini söyledi. "Türkiye hükümeti ile ters düşmeye devam
edemezdim" diyen Denktaş, AKP'nin Türk halkının Kıbrıs heyecanını
da bilmediğini ileri sürdü. Görevinden ayrılmasına sayılı günler
kala Milliyet'e içten açıklamalarda bulunan Denktaş, bundan sonra
neler yapmayı planladığını anlatarak, günlük yaşamından renkli
ayrıntılar verdi. Denktaş şöyle konuştu: 'Evet'e karşılık
ayrılıyorum "Her Türkiye hükümeti ile uyum içerisinde yaşadım. Ama
Annan Planı konusunda Türk hükümeti "evet" dedikten ve bize "evet"
dedirttikten sonra tabiatıyla bir fikir ve görüş ayrılığı ortaya
çıkmıştır. Bunun cevabı da, bu görevden ayrılmamdır. Türk hükümeti
ile ben uyum içerisinde olmadığıma ve olamayacağıma göre bu
görevden ayrılmam doğal. Bu görevde oturup da Türk hükümetinin
söylediğinin aksini yapmak bana yakışmaz." Halkın hissiyatını
bilmiyorlar "Türk basınından şikâyetçiyim. Büyük gazeteler Kıbrıs
meselesine sansür koymuştur. Böyle yapmakla Türkiye'nin AB
yolundaki zorluklarını azalttıklarını veya kaldırdıklarını
zannediyorlar. Halbuki tam aksidir. Türk hükümeti mesela Kıbrıs
konusunda halkın hissiyatını, heyecanını bilmediği için AB Türk
hükümetine baskı yapabilmektedir. Türk milletinin Kıbrıs'tan taviz
vermeyeceğini, bu konuda büyük bir heyecan olduğunu basın yansıtsa,
AB Türk hükümetine bu kadar baskı yapamayacak." Yeni teşkilatlanma
olacak "Büromuzu hazırlıyoruz. Yeni bir sivil teşkilatlanmaya
gitmek için çaba harcayacağız. Eskiden burada İngiliz idaresinde
Kıbrıs Türkleri dağınıktı, parti kavgaları vardı. Bunu toparlamak
için partilerüstü bir kurumlar federasyonu kurulmuştu. Benim
hayalimde böyle bir formasyona gitmek var. Geriye baktığımızda,
birbirimizi alabildiğine suçlamışız. Kimisi bizi Türkiye'nin kulu
kölesi, ajanı olarak ilan etti. Biz de onları Rumlara kucak açmış,
Rumları Türkiye'den daha çok seven ve güvenen kişiler olarak
yansıttık. Bu böyle gitmez." Kâbusları olurum "Kıbrıs sorunu
halledilmezse ve taviz verirlerse öbür dünyada bile iki elim
yakalarında olur. Kâbus görürler gece gündüz. Hiç kurtulmazlar
elimden. Doktor Küçük, devlet ilan edildiği gün, 'Gözlerim artık
arkada kalmaz' dedi ve öldü. O adamın kemiklerini şimdi biz
sızlatıyoruz." Eşimi doğduğu gün kucağıma aldım "Eşim benim amcamın
torunu. Eşim doğduğu zaman ben 9 yaşındaydım. Doğduğu gün
büyükannesi, "İşte nişanlın doğdu" diye kucağıma verdi. Böylelikle
kaderimiz tayin edilmiş oldu. Bizim zamanımızda güzel kızlarla
arkadaşlık yapamazdın. Kızları uzaktan görürdün. Okullar ayrıydı,
her şey ayrıydı. Hayalinizde olan bir kızı yolda görürseniz
bahtiyar olurdunuz. Bizim zamanımızda hayal âleminde yaşardık."
Satranç öğreniyorum "Tavla oynamasını, kâğıt oynamasını bilmiyorum.
Ama son günlerde İngiltere'den satranç seti getirttim. Otomatik
olarak bana öğretiyor. Onlarla meşgul olacağım. Görevim bittikten
sonra normal bir hayat yaşayacağım. Başımızı dinlendiremedik. Önce
Kıbrıs'ın tadını çıkaracağım. Şöyle bir hafta, hiçbir yere
gitmemek, televizyon izlemek istiyorum. Dinlenmek istiyorum. Ondan
sonra bürom hazırsa, oraya çalışmaya geleceğim. O zaman, normal
hayatta benimle röportaj yapmak daha keyifli olacak. Rum tarafına
gitme istemim yok. İngiltere'ye gideceğim." Hanımdan fırça yerim
"Eşimin özel günlerini unutursam fırça yerim. Sevgililer Günü'nü
kutlamazsak çok fırça yeriz. Kadınlar Günü'nde çok meşguldüm,
kutlamayı unuttum. O gün fırça yedim. Sevgililer Günü'nde ona bir
yüzük aldım. En son bu sabah eşime güzel söz söyledim. Kendisi
hastaydı. Ben de ona, "Geçmiş olsun karıcığım" dedim. Bugün kalktı.
Evde eşimin sözü geçer. Aydın Hanım'ın hem de nasıl ağırlığı var
evde. Dağınıklık yaparsam kızar." İyi yemek yaparım "Yemek
yapmasını iyi bilirim. Ahtapot pişiririm, ciğer yapmasını iyi
bilirim. Hiç yemek seçmem. Her yemeği yerim, hiç sıkıntım yok
yemekler konusunda." Yeni Boncuk'la arası iyi "Yeni Boncuk'la aram
iyi. Eski Boncuk öldüğünde çok üzüldüm. Boncuk ölmeden önce
balıkçıda yemek yemiştik. Tabağımdan arta kalanları Boncuk'a
vereyim diye bir poşete toplamıştım. Ama eve geldiğimde hayvan
parçalanmış vaziyetteydi. Buna rağmen Boncuk, benim geldiğimi
görünce can havliyle kımıldadı. Yemeğini yediremeden öldü Boncuğum.
Her gece yatağımda yatardı. Kanlar içinde olduğu halde ısrarla
yatağımda yatmak istedi. Aldım yatağa koydum, başımın ucunda öldü."
milliyet